Siz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey?
İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım.
Siz: Peki ya ne?
Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız?
Siz: Sabrımı zorlamalarınız.
İlker...
Nöbet boyu aklımı yemiştim. Geçen gece o kadar güzel anların ardından birbirimizi öperken bulmuştuk. Deli gibi bir isteğin içinde kavrulurken Tuncay beni bırakıp gitmişti.
Hiç bir şey demeden, öylece gitmişti...
Onu beklemeden cevapları almak için kapısının önündeydim. Hiçbir zaman kendini geriye çeken, erkeğin koşmasını bekleyen bir kadın olamamıştım. Belki olsam kazanan ben olurdum ama bekleyecek sabrım yoktu.
Düşüncelerimi bölen kapı açıldığında, iki katlı lüks malikanenin içinden keskin alkol kokusu burnuma doldu. "Sena? Ne işin var burada?"
"Gelmese miydim?"
"Hayır öyle demek istemedim. Şaşırdım sadece. Gel içeri." Dağılmış haldeydim. Nöbetin yorgunluğu, düşünmeden uyuyamadığım gecelerin ardından kepaze olmuş olmalıydım.
İçeri girip direkt salona girdiğimizde dağılmış evle karşılaştım. Tam bir bekar eviydi. Her yerde Fast food paketleri, alkoller, kirli kıyafetler... Tuncaydan beklediğim kadar dağınıktı.
"Rahatsız etmek istemedim. Sadece mesajlaşmak gelmedi içimden. Yüz yüze konuşmak istedim."
"İyi yapmışsın..." Ayakta dikilirken ikimizinde oturmaya niyeti yoktu. "Sena seni istemediğim için yada senin yüzünden kaçmadım o gün. Aksine senin için gittim."
"Durmak istesen dururdum."
"Ben duramazdım." Sesi biraz yüksek çıktığı için irkildim. "Özür dilerim sesimi yükseltmek istemedim."
"Çapkın olduğunu düşündüğüm için mi?"
"Yakama yapışmış bir sıfat. İtiraz etmedim insanlarda pes etmedi. Baba parası yiyen, işsiz, mekanlardan çıkmayan biriyim. Derdim karı kız değildi hiçbir zaman... Paranın kokusunu alan yanıma geldi millete poz kesti. Hiçbir kadını yatağımı ısıtmak için kullanmadım." İtirafı karşısında şaşırdım. Namı öyle bir gelmişti ki kulağıma aksisini hiç düşünmemiştim.
"Öyle biri değilsen neden?"
"Bilmiyordun. Sabah uyandığında, önüne gelen her kadına dokunan bir adamla birlikte olduğunu düşünecektin. Sen düşünmesen de Başaka anlattığında o senin yüzüne vuracaktı." Bu düşüncesi beni hem kırdı hem mutlu etti. İhtimallere takılır mıydım yoksa bende onu tek gecelik mi düşünürdüm, bilmiyordum.
"Aması var değil mi? Tek o gece için olamaz." Yüzü düştüğünde bakışlarını kaçırdı. "Tuncay konuş benimle. Sen anlatmazsan nasıl seni anlayabilirim."
Bir kaç adım attığında tam karşıma durdu. "Çok güzelsin Sena. Çok başarılı, çok neşeli, çok çoksun... Ben ise..." Elleriyle etrafı gösterdi. "Göründüğü gibi. Bu saatten sonra iş bulup kendimi toparlamak için senin ömründen yiyemem."
"Sen..."
"Ben sana aşık oldum kızım. Köpek gibi hemde. Karşıma geçip ne istersen iste itaat edecek kadar çok aşık oldum." Kalp atışlarım attığında olduğum yerde kalakaldım. "Sana yakışır bir adam olmak isterdim. Piçin biri olmaktansa senin gibi idealleri olan biri olmak isterdim. Sena eğer seninle tanışacağımı bilseydim hayatı ciddiye alırdım."
Dilim tutulmuştu. Evet ondan hoşlanıyordum ama karşılık olarak bu kadar büyük duygular beklemiyordum. İlk defa bir adamın gözlerinde bu kadar kendime olan aşkını görmüştüm.
"Bunlar engel değil."
"Engel. Yarın bir gün sağdan soldan birileri çıkacak. Senin moralini bozacak, olmayan hikayeleri anlatacak. Senin gözünden benim yüzümden bir yaş akarsa dayanabilir miyim ben?" Elleri yüzümü kavradı. Parmak uçları yanaklarımı okşadığında uyuştuğumu hissettim. "Mutlu ol istiyorum."
"Hoşlandığım adamdan başkası ile olunca mutlu mu olacağım?" Elleri kasıldığında usulca gözlerimi açtı. Kendine olan sinirinin yerini yeni duygular aldı. "Bu beni mutlu etmeyecek. Bir şekilde her şeyi aşarız birlikte. Ayrı ayrı dağılırsak nerelere savruluruz?"
"Sana vaddedebileceğim bir şeyim yok. İyi bir kariyere sahip değilim. Eğlenceli hobilerim yok. Senin yollarına ışık tutamam." Çok zengindi. Belkide onun gözünü boyayan hayatını şekil veren bu paranın çokluğuydu. Ailesinin serveti bir çok nesillerine yeterdi.
"Senin hayatında hayatım birleştiğinde eksiklerimizi tamamlarız. Ben seninle gezip tozmayı eğlenmeyi öğrenirim sen benimle gelişirsin." Gözlerinde ki kırıklık içimi yakıyordu. "Hem çok paran var her şeye sahip olabiliriz." Bu ikimizi de güldürdü.
"Seni paramla tavlayabilseydim keşke... Öyle bir kadınsın ki servetim bile yetersiz kalır karşında." Uzanıp dudaklarımı alnıma bastırdı. "İyi düşün Sena, iyi düşün meleğim."
"Seninle olmak istiyorum. Birbirimize sığınalım olmazsa olmadı deriz. Ama öylece gitmene izin veremem." Bu ikimize verdiğimiz şanstı. Belki de kimse mutlu olmayacaktı.
"Pişmanlığın olmayacağım, sana söz."
"Denemene değecek, sana söz." Onu öpen bu sefer bendim. Dudaklarımı dudaklarıyla buluşturup kollarımı boynuna sardım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.