⁴⁸İnsan ve Tuhaf

408 90 85
                                    

İyi okumalarrr bol bol yorum bekliyoring

OY SINIRI 55

...

Alp

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Alp

...

"Herkes sakin ve sıra sıra ilerlesin!"

Alp, hangara akın eden çalışanlara bas bas bağırıyordu ve bebeği gibi gördüğü, adının 'ihtiyar kurt' olduğunu söylediği jete herhangi bir zarar gelmemesi için uğraşıyordu. Jet en fazla yirmi kişiyi alabiliyordu ve ben de oda numarasına göre ilk yirmi kişiyi alıp hangara çıkarmış, onları Alp eşliğinde dünyaya yollayacaktım ve Alp her gidip gelmesinde bir yirmi kişiyi daha götürecekti. Jetin güveye benzer bir yapısı vardı, iki yana açılan metal kanatlarının altındaki motorlar ısınmıştı ve her an uçmaya hazırdı. Uçtuğu zaman da hayalet modu devreye girecekti, tıpkı merkezin şu anda hayalet modda olması gibi.

Dünyaya gitmesi yarım saat, buraya gelmesi de yarım saati buluyordu ve üç yüz yirmi dört çalışan ve yaklaşık kırka yakın tuhafı hesaba katarsak, üstüne bir de Alp'in dinlenmesini eklersek biraz uzun sürecekti.

Neyse ki zamanımız boldu ve bu süre zarfında Genesis'le ne yapacağımı daha iyi düşünmek için bol bol zamanım olacaktı.

Alp tekrar bağırdı. "O pis ayaklarınızı yere sürtün önce!"

Neredeyse gülecektim ama gülmeyip kendimi tuttum, yanımda duran Jeremy de bulunduğumuz hangarı inceliyordu. Bu sefer yanımda onu getirmiştim burayı görmesi için. Sonuçta tuhafların en büyüğü, burada en çok zaman geçireni oydu ve bir rehbere ihtiyacım olabilirdi. Jeremy'yi de buraya Alp getirmişti, ta yirmi yıl önce... bu, çok uzun bir süreydi ve hiç inanmak istemiyordum, ancak gerçeklerdi. Alp bana buradayken birkaç fotoğraf göstermişti; o fotoğraflar inanmama yetmişti.

Leonard, Alp'i nerden bulmuştu bilmiyorum ama Alp'in yıllarca burada yalnız başına olması üzülmeme yetmişti.

Şimdiyse buradan kurtulacak olmasına seviniyordu, diğer herkes gibi.

Alp, çalışanları geride bırakıp bize doğru sallana sallana gelip karşımızda durdu. "Biraz uzun sürecek, belki birkaç gün."

Onu başımla onayladım. "Buradan kurtulalım da, ne kadar sürerse sürsün umrumda değil."

Jeremy lafa girdi. "Kaç yaşındasın?"

"Kırk dokuz."

Güldüm ve elimin tersiyle Jeremy'nin omzuna vurdum. "Bak, senden daha yaşlısı da varmış."

Jeremy gözlerini devirdi, Alp de benimle birlikte güldü. "Memleketime döneceğim, bir kadına aşık olup aile kuracağım." dediğinde, kaşlarım havalandı ve karşımdaki adama bakmayı sürdürdüm. "Yaşlanmış olabilirim ama bu aile kuramayacağım anlamına gelmez, değil mi?"

GenesisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin