13. BÖLÜM

34.6K 3K 4.7K
                                    

Selamlar herkese. Özleştik çok.

Oyları ve yorumları unutmayın olur mu? Yıldıza basıp başlayın bölüme ve paragraflarda yorumlarınızı görmek istiyorum.

Küçük bir anlaşma yapalım, eğer haftaya cumaya kadar 6 bin takipçi olursak yeni bölümü haftaya cumartesi atacağım 🤍

Sevgiler, yazalven

❄️⛓️

13 | YARALANANLAR VE YARADAN ARTA KALANLAR

Nefes alamıyordum. Kalbim sanki atmıyordu. Kulağım öyle çok uğulduyordu ki hiçbir sesi duymuyordum. Nefesim boğazıma takıldığında, haberin devamı başımı döndürmeye başladı. Duymuyordum. Dünyam durmuştu.

Güçlükle kendini toplayıp dışarı çıktım. Kendimi çok küçük hissediyordum. Kaybolmuş gibi. Nereden başlayacağımı bilemiyormuş gibi. Bağırmak istiyordum. Hiçbir şey yapamıyordum. Buz kesmiştim. Dışarıda herkes telaş hâlindeydi. Bütün askerler oradan oraya koşuşturuyordu. Askeriyenin içinde kırmızı alarmlar çalıyordu.

"Bir haber var mı?"

"Hayır, yok." dedi soruyu soruna.

Bir haber yok. Kurter öldü mü sağ mı, bir haber yok.

Odama geçtim tekrar. Başım öyle bir dönmeye başlamıştı ki kapıyı kapattıktan sonra bir adım bile atamadan dizlerimin üstünde yere yığıldım. Başımı, ellerimin arasına aldığımda gözlerimi kapattım ama hâlâ dönüyordu başım. Birini kaybetmek. Böyle bir sınavı vermek. Kurter'i kaybetmek. Hayır. Bu... Çok ağırdı. Ben bu sınavın altından kalkamazdım. Yıllar sonra bulduğum adamı bu şekilde kaybedemezdim...

Kurter... Hayır. Ölmemişti. Kurter Alacakan verdiği sözü tutardı. Biliyorum, o bu hikâyeyi yarım bırakmayacaktı. Bırakmazdı. O beni hiç...

Derin bir nefes daha çektim içime. Kendime verdiğim süre dolduğunda toparlandım güçlükle ve yerden destek alıp ayağa kalktım. Akkan'ı bulmam lazımdı. Abim hallederdi.

"Doktor Hanım! Laren Hanım!"

Arkamdan gelen art arda bağırış sesiyle yüzümü hemen oraya döndüm. Karşımdaki hemşireye devam etmesini istercesine baktım; içime o şüphe düştüğünden beri ruh gibiydim, konuşacak hâlim de yoktu zaten. Hemşire soluk soluğa kalmıştı, derin bir nefes alıp devam etti. "Olay mahalline doktor lazımmış. Üst merci sizi uygun gördü, ayrıca Akkan Komutan'ın özel talimatıymış sizin gelmeniz, helikoptere bekleniyorsunuz."

"Geliyorum." dedim ve saniyeler içinde binanın dış kapısına doğru son sürat koşmaya başladım. Çıkış kapısına geldiğimde uçuş alanındaki helikoptere bindim hiç düşünmeden. Yükseklik korkum yoktu ama helikopter havalanır havalanmaz midem bulanmıştı, Kurter aklıma geliyordu, Kurter aklımdan hiç çıkmıyordu.

"Doktor Hanım, iyi misiniz? Yüzünüz bembeyaz olmuş."

Değilim. Ben hiç iyi değilim. demek istesem de sustum. Başımı iyiyim anlamında salladım sadece, başıma saplı kalan ağrı geçsin diye alnını ovuşturuyordum sürekli. Dakikalar sonra helikopter olay mahalline iniş kaptı. Gözlerimi kapattım istemsizce. Görmek istemiyordum. Kurter'e bir şey olduğu ihtimaliyle yüzleşmek istemiyordum.

Pilotun "İnebiliriz." komutunu duyunca zorlukla açtım gözlerimi ve hiçbir şey söylemeden, bembeyaz kesilmiş yüz ifademle ilerledim olay mahalline doğru. Uçurumdu burası. İlerisi denize bakıyordu ve uçurumun sonu, denizde bitiyordu.

ALACAKANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin