are you nasty? ✓

5 - "Neden hiç öpüşmedik?"

Kayıyordu.

Boğazımda kayıyordu.

Kalın uyluklarına iki elimi yaslamış, onun penisinin hepsini ağzıma almıştım. Daha doğrusu başımın arkasından bastırdığı için hepsini almak zorunda kalmıştım.

Lanet olasıca, bir türlü gelmek bilmiyordu. Islak sesler ve iniltileri artsa bile henüz gelmemişti.

"Mhh..." Yutkundukça daha da ileri kayan penisini, ağzımdan çıkarmak için başımı geriye kaydırdım. Saçlarımdaki parmaklarını gevşetip geri çekilememe izin verdi.

Penisini ağzımdan çıkarıp ağzımın kenarlarından akan sıvıyı dilimle yaladıktan sonra penisinin ucuna dudaklarımı bastırdım ve gözlerimi kaldırıp Bay Kim'e baktım. Dişlerini birbirine bastırıp saç diplerimi iyice kavradı ve sonunda, bir anda tüm sıvısını yüzüme doğru bıraktı.

Hırıltılı nefes alışlarını dinlerken penisini bırakıp yüzümdeki menileri elimle silerek dudaklarım arasına götürdüm.

Saçlarımı bıraktı ve kendi alnına yapışan saçlarını eliyle geriye ittirdi. "Gerçekten bu işte iyisin."

Memnun bir gülümsemeyi ona sunup parmaklarıma bulaştırdığım sıvısını emmeye başladım. "Öyleyimdir Bay Kim."

Kısıkça gülüp yerdeki boxer ve pantolonuna uzandı. "Yalnız bir tur ile yetinen biri değilim. O yüzden giyin, gidiyoruz."

İşaret parmağımı sesli bir şekilde ağzımdan çıkarıp, "Beni evinize mi atacaksınız?" dedim hevesle ve çömeldiğim yerden kalktım. Lakin bacak aramdaki sızlama, birazcık duraksamama neden olmuştu.

"Evet Jeon, biraz da yatağımda canını yakmak istiyorum." Pantolonunu bacakları arasından geçirirken söylendi ve bu fikir, kesinlikle hoşuma gitmişti.

"Bu benim için hiç sıkıntı değil. Umarım evinizde aromalı kayganlaştırıcılar ve sağlam prezervatifler vardır, Bay Kim."

Kıkırtısını duyarken yüzümdeki acı çeken ifademi sakladım ve pantolonumu giymeye koyuldum.

"Sen çok arsızsın. O masum yüz ifadenin arkasında böyle bir kişilik sakladığını düşünmezdim." Gömleğinin düğmelerini iliklerken beni süzmeye devam etti.

"Ah evet, benim hakkımda öğreneceğiniz çok şey var Bay Kim." diyerek yanına yaklaştım ve pantolonumun fermuarını çektikten sonra onun açık fermuarını da kapattım.

"Mesela sikiniz üzerinde nasıl sekip sizi zevke getireceğim... Ah, bunu oldukça merak edeceksiniz."

Dudakları beğeniyle büküldü ve benim açıkta kalan göğsüme indirdi bakışlarını. Sağ elinin işaret ve orta parmağıyla göğüs ucumu sıktığında alt dudağımı ısırdım.

"O zaman acele et ve giyin Jeon, geniş yatağımın her yerini ıslatmana izin vereceğim."

.

"Durma, Jeon!" Kalçalarımdaki elleri daha da sıkıp beni kendine bastırdığında, inleyerek başımı geriye attım.

Nefes nefese, sert bir şekilde, üzerine oturup kalkıyordum. Sert penisi üzerinde sekmek ve en derinime kadar onu hissetmek. Kendi ritmimle içimde onu kaydırmak ve aynı zamanda onun yüzündeki o kasılmayı izlemek, alabileceğim zevklerin en iyisiydi.

"Ah-evet!" Çığlıklarım, onun odasındaki pahalı mobilyalara çarpıp kulağıma geri geliyordu. Gerçekten de dediği gibi geniş yatağını ıslatmama izin veriyordu. Kirli çarşaflarların olduğu yatağında, artık son tur olması için dua edebilecek seviyeye gelmiştim.