Bölüm 9: Kırık Oklar Resitali

8.3K 430 136
                                        

"Okun ucu kırık olduğunda yarayı daha da bir çok acıtırmış. Girdiği yeri delik deşik edermiş ve o yara hiç bir zaman dikiş tutmazmış.

Benim yaralarım böyleydi. Hiçbiri dikiş tutmuyordu. Şimdi ise vücudumda kalan o yaraları kapatmak için herkesin derisini yüzecektim ben.

Ben yaralarımı kapatırken başkası dikiş tutmayacaktı.

~Günce'den."

Buradaydı o. Benim yıllarımı çalan kadın buradaydı. Kalbimdeki Şeytan, benim gözümü şeffaf kumaşlarla bağlayan kadın buradaydı.
Yüzündeki o ukala ve kendini bilmiş gülümsemesi hala yerinde duruyordu. En son onu gördüğümden bu yana pek değişmiş diyemezdim ama aynı kalmışta diyemezdim. Her zaman giydiği çiçekli etekler ve soft buluzların üstüne giydiği örme yelekler yerine takım elbise giyiyordu. Saçlarının üstüne örttüğü oymalı yemenisi yoktu, onun yerine ensesinde sıkı bir topuz vardı. Dışarı çıkarken giydiği o babetler ve terlikler yoktu, onun yerine onun yaşındakilerin giymekte zorlanacağı topuklu ayakkabılar vardı. Yüzündeki kırışıklıklar yoktu, onu yerine gergin ve makyajlı bir yüz vardı. Aslında Yazgül Kara değişerek hiç değişmemiş oluyordu.

O böyleydi zaten, birilerinin aklını karıştırmaya bayılırdı.

Gözleri hala benim üzerimde oyalanırken Elzem Hanım ikimizin arasına girerek göz temasını bozdu. "Ona bakma." dedi dişlerini sıkarak. "Zaten üç yıl boyunca gözlerinle zehirlemişsin onu. Şimdi bunu yapmaya devam etmene izin veremem."

Yazgül Kara'nın sesinden duyduğum kadarıyla güldüğünü işittim. Bir adım yana kayıp ona baktım yeniden. Tekli koltukta rahat bir biçimde otururken bacak bacak üstüne attı. Gözlerimiz yeniden buluşurken Elzem Hanım'a döndü ve "Kızın senin aksine benimle göz teması kurmaya çok hevesli Elzem." dedi alayla gülüp. Bakışlarıyla beni işaret etti. "Baksana, demekki özlemiş babannesini."

Elzem Hanım omzunun üzerinden bana bakınca Yazgül Kara'nın sözlerinin doğruluğu ile sertçe nefesini verdi ama bilmediği bir şey vardı ki ben Yazgül Kara'yı özlediğim için ona bakmamıştım. Ben onun kaderini kendim değiştireceğim için ona bakmıştım. Gözlerimden anlasın istiyordum. Asla yapmadığını söyleyerek benden sakladığı şeylerin misliyle onun yaşayacağını ona göstermek istiyordum.

Yazgül Kara aptal bir kadın değildi. İntikam ne demek biliyordu. Kendi öz oğlundan ve gelininden on sekiz yıllık bir intikam almak onun için yeterli bir şeydi. Şimdi ona nefretle bakıp hakaret etmemiz onu pekte ilgilendirmezdi çünkü o zaten çoktan alacağı şeyi almıştı. Can yakmıştı ve belkide onun hedeflediğinden daha da uzun sürmüştü bu intikam. Uzun süren intikamda onun için tadından yenmezdi. Haklıydı. Uzun süren intikam tadından yenmezdi ancak son darbe ise uzun intikamdan daha çok acıtırdı. O sadece savaşı başlatmıştı ve son darbe ise bizden gelecekti.

"Günce bebeğim, yukarı çıkmak ister misin?" Elzem Hanım'ın sorusu ile ben cevap veremeden Tuğran "Evet ister anne." dedi ve kolumu tutup merdivenlere ilerletmeye başladı. "Mazallah bu ortamda daha çok uzun kalırsa ortamdaki bok kokusundan etkilenir falan."

Tuğran'ın hızlı adımlarına ayak uydurmaya çalışırken onu babannesini gördüğü için sinirli olduğunu anladım. Bu yüzdendi sinirli adımları. "Tuğran." dedim ancak duymadı. "Tuğran." dedim yeniden. Merdivenleri o kadar hızlı çıkıyorduk ki hem nefes nefese kalmıştım hemde biraz kolum acımıştı.

GÜNCE | Gerçek Ailem (YKS SONRASI DEVAM)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin