Kocamın üstüne bacağımı atmış yayıla yayıla uyuyordum. Hava çok sıcak diye ince bir tişört, kısa geniş bir şort giyinmiştim.
Balkon kapısından içeriye serin esinti vuruyordu tenime.
Ama uykumu bozan şey, bir anda aşermiş olmamdı. İlk defa canım böyle deli gibi mısır çekmişti.
Başımı hemen yanımda uyuyan kocama çevirdim. Evde varmıydı ki? Şimdi bu saatte yoksa nereden bulurdu ki?
En iyisi susup uyuyayım, yarın gündüz vakti alır.
Bir hamile olarakta gece aşerdiğin bir şeye karşı koyup uyumaya çalışmak büyük bir eziyetti. Uykum bir kere kaçmıştı. Aklımdan mısır çıkmıyordu. Yediğimi hayal ettikçe ağzım sulanıyordu.
Ofladım. Başımı bir sağa bir sola döndürdüm. Karnımı okşadım.
Uyumak için direndim, ama olmuyordu.
Uykusu hafif olan kocam ise, kurtarıcı sesini çıkarmıştı.
"Ne oldu neden uyumuyorsun?" Dedi başını kaldırıp bana bakarken. Uykulu gözlerle bakıyordu.
"Yok bir şey uyu" dedim, başımı başka yöne çevirdim. İlk nefesini hissettim, dudakları boynumdaki hassas kısımlarımı öptü.
"Söyle hadi, söyle kocana. Gece gece ne böldü uykunu?"
"Aşerdim" dediğim an başını yeniden kaldırdı.
"Benim güzel karım aşermiş mi?" Dedi yanağımı sıkıp okşuyordu.
"Evet, ama bu saatte nereden bulacaksın ki?"
"Sen ne istiyorsun söyle, bulurum ben"
"Mısır çekti canım"
Tatlı kıkırtısını duydum.
"Alıp geleyim o zaman"
"İyide her yer kapalı"
"Biliyorum, bizim çocuklara soracağım. Bir kaç yerede bakacağım. Gelirim hemen, kalkma sakın. Eğer kalkarsanda merdivenleri dikkatli in. Işığı açık bırakacağım, inerken açmayı unutuyorsun çünkü"
Duygusallık perileri gelmiş iki omzuma çökmüştü.
Ama yerdim ki ben bu adamı..
Dudaklarını dudaklarıma bastırıp geri çekildi. Altında sadece şort vardı, siyah bir şort. Üstünede beyaz bir tişört geçirip odadan çıktı.
Koridorun ışığını açtı, sonra merdivenleri indiğini duydum.
"Bak görüyor musunuz babanızı? Bizim için bu saatte mısır bulmaya gidiyor" güldüm kendi kendime.
Yatağın üstünde çok rahat bir pozisyonda olduğum için hiç bozasım gelmemişti. Kalkasım yoktu.
Ellerimi saçlarıma atıp, yastığın tepesine bıraktım. Ensem serinlerken, tek istediğim bir an önce mısırın yanıma gelmesiydi.
Böyle yatarak beklemekten sıkılmıştım. Yataktan doğrulmak için bin bir çaba sarf etmiş en sonunda kalkabilmiştim.
Yavaş adımlarla odadan çıkıp merdivene yöneldim. Durdum bir kaç saniye, soluklandım.
Yavaş yavaş indim merdivenin basamaklarını. Mutfakta girip dolu dolu bir bardak su içtim. Salona yürüyüp koltuğa yerleştim.
Kumandayı elime alıp televizyonu açtım. Çizgi film izleyesim gelmişti. Çocuk kanallarından birini rastgele seçip açmıştım.
Uyku göz kapaklarıma yeniden düşerken, kapanmamaları için zorla televizyona bakmaya devam ettim. Ama beynimin tek odağı uykuydu. İzlediğimi bile anlamıyordum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzler Silinmez
Romance"Gözlerin en kıymetli hazinemdi.." Öylesine yazılmış bir asker, doktor kurgusudur.