İyi okumalar, yorum yapmayı unutmayın.
OY SINIRI 50
Gelelim diğer isimlerin okunuşuna;
William/Billy/Willy - Vil-yım/Bil-i/Vil-i
Aiden - Ey-dın
Yui - Yu-i
Daniel/Dani - Den-yıl ya da Dan-yıl/De-ni ya da Da-ni
Jeremy - Ce-re-mi
Barry - Be-ri
Ector - Ek-tor ya da Ek-tır
Sofia - So-fi-ya
Leonard - Le-nırd ya da direkt Le-o-nard
Marcus - Mar-kıs ya da Mar-kus
Mary - Me-ri
Goldsmith - Gold-smit
Zaux'als - Zoh'alz ya da Zauks'alz
Aif'is - Eyf'iz
Phoxebos - Fok-si-bos
Benim bunu en başta yapmam lazımdı bence ama yorumlarda zorlananları görünceye kadar hiç aklıma gelmedi bunu yapmak😔 neyse kurgu bitince en başa ekleriz.
Tekrardan iyi okumalar.
...
Elimdeki Aif'is'in güncesini incelerken, oturduğum deri sandalyede arkama yaslanmıştım ve gözlerim arada bir karşımdaki Zaux'als'a kayıyordu.
Ofisteki masayı eski yerine koymuş, Sofia'nın kanının temizlendiği yerde de sandalye yer alıyordu ve orada oturmak travmalarımı tetikliyordu ancak yapabileceğim bir şey var mıydı? Yoktu. Ofisin tam ortasında bağlı oturan Zaux'als'ın öfkeli gözleri direkt benim üstümde değil de, elimde tuttuğum defterin üzerindeydi ve elinden gelse beni gözleriyle tutuşturup yakacak gibi bir hali vardı.
Ve bir de... onda bir değişiklik vardı; gözleri artık kahverengi değil, hafiften kırmızıya çalıyor ve parmak uçlarındaki mavilik beni ürkütüyordu.
Özüne dönmek istiyordu ama bunu yaparsa da boynundaki tasmayı çalıştıracağını biliyordu o yüzden kendisini tutuyor, tıpkı kendisini Yui'nin tasmayı çalıştırmadan ısıtması gibi geri döndürmeye çalışıyordu. Ten rengi bizim gibi değildi, onu gayet iyi anlamıştım parmak uçlarındaki renk değişimden ve gözlerindeki kırmızılık bizim için anormal sayılabilecek bir özellikti. Aradan ne kadar zaman geçmişti bilmiyorum, bir hafta? Belki ya daha az ya da daha çoktu, hala bunu çözebilmiş değildim ama Zaux'als bize çıkışın nerede olduğunu söylediğinde tüm bunlar sona erecekti.
Her ne kadar insan ya da tuhaf olmasa da onun da bir sınırı vardı, illa ki ötecekti.
Geri deftere döndüm ve sayfaları çevirdim. Harfler çok karışıktı, üçgenlerden karelere, uzun çizgilerden eğik ve kıvrımlı çizgilere derken arada çözemediğim başka semboller de vardı ve bunların okunup anlaşılması imkansızdı benim için. Sadece benim için değil, direkt dünyadaki herkes için geçerliydi bu.
"William." diyen Zaux'als'a baktım. "Beni çözersen..."
"Seni çözmeyeceğim, Zaux." dedim ve defteri masaya bıraktım. "Çıkar onu aklından."
"O zaman buradan çıkamazsın." dedi ve başını iki yana salladı. "Burada benimle beraber çürürsün ve yaşlanırsın, sevgilinle de burada edinirsin mutlu anılarını."
"Aiden benim sevgilim değil."
"Ama olacak." dedi Zaux'als. "Senin onda gönlün olduğu gibi, onun da sende gönlü var."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Genesis ᴮˣᴮ
Fantasy[TAMAMLANDI] Tuhaf tiplerle dolu hapishanede danışmanlığa başlayan William, aynı zamanda deli bir bilim insanı olan babasının inşa ettiği gizli laboratuvarda zorlu bir yolculuğa çıkar.