29. Bölüm

939 54 1
                                    

Saraydan ayrıldığımızdan beri James konuşmamıştı ve sanki derin  düşünceler içerisindeydi.

Bulutların üzerinde en önden o gittiği için ona yetişmek için hızlıca kanat çırptım ve yanına ulaşıp ona döndüm.

" ne düşünüyorsun bu kadar derin?" Diye sorduğumda bana döndü.

" hiç." Dedi ve geri önüne döndü.

" Helenaya olan bakışların gözümden kaçmadı."

" n-ne? Neyden bahsediyorsun sen?" Dedi ve telaşlandı.

" sevdin mi onu sen?"

" ne alakası var Amelia?" Dedi telaşla ve yanımdan hızlıca uçtu.

Bende fazla zorlamak istemediğim için onu rahat bıraktım, zaten ağacın yanına gelmiştik bile.

Onu takip ederek ağaç dallarının üzerinde yürüyüp sarmaşıkların arasından geçen Jamesin arkasından bende geçtim ve şoka uğradım.

" vay canına! Siz burada mı yaşıyorsunuz!"

" evet." Dedi ve atlayıp kocaman gölün üzerinde uçmaya başladı.

Bende arkasından giderken başka periler daha gördüm.

Hepsi Jamese selam veriyordu ve arkasından uçan bana tuhaf tuhaf bakıyordu.

Lan bari burada yapmayın be!

En sonunda kocaman bir ağaç evinin önünde durdu ve içine girdik.

İçeride bir kaç tane yaşlı periler vardı hepsi kadındı ve Jamesi gördüklerinde selam verdiler.

" James! Hoş geldin." Dedi en önde taht gibi bir yerde oturan yaşlı kadın.

" hoş buldum peri Ava, sana birini getirdim." Diyerek beni gösterti.

" merhaba ben Ava, sende kimsin?"

" ben Amelia."

" bu peri Phoenix olduğunu iddia ediyor." Dediğinde arkadaki kadınlar gülmeye başladı ve aralarında ' Phoenixmiş şuna bak' dediler.

" neden güldüklerini biliyor musun?" Diye sordu kadın, bende başımı hayır anlamında salladım.

" çünkü buraya bir sürü peri ben Phoenixim diye geliyor sonra eli boş geri dönüyor."

" ama ben oyum!" Dedim inatla çünkü bu doğruydu.

" nasıl anladın o olduğunu?"

" ilk önce onu rüyamda gördüm ama peri olmadan önce sonra odamda yangın çıktı ve ben yanmak yerine o ateşin içinden Phoenixe dönüşerek çıktım." Dediğimde her kez pür dikkat bana bakmaya başladı.

" sen sonra mı bu hale geldin?" Diye sordu.

" rüyayı gördüğümde gözlerim bu hali almaya başladı, o sıralar kanatlarım sırtımı kanatarak çıkmaya başlıyordu." Dedim.

" anladım, peki bizim için şimdik Phoenix olur musun?"

" hala nasıl yaptığımı bilmiyorum." Dedim.

" o zaman öğren ve geri gel, olmadan seni buraya liderimiz olarak alamayız."dedi ve beni resmen kovdu.

" hiç bir yerinden ateş bile çıkmıyor!" Dedi arkamdan bir kadın."

" hayır, çıkıyor." Dedim ve avucumdaki ateşi gösterttim.

" yinede Phoenix olmalısın inanmayız sana." Dediğinde zorlayarak olmayacağını anladım ve oradan çıktım.

" üzgünüm Phoenix olmadan sana inanmayacaklar." Dedi James.

" neyse bende öğrenip gelirim." Dedim ve üzgün bir şekilde oradan uçarak uzaklaştım.

Ağaç dallarından tam uçacakken Jamesin sesini duydum.

" Amelia! Bi durur musun."

" ne oldu? Birden bana inanmak mı geldi içinden?"

" hayır ben şey soracaktım, Helenanın bir sevdiği var mı?" Diye sorduğunda şüphelerimin gerçek olduğunu anladım.

" bilmem, bunu ona kendin sormalısın."

" ona söyleme bunu." Dedi.

" o senin eşin mi yoksa?"

" öyle hissettim, içimdeki karga öyle söyledi, ama kimseye söyleme lütfen."

" tamam merak etme." Dedim ve oradan en azından Helena için sevinerek ayrıldım.

Sonuncu peri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin