BERDEL.
.
(DÜZENLENECEK)
.
.
Hikayede yetişkin ve cinsel içerik, küfür, dövüş ve bol bol klişe sahneleri vardır. Bunu bilerek okuyun lütfen, sebebsiz linç yemek istemiyorum. Bölüm sayısı sizi korkutmasın, bölümler kısadır.
.
17.05.2024✨
...
Bu bölümde beğenmediğiniz sahneler olabilir. Fakat sizden ricam azda olsa empati yapmak ve karakterlere fazla hakaret etmeden okumanız. Bu bölüm yazılmalıydı arkadaşlar. Olayı öylesine yazmadım.
Evet, eleştirebilirsiniz, dozunda küfür de yazabilirsiniz ama bir şeyleri size anlatmak için yazdığım sahnelerde abartılı bir şekilde karakterlerime küfür etmeniz beni rahatsız ediyor. Bu bölüm, lütfen dediklerimi dikkate alın.
İYİ OKUMALAR❤️
╭── ⋅ ⋅ ── ✩ ── ⋅ ⋅ ──╮
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
༺☆༻
"İntikam yok, çünkü Allah, canınız yandığında bana koşun diyor..."
⫘⫘⫘⫘⫘⫘⫘⫘⫘⫘
(Ertesi gün, sabah)
Yine düzensiz bir uyku problemi yaşadığım bir geceydi dün gece. Evet dün seviştik, güldük, eğlendik ve duş alarak yatağımıza girdik. Ama saat üçe kadar yatabilmiştim. Çişim geldiği için kalkmış sonrasında ise yatamamıştım. Haziran sıcakları beni daha da bunaltıyordu. Sabah saat altıda Miran uyanmış ve uyuyamadığımı öğrenince kendiside uyumamıştı. Beni koynuna çekmiş, saçlarımla oynayıp sohbet etmişti.
Miran banyoda tıraşını halledereken işe gidince giyinmesi için yatağın üzerine kot pantolon ve gömlek bırakmıştım. Çoğu zaman kendisi giyinirdi ama bazende ben yardım ederdim.
Salaş beyaz elbise giyinmiştim ve saçlarımı yukardan dağınık topuz yapmıştım. Saçlarım uzamıştı ve sıcak hava yüzünden açık bırakamıyordum. Kalın topuklu siyah terliklerimle de elbisem pek uyumluydu. Ama görünüşlerini takacak durumda değildim çünkü bugün içim sıkılıyordu.
Milletin hamileliği üçüncü ayda düzeliyordu. Ama benimkisi üçüncü aydan değişip daha beter hâl alıyordu.
İnatlaşıyordum bir kere. Dediğimi yapmak istiyordum. Sinirleniyordum. Çekemiyordum, bazı insanları hiç çekemiyordum mesela. Sürekli bunalıyordum. Beş dakikada bir değişen ruh halime ben bile yetişemezken konak ehli bir hayli zorlanıyordu. Önümüzde altı ay daha vardı ve yapacak hiçbir şeyim yoktu.
Mutfağa adım atar atmaz "Nimet hanııım." diye seslendim kibarca. "Günaydın." Tezgahlara doğru yaklaşırken yardımcılar bana döndü. Hepsi tek tek günaydın diyerek tekrar işlerine döndüler.
"Günaydın hanımağam." aynı kibarlıkla cevap verdi. Ellerini önlüğüyle silerken önüme geldi. "Bir şey mi istemiştiniz, hemen yapayım."