Annesinin ölümümden sonra zengin babasının çiftliğine taşınmak zorunda kalan Amelia babası tarafından ilgiyle ve sevgi dolu bir şekilde karşılanır, fakat kendisi atlardan hiç hoşlanmaz ama orada kaldığı sürece atlarla ilgilenmek sorunda kalır. Bir...
Helenanın suyu gelmişti ve o da yarım saat önce ava tarafından odaya götürülmüştü.
" ben dayanamayacağım bu çok uzun sürdü acaba bir şey mi oldu?" Diye sordu James, deminden beri bir o tara yürüyordu bi diğer tarafa, hiç yerinde duramıyordu.
" James sakin ol ava işini iyi yapıyor, ve ben varım burada." Dedim ve biraz olsun onu rahatlatmaya çalıştım.
Biraz daha beklediğimizde Helenanın çığlıkları da duyulmaya ve artmaya başlamıştı, Jamesin de artık burada fazla duramayacağını anladığımızda Arese onu çıkartmasını söyledim.
" Amelia ne olur Helenaya bir şey olmasına izin verme." Dedi ve zorla Ares tarafından götürüldü.
Bende daha fazla dayanamadığın için içeriye girdim ve Helenanın baş ucuna geçip ona destek olmaya çalıştım.
" Amelia! Çok canım yanıyor!!"
" sakin ol Helena çok az kaldı iyi gidiyorsun."
" çok zor!" Dedi ve kendini salıp ağlamaya başladı.
" hayır hayır Helena kendime gel bebeğin için ne olur." Dedim ve onu geri kendine getirdim, çok korkuyordum kendini salıp bayılacak diye.
" az kaldı biraz daha." Dedi Ava.
" hadi bak duydun çok az kaldı dayan Helena."
Helena son gücüyle bebeği ittirdiğinde büyük bir rahatlama yaşadı, çünkü bebek sonunda çıkmıştı.
" başardın bak bitti! Bebeğin doğdu." Dedim ve onu rahatlatmaya çalıştım, fakat bir şey eksikti o da bebeğin ağlamamasıydı.
" Efendim gelir misiniz çabuk!"
Ava beni çağırdığında hemen onun yanına gittim ve bebeği kucağıma aldım.
" ne oldu? Niye ağlamıyor?" Diye sordu Helena.
" oksijensiz kaldığı için-"
" dur! Sakın söyleme." Dedim ve elimi küçük bebeğin üzerinde gezdirdim.
Zor doğum olduğu için ve bebek çok fazla içeride kaldığı için oksijen alamadı ve aslında ölmüştü, ama benim yardımımla bebek geri hayata döndü ve ağlamaya başladı.
" oh, iyiki varsınız efendim." Dedi Ava ve bebeği kucağımdan aldı.
" Helena bak ağladı, sorun yok her şey yolunda." Dedim ve Helenanın saçlarını toplayıp onu biraz rahatlattım.
" iyi değil mi? bir şeyi yok?"
" yok yok her şey yolunda." Dedim.
Sonra ava kucağında bebekle geldi ve onu Helenaya verdi.
" oh o bir peri." Dedi ve bebeğini öptü.
" evet, çok güzel peri bir kızın oldu." Dedim.
" James nedede?"
" geliyorlar şimdi." Dediğimde kapı açıldı ve içeriye James ve Ares girdi.
Bende Aresle birlikte odadan çıktım ve Jamesle Helenayı yalnız bıraktım.
" Bebek aslında ölmüş müydü?" Dedi, yine aklımı okumuştu!
" ölmedi, Ares."
" ölmüştü sen olmasaydın ben Helenanın halini düşünemezdim." Dedi ve bana sarıldı.
" bebeğin aslında ölü doğduğunu ve benim onu kurtardığımı ona söyleme, bebek gayet iyi." Dediğimde Ares başını salladı ve dediğimi onayladı.
O gün James bebeği Helena emzirdikten sonra o dinlensin diye almıştı, kendisi de bebekle onun yanına yatmıştı ki Helena bebeğini merak etmesin diye hep yanında olsun diye.
Benim oğlum Alex doğduktan sonra Helenanın kızı Merry doğmuştu, bu da annelerinin adıydı.
İkisi de peri olmuştu ve ben onların en iyi kuzen ve aynı zamanda en iyi sırdaş olacaklarına inanıyordum.
Son
Jamesin bebeğiyle yatışı, bu karakter galiba bir yarasa ama siz karga olarak hayal edin 😅
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
