13.Bölüm-Özlem

10 1 1
                                    

Ne? Ben doğru mu duydum yani?

"Bugün herkes kendi büyüğüyle yola çıkacak. Kendi büyükleriniz sizi ailenize götürecek. Onlara sarılacak, onları öpeceksiniz ama sonra hepiniz tek bir şey dahi söylemeden geleceksiniz. İyi olduğunuzu ve merak etmemelerini söyleyebilirsiniz. O size kalmış. Ben izni verdim ama en küçük yanlışınızdan dahi haberim olacak."

Annemi görecektim. O mis kokusunu içime çekecek ona canım annem diyecektim. Özlemimi dindirecektim ama sonra yeniden buraya dönecektim. Yeniden onları bırakacaktım. Peki bu onların canını daha fazla yakmaz mıydı? İşte bu konuda biraz bencillik yapmam gerekecekti. Özlemiştim ve bu fırsatı kaçıramazdım.

"Dağılabilirsiniz. Hazırlanın, yarım saat sonra büyüklerinizi bulun ve yola çıkın." Bu adam insafa mı gelmişti ne?

İçimden mutluluk şarkıları söyleye söyleye odama girdim. Giyindim, saçlarımı taradım. Evimden kendi eşyalarımı alsam iyi olurdu. Nasıl yapacaktım? Eşyalarımı toplayacak, sarılacak, peki ne diyecektim?

Hazır olduğumda dışarı çıktım. Çimlerin üstünde oturan Bulut'u gördüğümde yanına gittim ve oturdum.

"Ne düşünüyorsun?" diye sordum. Bana baktı ve biraz buruk olan gülümsemesini gönderdi.

"Düşünüyorum, çok şey. Ne diyeceğiz? Nasıl tekrar gözlerinin önünde gideceğiz? Bırakacaklar mı? Çok saçma değil mi sence de?" Kafamı aşağı yukarı salladım.

"Bence de öyle ama ben onları o kadar çok özledim ki tekrar terk edecek kadar bencilim. Ben de çok düşündüm ama görmem lazım." Bir gözyaşı damladı elime. Bulut vücudunu bana döndürdü ve gözyaşımı sildi.

"Ağlama. Biliyorum sen çok özledin. Bir parçanı tamamlamak için bu bencilliği yap. İnan hepimiz böyle yapacağız." Omzumun üstünden geriye doğru uzun uzun baktığında neye baktığını görmek için kafamı geri çevirdim. Mustafa bize bakıyordu. Gitme vaktinin geldiğini anladım.

"Biz gidiyoruz sanırım. Siz de gidersiniz herhalde. Görüşürüz." dedim ve ayağa kalktım. Bulut ta benimle beraber kalktı. Tam gidecekken elimden tuttu. Yeniden ona döndüm.

"Buna ihtiyacım olacak." dedi ve yanağımdan öptü.

"Benim de." dedim ve yanağından öptüm. İkimiz de saf saf gülümserken Mustafa'nın beklediği geldi aklıma. El sallayıp Mustafa'nın yanına gittim.

"Hazır mısın cesur kız?" Lakabım kadar cesur olacak mıydım, emin değildim.

"Sanırım evet." Özlemimizi dindirmenin zamanı gelmişti.

KöysüzHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin