otuz altı

4.9K 515 151
                                    

LÜTFEN BUNUN BİR HİKAYE OLDUĞUNU UNUTMAYIN.

Keyifli okumalar💫

❄️

"Ne oldu paşam gül mü göndermişler sevdiceğine? Böyle kudurturlar adamı. Oynama benim ayarlarımla," derken gülmekten zor konuşuyordum.

Yaman karşımda kendini kasmaktan kıpkırmızı olmuştu. Onunla uğraşmak yeni hobilerim arasında ilk sıradaydı.

"Ben sizinle duygularımı paylaşayım, siz bana kumpas kurun. Ya ben o sinirle gidip Esma'ya köpürseydim. Lan siz benim niye geleceğimle oynuyorsunuz abi-kardeş?"

Duygu elindeki kırlenti Yaman'a fırlatırken "İyi ya işte öfke kontrolü yaptırdık sana. Her sinirini bozan şeyde suçsuza mı patlayacaksın?" diye sırıttı.

Yaman sinirli gibi gözüksede rahatlamış gibiydi. "Şükret koçum. Gülleri gönderen öğretmende olabilirdi. Ben öncesinde bu çabasızlıkla yüksek ihtimal kaybedeceğin ve karşılaşacağın manzarayı gösterdim sana. Geç onu da, Esma ne dedi?"

Oflayıp geriye yaslandı. "Güvenmiyor bana. Emin değil duygularımdan."

"Abi sana bende güvenmiyorum. Anormal olan bir şey yok."

"Duygu'cum sana ne oluyor böyle? Ne bu yenge severlik? Sen abinin sevgilisini biliyor musun? Öğrendiğinde böyle düşünür müsün bilmem," diyen Yaman'la aynı anda kırlent fırlattık Duygu'yla.

"On yedi yaşında senden daha mantıklı olduğum için bu kadar kıskanmamalısın abicim. Ben her zaman doğrunun yanındayım," dedikten sonra bana döndü Duygu. "Ona sevgilini söyleyip benden saklıyor musun yani? Ayıp be, benim matematik hocam olmasa nereden tanışacaktınız? İlk benimle paylaşmalıydın."

Şaşkınca ona bakarken küskün küskün kollarını birleştirdi. "Kızım biliyormuşsun işte. Neyin tribini yiyorum ben?"

"Senden duymam gerekirdi. Neyse bunu sonra tartışırız. Sen anlat, ne dedi Esma?"

Bu kızın hızına yetişmek mümkün değildi belli ki.

"Bende muhteşem bir fikirle dedim ki ona hani şimdi çekiniyor ya onu bırakırım falan diye, işte bende dedim evlen benimle."

Bunu ciddiyetle söylerken gerçekten muhteşem bir fikir olduğuna öyle inanmıştı ki sağlam, etkileyici bir süpriz beklemiştim. Ama söylediği şeyle ilk Duygu'yla birbirimize baktık.

Sonrası kocaman bir kahkaha tufanı.

"Sen harbi bak, katıksız salaksın Yaman."

-

Saçlarının uçlarıyla oynarken bir yandan da gelişen olayları anlatıyordum Asya'ya. Her anlattığım şeyle Yaman'a bir sayıyor bir gülüyordu. Karşımda gülmeye devam ederken kendimi tutamayıp kıvrılan yanağına bastırdım dudaklarımı. Gözleri kısılırken saçlarını geriye iteleyip boynuna çizdim rotayı.

"Kartal, yapmasana," derken mırıl mırıl çıkan sesi söylediğinin aksine daha çok teşvik ediciydi.

"Özlem gideriyorum bebeğim. Hem bir şey yapmıyorum ki," diyerek beline sıkıca sarılarak boynuna öpücükler kondurdum.

KAR TANESİ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin