Herkese merhaba ben geldim. Satır arası yorumlarınızı merakla bekliyorum. Bölümü okuduktan sonra kanala gelin sohbet edelim olur mu?
Keyifli okumalar :)
Göz göze geldiğimiz an vücudumdan bütün kanın çekildiğini hissettim. Dudaklarına bulaşan koyu renk rujum saniyeler öncesinde yaşanan şeyi gözler önüne seriyordu. Rüzgar'ın kucağında, kolları arasındaydım.
Beni öpmüştü!
Aklımdan dahi geçmeyen bir ihtimalken beklemediğim bir anda aniden dudaklarıma yapışması beni bozguna uğratmıştı. Hiçbir karşılık verememiş yalnızca beni öpmesini müsaade etmiştim.
Bakışlarında gördüğüm yoğun duygular beni daha çok kendine çekerken gözlerim saniyelik dudağının kenarına yayılan ruj lekesini kaydı ve kaçmayı o an akıl edip Rüzgar'ın kucağından kalkarak hızla odama gittim.
Kapıyı kapatıp ardına yaslanırken nefes nefese kalmıştım. Elim dudağıma uzanırken Rüzgar'ın dudaklarının sıcaklığı hala oradaydı. Kalbim maraton koşmuşum gibi hızla atıyordu. Bu kadar mı etkileniyordum ben bu adamdan? Öpüşüne karşılık verecek kadar cesaretsizdim ancak beni öpüşüyle ondan daha fazlasını isteyecek kadar da arsız.
Dudaklarımdan kopmasın istemiştim, öpüşme bile denmeyen bu ufak busenin devam etmesini istemiştim içten içe. Ama bunu dile dökecek kadar da cesaretli değildim ne yazık ki.
Yüzümdeki şapşal gülümseme ile banyoya gidip kıyafetlerimi değiştirdim ve siyah askılı bir gecelik giyinip makyajımdan kurtularak gece rutinim olan yüz bakımımı tamamladım ve odama geri döndüm.
Banyodan çıkarken Rüzgar ile karşılaşmamak için ettiğim dualar neyse ki Tanrı tarafından kabul görülmüştü ve karşılaşmamıştık. En azından bu gece onunla karşılaşmak istemiyordum çünkü çok utanıyordum. Yarın sabah da nasıl yüzüne bakıp konuşurum bilemiyorum, göz göze gelir gelmez aklıma beni öptüğü gelecekti ve utançtan yanaklarım al al olacaktı buna eminim.
🪐
"Günaydın!" Sanırım yeni hayatımda oluşan yeni rutinler arasına Poyraz tarafından uyandırılmak da eklenecekti çünkü büyük bir hevesle her sabah yatağıma gelip beni uyandırmak fazlasıyla hoşuna gidiyor gibiydi ve bundan uzunca bir süre vazgeçmek istemeyecekti sanırım.
"Günaydın canım." Neyse ki bu sefer erkenden kalkmış duş alıp saçlarımı kurutma evresine girmişken Poyraz gelmişti. İyice uykucu biri olduğumu düşünecekler diye korkuyordum, çünkü ne zaman uyansam Rüzgar da Poyraz da çoktan uyanmış kahvaltı için beni bekliyor oluyorlardı. Ben hep en geç uyanan üye oluyordum bu ailede.
"Uyandın mı?" diye sordu dudakları büzülürken.
"Beni uyandırmak mı istiyordun?" diye sordum gülümserken. Başını aşağı yukarı sallayıp elindeki oyuncak ayıcığı gösterdi bana.
"Bununla uyandıracaktım seni." Kurutma makinesini geri kapatıp masanın üzerine bıraktım, henüz başlamamıştım zaten. Sandalyemde yan dönüp Poyraz'a doğru eğildim ve ayıcığa uzandım.
"İsmi var mı oyuncağının?"
"Momo." O harfini çıkarırken içeri çöken yanaklarını sıkmak istedim ama bu isteği geri plana atıp gülümsedim yalnızca.
"Ay!" Elimi alnıma götürüp geriye yaslandım. "Ay benim çok uykum geliyor, of çok uykum var benim. Uyumam gerekiyor!" Kapalı gözlerimi hafif aralayıp Poyraz'a baktım ne tepki verecek diye. "Sabah sen uyandırmadın ya beni, tam uyanamadım ben. Ay çok uykum var dayanamıyorum." Ayağa kalkıp yatağa giderken birkaç kez esneyerek uykumun geldiğini belli ettim. Nihayetinde yatağa kendimi bırakıp gözlerimi kapattım. Bir kaç saniye hiçbir ses gelmesede sonrasında Poyraz'ın ayak seslerini işittim. Usul usul yatağa yaklaşıp sessizce yatağa çıktı ve hemen baş ucumda oturup yüzüme gelen saçlarımı geriye itti. Yanağıma bıraktığı ufak buse ile gözlerimi açmadım ama kocaman gülümsedim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
NEFHA
ChickLit"Ne iş yaptığımı sormadın?" dedi sorarcasına. "Mesleğinden önce merak ettiğim başka sorular vardı." "Alabildin mi peki cevabını?" diye sordu. "Evet." "Sonuç ne peki?" diye merakla sordu bu kez. Dirseği masaya yaslıydı ve diğer eli hafif kirli sa...