⁴²Phoxebos

382 78 130
                                    

İyi okumalar,
yorum yapmayı unutmayın!!!!

OY SINIRI 50

...

Kırmızı deri koltukta oturmuş metal duvarları olan oval odayı incelemeye çalışıyordum ancak gözlerim sürekli olarak karşımdaki geniş, çarşafın ve üzerlerindeki örtünün dağılmış olduğu yatakta yatan ikiliyi buluyordu.

Genç Zaux'als, başını Aif'is'in göğsüne yaslamış uyuyordu.

Örtünün açıkta bıraktığı bedenlerinin mavi teni birbirine temas ederken, Dünya dışındaki varlıkların bizden hiç de farkı olmadığını anlamam uzun zamanımı almamıştı. Bizde nasıl kalp varsa, onlarda da vardı ve birbirlerini sevmeyi, birbirlerine değer vermeyi biliyorlardı. Belki birkaç organımız, düşünce yapımız farklıydı ama hepsi aynı mantıkta çalışıyordu. Acı çekiyorlar, üzülüyorlar, mutlu oluyorlar, aşık oluyorlar, sevişiyorlar.

Yanımda oturan Zaux'als'a döndüm ve o, gözlerindeki yoğun özlemle geçmişine bakıyordu. "O kadar huzur dolu ki..." diye mırıldandı, ardından dudak büküp omuz silkti. "Birazdan olacaklardan bihaber son kez birbirimize temas ediyoruz."

Kaşlarım çatıldı. "Ne demek bu?"

"Birazdan öğrenirsin."

Önüme döndüğüm sırada genç Zaux'als gözlerini araladı ve başını kaldırıp uyuyan eşine baktı, genişçe gülümseyip dudaklarını mavi tenin hakim olduğu göğüs oluğuna bastırdı. Yavaş yavaş öpücükleriyle yukarıya doğru çıktı ve Aif'is'in boynuna daldı, Aif'is uyku sersemi kollarını onun beline sarıp kendisine yapıştırdı.

Boğazımı temizledim. "Bunu izlemem doğru mu sence?"

"Sus ve izle."

Peki.

Genç olan, eşinin boyunu öpmeye devam edip çenesine çıktı ve oradan da dudakları Aif'is dudaklarına yapıştı. İkilinin dudakları senkronize olmuş halde hareket edip birbirlerini talan ederken, Aif'is kollarını onun belinden çekip ellerini yüzüne düşen uzun saçlara atıp geriye doğru ittirdi ve Zaux'als'ı kendinden uzaklaştırdı. Sessiz geçen saniyelerde turuncu gözleri, yalnızca ona bakan kırmızı gözlerde durdu ve derin nefes alıp verdi. Aif'is'in üzerinde uzanan Zaux'als, gülümsedi.

"Umarım beni bir gün affedersin." diye fısıldadı.

Genç Zaux'als'ın yüzü yavaş yavaş düştü. "Ne?"

"Benden nefret etme, tamam mı?"

Gözleri titredi. "Ne diyorsun sen?"

Aif'is tebessüm etti. "Hiç, olur da bir gün benden nefret edersen..." dediğinde, sesinin titrediğine şahit olmuştum. "Öyle işte, gelecekte ne olacağını bilemeyiz."

"Saçmalamaya başladın iyice." dedi genç olan. "Senden neden nefret edeyim?"

Aif'is omuz silkti.

"Yoksa..." dediğinde, bir süre duraksadı Zaux'als. "Artık beni sevmiyor musun? Başka biri mi var?"

Hızla başını iki yana sallayan Aif'is, ellerini onun yüzüne yerleştirdi. "Hayır tabii ki de, yalnızca olasılıkları düşünüyorum."

"Zihnini okumam zor değil, Aif. Her şeyi öğrenebilirim."

"Ama bana bir söz verdin." dedi Aif'is. "Benim zihnimi okuman yasak."

Genç olan, "O sözden nefret etmeye başladım." dediğinde, Aif'is güldü. "Benden o kadar çok şey saklıyorsun ki, bazen beni gerçekten önemsemediğini düşünüyorum."

Genesis ᴮˣᴮHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin