17. Bölüm

9.6K 965 370
                                    


Merhabaaa


Bu bölümü Aytekinn27EmineKucukkayahayal1373kitaplarveben96sifanurr_alk1 RabiaKak3 ithaf ediyorum. Takip ettiğiniz için teşekkürler 🤍

18. Bölüm için ithaf almak isteyenler
wattpad: Rulisinzruli_ Hesabımı takip edebilirler. Her Bölüm için takipçilerim arasından 5 kişi seçip bu şekilde ithaf yapacağım 🦋

 Her Bölüm için takipçilerim arasından 5 kişi seçip bu şekilde ithaf yapacağım 🦋

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Keyifli okumalar 🤍

Nefes al, Efsan.

Derin bir nefes al.

Al ki, aklını kaybetme. Kalbin zaten elden gitmiş, bari aklın yerinde kalsın, kızım.

Bana doğru ilerlediğini gördüğümde, bakışlarım istemsizce dudaklarına kaydı. Kaşlarım benden habersiz çatılırken, dudaklarında herhangi bir ruj izi görmedim.

Bir rahatlama sardı bedenimi.

Yanımda durduğunda, nefesimi tuttuğumun farkında bile değildim.

Gözleri, giydiğim elbiseye, sonra da salık bıraktığım saçlarıma kaydı. Tam o sırada, "Hoş geldin demek yok mu?" diye sordu.

Sorusu hoşuma giderken, bakışlarımı kaçırdım ve iğneliyici bir şekilde, "Zeynep demiş gibiydi," dedim.

Bakışları kısılırken, yüzü sertleşti. Omuzlarını dikleştirerek bakışlarını arkamdaki kapıya çevirdi. Nereye baktığını merak etsem de, merakıma hâkim oldum. Dönüp bakmadım.

"Benimle konuşmadı," dedi, tok bir sesle.

Ne demek, onunla konuşmamıştı?

"Nasıl yani? Senin yanından gelmişti."

"Tunç burada," dedi.

Söylediği kelimelerle, beynimde acı bir farkındalıkla yankılandı. Tunç serbest kalmıştı. Her ne kadar benimle muhattap olmasa da, sessizliklerinin hayra alamet olmadığı kesindi.

"Onu da mı davet etmişler?" diye sordum, rahatsızlıkla.

Başını sallayarak, "Damadın arkadaşı," dedi.

-SAUDADE-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin