BERDEL.
.
(DÜZENLENECEK)
.
.
Hikayede yetişkin ve cinsel içerik, küfür, dövüş ve bol bol klişe sahneleri vardır. Bunu bilerek okuyun lütfen, sebebsiz linç yemek istemiyorum. Bölüm sayısı sizi korkutmasın, bölümler kısadır.
.
17.05.2024✨
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
· · ─ ·𖥸· ─ · ·
3 gün sonra, Kara konağı.
.
Bugün, günlerden kız istemeydi.
Sabah yaptığımız kahvaltıdan sonra herkes hazırlığa girmişti. Dün gece Devran ağa 'Yarın istemeye gideceğiz, hazırlığınızı yapın.' dediğinde Berfin hanım ve Fırat bayılma noktasına gelmişti. Ama tek farkla. Fırat sevincinden bayılmak isterken, Berfin hanım istemediği için bayılma numarası yapmıştı.
Mürvet babanne yine benim dediğim oldu edasıyla omuzlarını kabartarak sedirde rahatca oturup tesbihini çekiyordu. Devran ağa'da hazırlanmış annesinin yanında otururken Miran Fırat'ı hazırlamak için odasına götürmüştü. Berfin hanımda cenazeye gider gibi siyahlara bürünüp ağır ağır babannelerin yanına gitti.
Nimet hanımlar mutfakta gerçek anlamda koşturarak tatlıları hazırlıyorlardı. Görünüşe bakılırsa Devran ağa bu gün Mercan'ı alacaktı.
Hamileliğimden ötürü adam akıllı bana iş yaptırtmadıkları için orta tezgahın yanında oturuyordum. Bugün iki Temmuz'du ve havalar gittikce daha sıcak oluyordu. Bebeğim dördüncü ayına girmişti ve kendini fazlasıyla belli ediyordu. Elimi ne zaman göbeğime yaslamıştım bilmiyorum, sanırım bu hareketi huy edinmiştim. Dokunduğum beyaz elbisemin üzerinden okşadım belli belirsiz. Kısa ama balon kolları, kare yakası ve göğüsümden aşağısı, dizlerimin altına kadar uçuş uçuş olan bembeyaz bir elbise giyinmiştim. Saçlarım herzamanki gibi topluydu. Perçemlerim yüzünden sürekli alnım terliyordu. Uzanıp üçüncü kez peçete aldım ve bir elimle perçemimi kaldırıp yavaşca alnımı sildim.
"Allahım." dedim iç çekerek. "Yemin ederim, gün boyunca içtiğim suyun hepsi alnımdan terleyerek çıkıyor." ömrü hayatımda böyle terlemek nedir bilmezdim. "Ne zaman doğuracağım acaba?" diye kendi kendime homurdanırken beni duyan hanımlar kıkırdamıştı.
Birgül, kız isteme için hazırlanan beyaz gül buketini tezgahın üzerine bırakırken yüzünde derin bir gülümseme vardı. "Hanımım." dedi sakince. "Beyaz çok yakışmış. Çok güzel görünüyorsunuz."
Arkasından gelen Yazgül, beyaz, kız isteme sepetini tezgaha bıraktı. "Hamilelik size ayrı güzellik veriyor."
Daha da nazlandım. "Ya kızlar, utandırmayın beni."
"Haklılar ama." Miran'ın ne zaman geldiğini duymamıştım. Yakınımdan gelen sesiyle hemen oturduğum yerden arkama döndüm. Yanıma yaklaşmıştı bile. Saçlarımın tepesine öpücük bırakıp gülümsedi.
"Bitti mi damadı hazırlaman?" diye sorunca yüzünü buruşturdu.