"Ne iş yaptığımı sormadın?" dedi sorarcasına.
"Mesleğinden önce merak ettiğim başka sorular vardı."
"Alabildin mi peki cevabını?" diye sordu.
"Evet."
"Sonuç ne peki?" diye merakla sordu bu kez. Dirseği masaya yaslıydı ve diğer eli hafif kirli sa...
Hepinize selamlar bölüm aslında düngelecektiancak teknik birarızadan dolayı bugünesarktı -teknik arıza yazarınızın hastalanması-
Bölümü okuduktan sonra kanala gelin sohbet edip kritiğini yapalım ve sonraki bölümden spoiler göndereyim ucundan.
Sizden ufak bir ricam olacak medyaya bırakacağımşarkı benim kendi yazmış olduğum şarkı ve çok fazla izlemediğin için biraz kendimi kötühissettimhaftalarsüren bir besteolmuştuçünkü. Ricam şarkıyı dinleyip yorum yapmanız eğeryaparsanızçokmutlu olurum yapmazsanız da canınızsağ olsun
Keyifli okumalar :)
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Günün son saatlerinde ev eski sakinliğine geri dönmüştü. Poyraz, ilk önce dedesiyle gitmek isteyip Rüzgar izin vermeyince bu kez Şebnem'le uyumak istediğini söyleyerek Çetin abilerle gitmek için ısrar etmişti. Rüzgar buna da izin vermeyince uyurken birazcık zorluk çıkarıp hafta sonu dedesinde kalma sözünü aldıktan sonra uyumuştu.
Günün sevdiğim saatleri olan bu dakikalarda Rüzgar, iki tane kadeh ve şarapla bana doğru yaklaştı. Mutfakta ada tezgahın yanında duran sandalyede oturuyordum, Rüzgar ise tam karşımda duruyordu.
Bir haftadır evliydik ve rutin haline gelen bu gece sohbetimiz en çok sevdiğim ve alıştığım şey olmuştu. Günün bitiminde karşılıklı oturup kahve içerken ettiğimiz sohbet bana fazlasıyla huzur veriyordu. Gerçi son üç dört gündür sohbetlerimiz ben Rüzgar'ın kucağındayken oluyordu ama... Bu da çabucak alıştığım ve hoşuma giden başka bir rutin haline gelmişti açıkçası.
Bu gece kahvenin yerini şarap almıştı. Konuşmak istediğimiz konular vardı, açıklığa kavuşturmak istediğimiz bazı durumların olduğu gibi.
KPSS sınavının üzerinden iki ay geçmişti. Rüzgar ile tanışmamızın üzerinden ise üç haftaya yakın bir süre. Bir haftaya yakın bir süre tanışma ve nişan süresince bitip gitmişti, bir haftadır da evliydik. Yaklaşık bir ay kadar süre beraberdik yani. Bakınca kısa bir zaman dilimi olarak görünse de aslında uzun bir süre geçirmiştik. En azından ona karşı hisler besleyecek kadar uzundu benim için.
Rüzgar kadehe şarap koyup bana uzattı. Kendi kadehine biraz fazla şarap eklemesi dikkatimden kaçmamıştı, alkol konusunda yumuşak davranmıştı bana.
"Abin ve yengen çok tatlılar." dedim bir yerden başlayarak.
"Yengem samimidir evet, ama abim için tatlı terimini kullanmak ne kadar doğru bilemedim."