Gözlerim aralanırken sımsıcak bir gövdedeydim.
Başımı kaldırıp uyuyan Metehan'nın hayranı olduğum yüzünü inceledim. Elimi uzatıp, eski küçük izlere dokundum.
Ama bu romantik anı mide bulantım bozmuştu. Hızlıca yataktan doğrulup lavaboya koşarken sessizde olmaya dikkat etmiştim. Ama her türlü uyandı. Uykusu bir kuş misali çok hafifti. Hemen uyanırdı.
Kilitlediğim kapının arkasından çaresizce sesleniyordu. Ben ise kusuyordum.
Sifonu çekip ağzımı yüzümü yıkadım. Kapının kilidini açıp kendime aynadan bakarken Metehan'da içeri girmişti.
Evet..
Bunun tek bir cevabı vardı, bir doktor olarak neyin ne olduğunu şuan daha iyi anlıyordum. Düşüncesi bile kalbimi yerinden çıkarmak üzereydi.
Hamileydim.
"İyi misin güzelim?" Dedi endişeli sesi.
Reglimde geçmişti, hesap edince tam olarak 5 gündür gecikmişti. Bütün belirtiler buna çıkıyordu.
Hayla kendime aynadan boş boş bakarken, Metehan ellerini omuzlarıma yerleştirip kendine çevirdi.
"İyi değilsin, günlerdir iyiyim diyip geçiştiriyorsun ama yalan söylüyorsun. Şimdi gidiyoruz hastaneye"
"Dur" dedim bayılacaktım sanırım. Hatta dile getirdim bunu.
"Metehan bayılacağım ben galiba.." ağlamaya başladığımda ayakta daha fazla duramadım. Hızlı bir refleksle beni kaldırıp kucağına aldığında lavabodan çıktık.
Korkuyla bakıyordu bana, yatağın üstüne oturdu. Kucağında rahat bir pozisyonda dururken,
"İyi misin şimdi? Gözün mü kararıyor? yoksa başın mı dönüyor?"
Korktuğunu gözlerinden, endişesini çatılan kaşlarından anlıyordum.
"Hayır hiç biri"
Neden ağladığımı bilmiyordu.
"İyiysen hastaneye gidi-"
"Gideceğiz ama ben ondan önce sana bir şey söyleyeceğim"
Kendimi iyi hissettiğimde kucağından indim. O yatağın üstünde otururken ben iki elini sımsıkı tuttum. Tam karşısında dururken titreyen ellerimi daha sıkı tuttu.
"Metehan.." dedim ağlamaklı bir sesle.
"Söyle kurban olduğum, söyle ne oldu?"
"Ben.." sustum boğazım düğümlendi. Gözlerimden yaşlar akarken zorlukla konuştum.
"Metehan ben galiba hamileyim"
Çatılan kaşları anında havalanmıştı, ne dediğimi anlayamamış gibi dondu ilk öyle. Bakışları karnıma düştü, tekrar mavilerimi buldu.
"Ney?" Dedi anlayamamış gibi.
"Ben hamileyim galiba"
Bu sefer algılayabilmişti.
Gözlerinin içine dolan o sevinç her bir şeye değerdi.
"Hamilesin" derken ayaklanmış, kollarının arasına almıştı bedenimi.
"Ama galiba" dedim ağlarken.
"Baba mı oluyorum ben şimdi? Baba ha? Ben baba oluyorum. Baba.."
Başımı ağlarken hızlıca salladım.
"Evet baba oluyorsun"
Geri çekilirken ilk defa böyle ağladığını görmüştüm. Ciddi ciddi ağlıyordu şuan.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzler Silinmez
Romance"Gözlerin en kıymetli hazinemdi.." Öylesine yazılmış bir asker, doktor kurgusudur.