Yeni bölümden herkese selam.
Keyifli okumalar.
***
Bugün sonunda hastaneden çıkıyordum. Hastanede kalmak hiç hoşuma gitmiyordu. Çok şükür ki çok kalmamıştım.
Annemin yardımı ile sonunda hastaneyden çıkmaya hazırdım. Mirhan da çıkış işlemlerini yapmış yanımıza gelmişti.
Annem Mihrayı kucağına alırken Mirhan da gelip benim koluma girdi. Birlikte hastaneden çıkıp kısa bir sürede eve geldik.
Ben arabadan inerken Mirhan yine yanıma geldip koluma girdi. Biz önden annem kucağında Mihra ile arkadan eve girdik.
"Evime hoş geldin küçük kardeşimiz" diye Yezda, Miran ve Yarkın bağırdı bizi görür görmez. Onların bu haline gözüm dolu dolu baktım.
"Hoş bulduk küçük kardeşinin abileri ve ablası" dedim kocaman gülümseyerek. Ben Mirhanın yardımı ile otururken annem Mihrayı beşiğe koydu. Çocuklar hepsi etrafına toplandı.
"Hemen büyü Mihra seninle bir sürü oyun oynayalım" dedi Yezda. "Bence de hemen büyü ikiye iki maç yapalım" dedi bu defa Miran.
"Hayır Miran siz Yarkın ile maç oynayın biz başka oyunlar oynayacağız" dedi Yezda.
Yarkın sadece sezsiz sesiz Mihrayı izliyordu hiç konuşmuyordu. "Kızım ben eve kadar gidip geleceğim" diyen annem üzerine dönüp ona baktım.
"Ben seni bırakayım Zümrüt anne" diyen Mirhan ayağa kalktı. "Yok oglum Azat yol üstü alacak beni. Akşam ben yemek yapıp gelirim. Bizimkiler hepsi gelir zaten" diyen annem çıkıp gitti.
"Hayallerimin de ötesinde bir şey" dedi Mirhan yanıma oturarak. "Benim de öyle" dedim. Lohusalıktan mıdır nedir sürekli gözlerim doluyordu.
"İyi ki hayatıma girdin Neva. Hepiniz iyiki varsınız" dedi Mirhan alnımdan öperek. Kocaman gülümsedim. "Sende iyiki varsın" dedim.
Çok zor olmuştu ama biz başarmıştık..
2 YIL SONRA
Hayat ne gerip bir şey değil mi? Bir anda kendini bambaşka yerde çok başka bir halde buluyor insan.
Şanlıurfa'ya tekrardan dönüşüm dün gibi aklımdaydı. Yıllar sonra aileme sürpriz yapıp gelmiş olduğum Şanlıurfada önce sevdiğim adamın kızı ile tanıştım ardından o adama berdel olarak verilmiştim.
Benim için her şey bitti derken her şeyin yeniden başladığını bilmiyordum. Kim derdi ki çok mutlu bir evliliğim ve dört çocuğum olacak.
Bu günlere gelmeyi asla hayal etmemiştim.Bana bugüne geleceğimi söyleslerdi sanırım inanmazdım. Ama gelmiştim. Hayat hep beklemediğimiz ummadığımız şeyleri karşımıza çıkarıyordu.
"Yavrum şu dün bilemiş olduğumuz bıçakları nereye koyduk. Sana zahmet vere bilir misin?" Diyen Mirhanın sesi ile düşüncelerimden sıyrıldım.
"Tabi vereyim" dedikten sonra dolaptaki bıçakları çıkarıp verdim. "Teşekkür ederim yavrum" diyen Mirhan yanağımdan öpüp dışarıya çıktı.
"Baba, ayneyi öyptü" diyen Mihraya baktım. Kızım iki yaşına gelmiş ve iki yıl önceki Yarkın gibi garip konuşuyordu. "Anne de kızını öptü" diyerek Mihranın yanağını öptüm.
"Haya beyn" diyen Azat abimin küçük oğluna baktım. "Halası, Eymeni de öptü" dedim onu da öperek. Ben mutfakta bulaşıkları dizerken onlar da yerde oturmuş oyun oynuyordu.
"Azra abla dışarıya gelmeyecek misin?" Diye kapının eşiğinden Elif bana baktı. "Kurbanı kesinler sonra geleceğim Elif kesim anını görmek istemiyorum" dedim hemen. Elif de bahçeye döndü.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Saklı Bahçe
RandomYıllar önce daha onlar çocukken kaderleri yazılmıştı. Aradaki düşmanlık ve söylenen toz pembe bir yalan ayrmıştı onları bambaşka bir hayata sürüklemişti. Ama berdel kararı onları birleştirmişti. İki küçük aşık berdel sonrası kavuşabilecek miydi?? ...