16| KORKUNUN SİMYASI

8K 499 265
                                    

Merhabalar.

Düzenleme biter bitmez, geldik.
Güncel bölümlerden devam edenler için, kurgunun akışında bir kopukluk olmayacaktır. Rahatlıkla okuyabilirsiniz.

Şimdilik sizi bölümle baş başa bırakıyorum. Bölüm sonundaki açıklamayı okumayı unutmayın lütfen♡

Keyifli okumalar.

🗝️

16.BÖLÜM| "KORKUNUN SİMYASI"

2022/ Rehabilitasyon Merkezi

Yazar anlatımıyla...

O gecede, gökyüzünden döne döne kar taneleri düşüyordu penceresinin önüne. Başını, açtığı pencereden aşağıya doğru eğdi. Yutkundu. Rehabilitasyon merkezinin çatısından sarkan buz sarkıtları, zemindede vardı.

Titredi bir an. Buz gibi ayaz rüzgarları, dağınık kâküllerini alnından bir sağa bir sola savruşturuyordu. Soğuktu. Saat gece yarısını geçmiş olmalıydı ki, kapının ardından tanıdık adım sesleri yükseliyordu. Elleri sıkı sıkıya pencerenin mermerine yaslıydı. Nabzı şakaklarında zonkluyor, nefesi kesif soluklarla genzini yakıyor, ensesinden aşağıya korku ürpertileri dökülüyordu.

Başını kaldırıp, görüşü bulanık gözlerini zifiri karanlık gökyüzüne çevirdi. Bir kez daha aşağıya baktı; kapı kulpunun sessizce aşağıya indiğini işitiyordu, göğüs kafesi çarpmaya başladığında hiç düşünmeden pencerenin kenarına yükseltti bedenini.

Kapı açıldı. Sessizlik çatırdadı ve sanki bir dehlizdeymiş gibi, odanın daralarak karanlık bir tünele döndüğünü hissetti.

"Dur!" Diye fısıldadı sahte kimlikli doktor telaşla. "Dur, ne yapıyorsun?"

Levlâ, bir kez daha pencereden aşağıya baktı.

"Hafızamı çaldın," diye fısıldadı odaksız bir sesle. Kahve gözleri çakmak çakmak yanıyordu. "Fakat ruhum, itikadım, kimliğim hâlâ bana ait." Histerikçe güldü. "Neler yapabileceğimi, kim olduğumu ve sınırları ne kadar zorlayabileceğimi hiç unutmadım. Ya sen? Biliyor musun neler yapabileceği mi?"

Sahte kimlikli doktor, afallayarak geriledi. "Sen nasıl..."

Genç kızın gözleri, adamın parmakları arasında asılı kalmış serum kemerinde ve şırıngada dolandı.

"Beyin ölümü gerçekleşmiş embesil, pabucumun aptalı!" Diye soludu öfkeyle bir an sonra. "Hastalığımdan faydalandığın için bu kadar ileriye gidebildin ahmak! Kendini çok mu akıllı zannettin?!"

"Bağırma!" Diye fısıldadı doktor, birkaç adım ötesinde. Siyah rugan ayakkabılarının teki geriye çekilmiş, uzaklaşmak isteyen bir temkinle durmuştu. Fakat gitmemiştide. "Kimse seni duymaz. Bağırarak mı kurtaracaksın kendini?"

Boğulduğunu hissetti Levlâ. Duyamazlardı. Kırmızı odalara sevk edilmişti ve artık koridorda devriye gezen nöbetçi doktorlar bile yoktu. Çünkü sevk edildiği kat, artık gözden çıkarılmış ve aklını yitirmiş hastaların yeriydi.

ÂFİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin