26. Bölüm

1K 49 0
                                    

Helena gittiğinde Ares de işinin başına döndü, artık her şey onlar için eskisi gibiydi Ares işin başındaydı Helena da kitapların arasında kaybolmuştu.

Ben ise...öyle boş boş dolanıyordum, bir kraliçe ne yapardı ki?

" dükkanlarda gezer ve kendine kumaş seçer mesela." Dedi kafamın içindeki Ares.

" tabi ya, kumaş." Dedim dalga geçerek.

" bir şey mi dediniz kraliçem?" Diye sordu Tanya.

" kumaş...kumaş almaya gidelim mi?" Diye sordum.

" tabi siz nasıl isterseniz." Dedi.

Tanya ben ve iki hizmetçi kadın daha benimle şehirin içine geldi.

O kadar çok insan vardı ki, hepsi de dönüp dönüp bana bakıp duruyordu.

" burada çok kaliteli kumaşlar var kraliçem isterseniz bir bakalım." Dedi Tanya.

" tamam girelim bakalım."

Kumaşçıya girdiğimizde içerideki kadın beni gördüğü an eli ayağına dolanmıştı ve bir yüzüme bakıyordu bir yere.

" K-kraliçem sizin için bir sürü kaliteli kumaşım var görmek ister misiniz?" Dedi kadın.

" tabi." Dediğimde bir sürü renkli kumaşlar çıkarttı.

" hangi renk istersiniz? Daha bir sürü var."

Bende kumaşlara bakınırken arasında çok güzel bordo rengi gördüm.

" şu bordo renkli olan kumaş, o çok güzel." Dedim.

Kadın kumaşı eline aldı ve gülümseyerek bana döndü.

" ben bu kumaşla size çok güzel bir elbise dikebilirim kraliçem, ister misiniz?" Dediğinde bir düşündüm.

" tamam olur."

" ne zaman alabilirim?" Diye sordum.

" yarına bitiririm sizin için." Dediğinde başımı salladım ve oradan çıktım.

" şimdik nereye gitmek istersiniz?"

" biraz yürümek isterim sadece, etrafı görmek istiyorum." Dedim ve devam yürümeye başladık.

Bir kaç dakika yürüdükten sonra bir anda önümüze küçük bir çocuk çıktı ve yere düştü.

Neye uğradığımı bilememiştim ve yerdeki ağlayan çocuğa baka kalmıştım.

" George sana daha kaç defa koşmamanı söyleyeceğim!" Diyerek arkasından da annesi geldi ve çocuğu yerden kaldırdı.

Kadın bizi görür görmez dona kaldı ve ne yapacağını bilemedi, ama ben sadece çocuğun kanayan dizine bakıyordum, çok kötü görünüyordu.

" kraliçem özür dilerim." Dedi ve tam giderken onu durdurdum.

" dur! Bekle." Dediğimde kadının tir tir titrediğini fark ettim.

" oğlunun dizi kanıyor."

" b-ben evde bakarım kraliçem siz merak etmeyin."

Çocuğun yanına yürüdüm ve önüne çöküp dizinin üzerine elimi koydum, bir kaç saniye sonra geri çektiğimde hiç bir şey kalmamıştı.

Çöktüğüm yerden geri kalktığımda bütün insanların bizi pür dikkat izlediğini gördüm ve geri önüme dönüp oradan ayrıldım.

" kraliçem-"

Tanya konuşmasını bitirmeden oradan uçarak ayrıldım.

Kendimi tuhaf ama nedenini bilmediğim bir şekilde de kötü hissetmiştim.

Bulutların arasında öylece süzülürken insanların bana neden öyle baktığını düşünmeye başladım.

Beni korkunç bir yaratık olarak mı görüyorlardı yoksa kraliçe olarak mı?

Ama ben çocuğun dizini iyileştirdim bunda ne var ki?

Biraz daha aşağıya doğru uçtuğumda kocaman kalın dalları olan bir ağaç gördüm ve onun üzerinde durup dalının birine oturdum.

" kraliçe olmak da ne zor bir şeymiş böyle! Ne yaparsam yapayım her kez tuhaf tuhaf bana bakıyor!" Diye bağırdım.

" ne yaptın ki?" Diye bir sesin gelmesiye olduğum yerden kalkıp o tarafa doğru baktım, yine kanatlarım kendiliğinden açılmıştı ve alev alev yanıyordu.

" oho vay canına! Sakin ol." Dedi genç bir adam, Aresin yaşlarında gibi duruyordu.

" sen de kimsin?" Diye sordum, çünkü onun da kanatları vardı ve ben perilerin neslinin tükendiğini sanıyordum.

" ben James, peki sen?"

" bende Amelia." Dedim ama kanatlarımı kapatmadım.

" demek bir kraliçesin." Dedi ve dalların birine oturdu.

" evet öyleyim, peki sen nesin?"

" Karga." Dedi.

" Karga mı? Ama ben perilerin neslinin tükendiğini sanıyordum?"

" E sen nasıl varsın o zaman?" Diye sordu bana.

" çünkü bana sonuncu peri olduğum söylendi." Dediğimde gülmeye başladı.

" sonuncu peri öldürürdü." Dedi.

" nasıl ya? Sonuncu peri Phoenix değil mi?" Dediğimde bakışları değişti ve oturuşu dikleşti.

" evet o, ama o öldürürdü." Dedi.

" hayır, öldürülmedi burada tam karşında." Dediğimde ayağa kalktı.

" olamaz inanmıyorum sana."

" inanmazsan inanma." Dedim ve ne kadardır burada olduğumu düşündüm.

" neyse, senden öğrenmek istediğim daha çok şeyler var ama şu an buna zamanım yok, bu yüzden gidiyorum ama yarın bir daha geleceğim." Diyerek oradan ayrıldım.




James

James

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonuncu peri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin