36. Bölüm

891 52 0
                                    

Aresin yanına gittiğimde bana halkın beni görmek istediğini ve Aresin kendileriyle bir şey konuşmak istediğini söyledi.

Bende sadece yanında durmak için ve beni görmek istedikleri için yanında gittim, yoksa insanların içine çıkmak pek de hoşuma giden bir şey değildi.

Yine her zamanki gibi bahçeye indiğimizde insanlar ve periler benim önümde diz çöküp selam verdiler daha sonra geri kalkıp Aresi dinlemeye başladılar.

" bugün sizinle bir şey konuşmak istiyorum ve bu yüzden sizi topladım."

" biliyorsunuz ki artık periler ve atların arasında küslük kalmadı, ve ben bundan sonra bir daha periler ve atlar arasında ne küslük hiç bir şey istemiyorum." Dediğinde herkes başını salladı ve gerçekten de herkes ikna olmuştu ve birbirilerini yeniden kabul etmişlerdi.

" güzel, ikinci söylemek istediğim şey de Ameliamla ilgili, kendisi artık tek değil iki canlı, bu yüzden ona dikkatli davranmanızı istiyorum."

" ha üçüncüsü de var, bundan sonra bizim tek düşmanımız cadılardır, onlardan başka düşmanımız yok." Dedi.

Ares bir kaç şey daha söyledikten sonra ben geri içeriye girdim ve Helenayı aramaya başladım.

Hala Jamesle mi konuşuyordu acaba?

Daha fazla düşünmeden odama çıktım ve okumaya yeni başladığım kitabımı alıp yatağıma uzandım.

Kitabımı okurken aklıma diğer dünya geldi, benim asıl geldiğim dünya.

Acaba orada ne kadar zaman geçmiştir? Teyzem ne yapıyordur acaba?

Odamın kapısı açıldığında içeriye Ares girdi ve yanıma yatağın üzerine oturdu.

" Amelia seninle diğer dünyayla ilgili konuşmam gerekiyor."

" duydun beni değil mi?"

" evet, ama zaten konuşacaktım."

" peki ne konuşacaksın?" Diye sordum ve yatakta dikleşip oturdum.

" sen benimle bu dünyaya ışınlandığında o dünyadan yok oldun, yani tamamen yok oldun."

" nasıl?" Diye sordum anlamayarak.

" yani sen hiç doğmadın ve hiç var olmadın, teyzenin babanın herkesin aklından silindin." Dediğimde tek üzüldüğüm şey teyzemin aklından silinmiş olmamdı.

" teyzem, beni hatırlamayacak mı artık?"

" hayır."

" ama üzülme ne olur, aslında sana bunu şimdik söylemeyecektim ama sen düşününce söyleyiverdim."

" yok, üzülmedim hatta böylesi daha iyi, sadece tuhaf hissettim." Dedim.

Gerçekten de böylesi daha iyiydi çünkü eğer kayıp olarak bilinseydim teyzem çok üzülürdü ve kendini asla affetmezdi, babamda bir iki gün üzülürdü, başlarda bana iyi davranmıştı tabi sonradan da iyiydi ama bu iyiliği ve sevgisi bana asla samimi gelmemişti, sanki beni kullanacakmış gibi hissetmiştim.

" kullanacaktı zaten." Dedi Ares.

" ne?"

" seni Jack'le evlendirecekti, ortağının oğluyla, çünkü Jack'in babası çok zengindi senin babandan da zengindi, babanın tek istediği şey paraydı." Dedi.

Ben şimdik babama mı şaşırayım yoksa aresin bunların hepsini nereden bildiğine mi?

" duydum." Dedi.

" peki Jack bunu biliyor muydu?"

" hayır, o da bilmiyordu." Dedi.

" zaten bununla avutuyorum kendimi, hele bi bilseydi varya." Dedi dişlerini sıkarak.

" cidden mi ya? Ben senin eşinim ve çocuğunu karnımda taşıyorum gerçekten şu an beni mi kıskanıyorsun?"

" kıskanıyorum, kıskanamaz mıyım?" Dedi ve yavaşça yaklaşarak boynumdan öptü.

Her seferinde boynumdan öperse bir gün bağımlı olacaktım ve her zaman isteyecektim.

" sen iste yeter." Dedi.

" ne zaman dinlemeyi bırakacaksın!?"

" hiç bir zaman." Dedi ve gülmeye başladı, daha sonra yanıma uzandı ve bir elini karnıma koydu, bende hem kitap okudum hemde bir elimle saçlarını okşadım, Ares de öylece uyuya kaldı.

Sonuncu peri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin