"Ay yok bunları da beğenmedim"
Tip tip bakışlar attığım koltuk takımlarından uzaklaşırken, Metehan'da bıkkın bir nefes vermişti.
"Off Ülkü off.." dedi bıkkın sesiyle.
"Ne Metehan ne?" Dedim ters ters.
"Amma nazlı çıktın be güzelim. Alt tarafı bir koltuk takımı"
Hiçte bile! O koltuk takımı diye küçümsediği şey evin görünüşünü etkiliyordu. Güzel bir şey almak şarttı.
Beyaz eşya kısmını halletmiştik, geriye sadece mobilyalar kalkıyordu. Kaç mağazaya girdik çıktık, saymadım ama şuanda girdiğimiz bir başka mağazada gördüğümüz koltuk takımı ikimizinde gönlünü çalmıştı.
Galiba o kadar yer gezdikten sonra evimizin salonuna neyin yakışacağını bulmuştuk. Hatta şuan satın alıyorduk.
Sıra yatak odamızın mobilyalarındaydı..
★
Melisa bir sağa bir sola bakındı, geldiği askeriyenin kapısında dikilirken tüyleri diken diken olmuştu âdeta.
Ağabeyi burada değildi biliyordu, ama korkuyordu. Kulağına giderse fena olurdu, yengesine güvenipte gelmişti.
Çünkü ağabeyisinin sinirini dindirmeyi başarabilen tek kişi Ülkü'ydü.
Askeriyedeki koridorları hızlıca yürüyüp gerisinde bırakırken karşısındaki odanın kapısını açmakta zorlandı.
"Hadi Melisa.. yapabilirsin" diye mırıldandı.
Kulpu aşağıya indirip kapıyı açtığında ağabeyisinin timini gördü. Aralarından sadece biriyle işi vardı.
Efe..
Hepsi yüzüne bön bön bakarken o sadece tek bir kelime etmişti.
"Efe?"
Efe'nin bakışlar buldu Melisa'yı. Diğerleri hayla şaşkın ve boş bakışlarını sürdürürken Efe'de aynı şekilde "Melisa?" Demişti.
"Biraz konuşabilir miyiz?" Dedi çekinen sesiyle Melisa.
Oysaki Efe konuşmak istemiyordu, yanında bile görünsün istemiyordu. Komutanın kız kardeşiydi o, bir duysa görse canını okurdu.
Doğum gününde Ülkü'nün arkadaşlarından biri sandığı için sadece yürümek istemişti. Kızı etkilemek, kendine hayran bırakmak istemişti. Ama galiba büyük bir bom yemişti bu kez.
"Tamam" dedi boş bakışlarını Melisa'dan çekerken.
"Şey sizde beni burda gördüğünüzü kimseye söylemeseniz olur mu?"
Timin hepsi başını salladı. Lakin hiç biride söylemezdi, yoksa ortalık fena karışırdı.
Efe ve Melisa odadan çıktığında, birbirlerine döndüler.
"Ne oluyor amına koyayım?" Diye bir cümle döküldü Gökhan'nın dudaklarından.
"Katılıyorum" dedi Ali.
"Komutanın kardeşi bu şerefsize yanık mı lan?" Dedi, Elif.
"Hayır ne alaka? Kız belki başka ve ciddi bir konu üzerine konuşmak için geldi?" Diye mantıklı bir soru yöneltti, Hüseyin.
"Oğlum öyle bir konu olsa sora sora o salağa mı soracak?" Dedi Yusuf.
Ekip bu konuyu tartışırken, Melisa'yla Efe askeriyeden çıkmıştılar.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzler Silinmez
Romance"Gözlerin en kıymetli hazinemdi.." Öylesine yazılmış bir asker, doktor kurgusudur.