21. bölüm

1.2K 63 2
                                    

Amelia'dan

Gözlerimi büyük bir baş ağrısıyla açmıştım, neler olduğunu hatırlamaya çalışıyordum çünkü en son biz Helenayla kaçıyorduk.

Yattığım yerden zar zor doğrulduğumda çıplak olduğumu fark ettim.

" bana ne oldu ya? Ben neden çıplağım?"

Yatağımın üzerinden yorganımla kalktım ve Aresi aradım ama bulamadım, daha sonra neler olduğunu hatırladım ve yarama baktım, ama hiç bir şey yoktu.

" doğru ya ben kendi kendimi iyileştirebiliyorum."

Sırtım aklıma gelince boy aymasının karşısına geçtim ve yorganı biraz indirip sırtıma baktım.

" bu da ne böyle! O çıkan şey de ne?!"

Resmen sırtımdan büyük ve kalın başka bir kemik daha çıkmıştı.

Yorganı geri üzerime çekip aynadan kendime baktığımda başka bir şok daha geçirdim, çünkü benim yeşil gözlerimin yarısı altın sarısı ve ateş rengine dönmüştü.

" ne oluyor böyle!"

" Amelia! Uyanmışsın."

İçeriye Ares girdi ve gözlerimi gördüğü an dona kaldı.

" gözlerim." Dedim ona bakarak.

" gözlerine ne oldu?" Diye sordu.

" bilmiyorum uyandığımda böyleydi."

" dur tamam sakin ol, Helenayı çağıracağım." Dedi ve odadan çıktı.

Bir kaç saniye sonra içeriye Helena girdi.

" Amelia! İyi misin?" Diyerek yanıma geldi.

" gözlerimin rengi değişiyor, sırtımdan başka bir kemik daha çıkıyor." Dediğimde Helena yorganı biraz indirip sırtıma baktı.

" abi bu boynuzlar çok büyük, neredeyse kolum kadar." Dedi.

" boynuz mu? Neler oluyor bana da anlatır mısınız?"

" Amelia periye dönüşüyorsun, ama çok daha değişik bir periye." Dedi.

" sırtım acımaya başladı." Dediğimde sırtıma bir daha baktı.

" abi bak! Resmen boynuzların nasıl çıktığını görebiliyorum."

" ben bakamam." Dedi arkasını döndü.

" neden ki?" Diye sordum.

" canın çok yanıyor kıyamam ben sana."

" dün de çok yanıyordun gözlerin de ateş rengini alıyor." Dedi Helena.

" ve vücudun yine yanıyor." Diye ekledi.

Aynada kendime bakarken gördüğüm rüya aklıma geldi ve geri Arese ve Helenayla döndüm.

" ben rüyamda bir kuş gördüm." Dedim.

" kuş mu?" Diye sordu Ares.

" evet, böyle ateş gibi yanıyordu ateş rengindeydi ve bana bakıyordu." Dedim.

" büyük müydü?" Diye sordu Helena.

" evet çok büyüktü bir ejderha kadardı."

" Phoenix." Dedi Helena.

" ne?" Diye sorduk Aresle aynanda.

" sen rüyanda Phoenix kuşunu gördün."

" bu ne demek oluyor ki?" Diye sordum.

" bence bizim atlarımız gibi Phoenix de senin kuşun." Dedi.

" yani ben o kula da mı dönüşe bileceğimi?"

" hayır, o kuş sana zor zamanlarında sonsuz güç vermek için orataya çıkar, yani her zaman yanında olmaz." Dedi.

" anladım." Diyerek yatağıma doğru yürüdüm ve oturdum, ayakta kalacak gücüm yoktu çünkü canım çok yanıyordu.

" iyi misin?" Diye sordu Ares.

" canım çok yanıyor, bu ne zaman geçecek?" Diye sordum.

" kendini kötü hissetmeni istemem ama günler yada haftalar sürebilir, çünkü kanatlarının ne kadar büyük olduğunu bilmiyoruz ama boynuzlarına bakılırsa kanatların bayağı büyük olacak." Dedi Helena.

" bence sen devam yat ve dinlen, o kanatlar seni yoracak gibi duruyor." Dedi Ares.

" tamam."

Yatağa iyice yerleştikten sonra yattım ve acının dinmesi için uyumaya çalıştım.






Amelianın rüyasında gördüğü Phoenix

Amelianın rüyasında gördüğü Phoenix

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






Amelianın gözleri

Amelianın gözleri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonuncu peri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin