~HASEKİ~
1.Not;Bu bölüm düzenlenmiştir.
2.Not;Bu bölüm geçen bölüm,yani silahlı saldırı dan yıllar sonra geçiyordur.(Kafa karışıklığı olmasın)
...Uzunca bir rüzgar,meltem mi demeliydim?
Her neyseydi.
Büyük verandamda oturmuş, yönümü rüzgara dönmüştüm. Rüzgar,kısacık saçlarım arasından geçerken üşüdüğümü hissettim.
O an imdadıma yetişen sıcacık kollar,ve bir battaniye.
"Üşüdün, içeriye geçelim."
Müptelası olduğum ses... Sesi sevmek olur muydu? Bir insanın sesini sevebilir miydiniz? Ben severdim. Ona o kadar çok bağlanmıştım ki,en büyük destekçim şuan yanımdaydı.
"Sana bir sürprizim var." Dedi. Normalde asla gelmezdim,ama sürprizini az çok tahmin ediyordum. Uzattığı eline sıkıca tutundum.
Birlikte içeriye girdik.
Biliyordum.
Açık olan laptoptan gün ışığım bakıyordu. Yıldızım,güneşim... Gecemin içinde parlayan tek şey Yıldız'ımdı. Kızım.
"Bebeğim..."
"Anne!" Dedi,cıvıl cıvıl olan sesi... Neşeli sesini benden hiç esirgemedi. Babasından da,benden çok babasının küçüklüğüne benzediği için bir tık kıskanıyordum.
"Bebeğim,nasılsın?"
"Bugün çok iyiyim,anne,Yelda'ya söyler misin bana çikolata versin?" Aramak için bir sebep arayıp buluyordu.
"Hm, bugün iyi geçtiyse neden olmasın? Ama Yelda ablana ismiyle seslenmen hoş değil" diyerek uyardım.
"Tamam ama versin olur mu?"
"Ben Yelda ablanı arayıp söylerim,verir tamam mı bebeğim?"
"Tamam." Son harfini uzatırken heyecanlanması yok muydu... Dakikalık konuşmak bile bana iyi geliyordu.
Laptop'u kapatıp arkama yaslandım.
Kartal'da benimle aynı şekildeydi. "İyi olacak." Dedi. İyi olacaktı... Bunu her deyişinde içimde fırtınalar kopuyordu. Onu bu halde görmek beni bitiriyordu. Yıllar öncesine dayanan bir sorun nedeniyle solunum yetmezliği oluşmuştu. Bunun farkına doğduktan sonra varmıştık. Şuan makineye bağlı olsa da her zaman modunu yüksek tutar, diğer çocuklardan farklı olduğunu söyleyip dururdu. Birde,biraz Yamaç amcasına çekmiş olacak ki kendinin pahalı bir aleti olduğunu söyleyip dururdu.
İçim ağlama isteğiyle dolup taştı. Damlalar gözlerimde firar ederken saniyesinde Kartal farkına varmıştı.
"Birtanem,ağlama..."
İki elinin baş parmağıyla gözyaşlarımı sildi. Her konuşmamızdan sonra böyle oluyordu. Ellerine tutundum. "Yapamıyorum,daha ne kadar onu böyle uzaktan göreceğiz?" Oysaki bir hafta önce yanındaydım..."Tamam,tamam birtanem yine gideriz. Ama lütfen ağlama." Herzamanki yaptığım gibi göğsüne sığındım. Yıldız yokken o olmuştu...
"Seni seviyorum..."
"Ben daha çok seviyorum..." Yukarıdan bana bakarken gözlerinin dolduğunu görmüştüm. "Oğlumuzun temelini atmaya ne dersin?"
Her zamanki şakalarından biri sanmıştım. Bu kez biraz daha ciddi bakıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Haseki +18
Teen Fiction-Bütün bölümler düzenlenerek uzatılmıştır.- Dudaklarıma bir buse kondururken "seni seviyorum,ama biraz acı cekmen gerekiyor" Ben iki yıldır acı çekiyorum,bu ne ki? Boxerini çıkarırken onu izliyordum. Bir yere gelince utanman da kalmıyordu bu adamın...