13

1.1K 114 42
                                    

Barış, elindeki tişörtü çantasına sıkıştırırken sinirlerine hakim olmaya çalışıyordu çünkü ardındaki arkadaşı, Mine'nin gazıyla Barış'tan hesap sormaya kalkıyordu. Oysaki Mine sadece hoşlanıyorsa bunu söylemesi gerektiğini tavsiye etmişti, ortamı gerip kavga etmesini değil.

"Duru'yla aranızda ne var?" Barış'ın alayla gülüp cevap vermediği soru üzerine sırtını fizyoterapi odasının kapısına yaslayıp kollarını da göğsünde birleştirdi Berkan. Soruya cevap almadan da gitmeyecek kadar kararlı görünüyordu.

"Soruma cevap ver Barış." diye yinelendiğinde arkasını dönüp birkaç sert adım attı arkadaşına, sarışın olan.

"Ne ima ediyorsun sen?"

Omuz silkti Berkan rahatça. "Bir şey mi ima ediyorum sence, açık açık soruyorum." dedi kendinden emin bir şekilde ve tane tane tekrar sordu. "Duru'yla aranızda ne var?"

"Duru'nun sadece komşum olduğunu biliyorsun." dedi Barış, Berkan'ın dibinde bitip. Gözlerini kısarak baktı arkadaşına. "Gelip bana burda sanki bizi basmışsın gibi hesap sorma." Aklının hala Duru'nun evinde olduğu günde kaldığını biliyordu ancak suçluluk duyacağı bir şey yaşanmamıştı aralarında.

"Adı üstünde, komşun." dedi Berkan, ses tonu git gide öfkeye bürünüyordu. "Komşunun senin evinde ne işi var?"

Alayla gülerek kafasını eğdi Barış. "Çok basit bir cevabı var, Berkan." Kafasını kaldırıp arkadaşına baktığında kaşları çatılmıştı Berkan'ın da. "Sana ne?"

Göz devirip yaslandığı yerden doğruldu ve Barış'ın tam karşısında durup gözlerini gözlerine dikti Berkan. "Duru'dan uzak dur."

Yanağının içini ısırdı Barış sinirle. Berkanla onu tanıştıran zaten kendisiyken nasıl uzak durabilirdi Duru'dan. Ve neden durmalıydı?

"Senden emir almayacağım Berkan, çekil şurdan." Sinirlerinin son demlerindeyken, Berkan'ın çekilmesine izin vermemesi üzerine yakasından tuttuğu gibi kapıya yapıştırdı. Ses, tüm odada yankılanmıştı. Sakatlık, Mine, Berkan derken iyice sinirleri gerilmiş ve çıkaracak yer arıyordu sanki Barış.

"Duru'dan hoşlanıyorum!" Güldü Barış. "Duru'dan hoşlandığın falan yok senin!" dedi alay dolu ses tonuyla. "Sadece her gördüğün güzel kızı elde edebileceğini zannediyorsun."

Geçmişe vurduğu dem ile itti onu Berkan. Barış da adamın yakasını bırakmıştı. "İnci farklıydı." diyebildi sadece, Barış odayı terk etmeden.

Birkaç sene önce, Barış Alper arkadaş ortamında tanıştığı İnci'den hoşlanmasına rağmen bunu içinde tuttuğu için Berkanla yaşadığı aşkı doya doya izlemişti. Zaten daha sonra Mine ile yakınlaştığından unutulup gitmişti. Berkan yine aynı şeyi yapmıştı, sırf güzel diye elde edebilme hırsı ile yanıp tutuşmuştu ve elde etmişti de İnci'yi.

Duru, İnci gibi olmayacaktı. En azından Barış buna izin vermeyecekti fakat Berkan da peşini bırakmayacak gibi duruyordu.

duru'dan

Zilin çalması ile ayaklarıma dolanan Pablo'nun minik bedenini kaldırdım. Barış'a henüz teslim etmemiştim kendisini, zaten sakatken bir de Pablo'yla uğraşmaması iyi olurdu; her şeyiyle ilgilenebiliyordum ben.

Merakla kapıyı açtığımda, Barış Alper'i gördüm. Yüz ifadesi sert ancak bir o kadar da sevimli duruyordu. Kapıyı hafifçe aralayıp içeri geçmesi için izin verdim. "Hoş geldin..." dedim soran bir tavırla. İyi alışmıştı buralara gelmeye.

𝙜𝙚𝙣 𝙯 𝙡𝙪𝙫 | barış alper yılmaz. Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin