İyi okumalarrr bol bol yorum yapmayı unutmayın!!
Bölümde cinsellik var.
Uyarıdan (‼️) uyarıya (‼️) atlayarak o kısımları es geçebilir, kaldığınız yerden devam edebilirsiniz isterseniz!
Yanlışlar varsa affola.
...
Uzun zaman sonra yatağımda uyumanın verdiği rahatlığa kendimi fazla kaptırmış olmalıydım ki on altı saatten fazladır yataktaydım.
Gözlerimi yorgunlukla araladığımda karşılaştığım ilk şey tavandaki eskiden kalma, karanlıkta parlayan yıldız şekilli çıkartmalardı. Otuz yıldır değişmeyen tek şey bu odaydı. Ben değiştim, hayatım değişti, dış görünüşüm değişti, ailem öldü, yeni arkadaşlar edindim ve bir de aşık oldum, insanlar bilmese bile dünyayı kurtardım, uzaylılarla karşılaştım, bir kozmik çekirdek yok ettim... ama odam yine aynı odaydı, değişmemişti. Gözlerimi geri yumdum.
Aiden benimle dalga geçmişti.
Her çocuğun tavanında karanlıkta parlayan şekiller vardı, her birimizin... belki de tuhaf çocukların tavanında yoktu. Aiden'ın var mıydı? Peki ya Dani'nin? Onun kesin vardı, hiç de dalga geçmemişti benimle.
Yatakta yan dönüp kolsuz tarafımın üzerine uzandım, sol kolumu da Aiden'ın yattığı tarafa attım ama elim yatakla temas edince gözlerimi yeniden araladım. Soğuk değildi ama sıcak da değildi, nereye gitmişti bu adam? Başımı kaldırıp odada gözlerimi gezdirdim ve odada bulunan, banyoya açılan kapının aralık olduğunu görür görmez oradan su seslerinin geldiğini işittim.
Yataktan hızla çıkıp altımdaki eşofmanı çekiştirdim, attığım her adımda çıplak ayaklarımın sesleri yükseldi. Banyonun önüne geldim ve kapıyı ittirdim, banyoya adımımı atar atmaz görüş açıma giren duş kabinindeki Aiden'ın kaslı sırtı ile yutkunmadan edemedim; elleriyle başından aşağı dökülen suyla ıslanan saçlarını geriye doğru taradı, köpüklü sular sırtından kalçalarına kadar aktı ve gözüm kalçasında takılı kaldı. Kürek kemiklerinden fırlayan ıslak kanatlarının arasında kalan kalçası sıkı görünüyordu.
Tekrar tekrar yutkundum, sabaha gözlerimi böyle bir manzarayla açtığım için ne kadar şanslı olduğumu hatırlattım kendime.
Elleri buğday teninin her yerinde gezindi, başını kaldırıp suyun yüzüne dökülmesini sağladı. Yavaş yavaş döndü ve onunla göz göze gelmeme sebep oldu. Hayır, yüzüyle değil. Bacaklarının arasındaki erkekliğiyle göz göze gelmiştim. Bakışlarımı hemen kaçırdım ama o çoktan beni görmüş, küçük bir kahkaha atmamıştı ve ben hızla arkamı döndüm.
"Kapkek, şimdi de sapıklığa mı başladın?" diye sorduğunda, sesi banyoda yankılandı. "Gerçi şaşırmamak gerek, merkezde de beni kameradan izleyen sendin."
"Hayır ya, ben şey için gelmiştim..." diyerek başladım, ne diyeceğimi bir süre bilememiştim. "Tuvalet için."
"Hım," diye homurdandı. "Neden arkanı döndün?"
Su sesleri düşünmeme engel oluyordu ya da düşünmeme engel olan şey onun bir saniyelik gördüğüm erkekliğiydi, bilmiyorum.
Omzumun üzerinden ona baktım ve gözlerimi yüzünde tutmaya çalıştım. "Rahatsız olma diye."
"Daha demin götümü kesen sendin," dedi Aiden. "Hem ayrıca rahatsız olacağımı da nereden çıkardın?"
"Bilmem."
"Bana katılmak ister misin?"
‼️
Kendimi tamamen ona döndürdüm ve onun sorusunu cevaplamadan baştan aşağı süzdüm. Suların kaslı gövdesini yalayıp geçtiği, kasıklarından bacaklarına kadar ulaştığı her yerini inceledim. O ise suyun altında öylece durmuş, benim ne yaptığımı izliyordu suratındaki aptal sırıtışla. Ne kadar zaman geçmişti bilmiyorum ama geçen zaman, onun daha önce görmediğim yerlerini ezberlememe yetmişti ve dudaklarım ister istemez iki yana kıvrılmıştı. Gözlerine baktım, o da bana baktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Genesis
Fantasy[TAMAMLANDI] Tuhaf tiplerle dolu hapishanede danışmanlığa başlayan William, aynı zamanda deli bir bilim insanı olan babasının inşa ettiği gizli laboratuvarda zorlu bir yolculuğa çıkar.