" sen zorla mı evlendin o kralla?" Diye sordum.
" evet, zorla evlendirildim."
" nasıl biri?"
" çok kötü, ne kabuslu geceler geçirdim bilemezsin." Dedi.
O daha çok küçük duruyordu, fazla küçüktü bunları yaşamak için.
" sen daha çok küçüksün." Dedim.
" on yedi, çok mu küçüğüm?"
" küçüksün." Dediğimde üzüldü.
" sende at olabiliyor musun?" Diye sordum konuyu değiştirmek için.
" evet, burada herkes at olabiliyor." Dedi.
" bir ben olamıyorum demekki." Dediğimde bana anlamayarak baktı.
" nasıl yani? Sen diğer dünyadan mı geliyorsun?"
" evet, abini de öyle buldum zaten." Dedim.
" anladım."
" ama şöyle bir şey var, bedenimin her hangi bir yerinde yara oluştuğunda kendi kendimi iyileştirebiliyorum." Dedim.
" kendi kendini iyileştirebilmek?" Dedi, ama daha çok kendi kendine konuşuyor gibiydi.
" sizde bu özlelik yok mu?" Diye sordum.
" hayır." Dedi.
" benim için sırtını açar mısın?" Dedi.
" neden?"
" bir şeyden şüpheleniyorum bu şüphelendiğim şeylerin nesli tükenmiş olarak biliniyor ama bilinen bir şey daha var, o da onlardan sadece bir tane kalmış olması."
" o şey ne?" Diye sordum.
" Periler." Dedi.
" ama bildiğin perilerden değil, onlardan eskiden çok vardı, simsiyah ve bembeyaz ya da rengarenk kocaman kanatlarıyla biliniyorlar."
" ne kadar güçlü olduklarını da kanatları belirliyor, ne kadar büyük kanatların varsa o kadar da güçlüsündür." Dedi.
" ama benim kanadım yok?"
" işte bu yüzden bakmak istiyorum, onların da böyle güçleri var, belkide sen hissetmiyorsun ama orada bir çıkıntı veya büyüme vardır." Dedi.
" tamam, bak o zaman." Dedim ve sırtımı açtım.
" senin adın ne?" Diye sordu.
" Amelia." Dediğimde önüme geçti ve bana kocaman gözlerle baktı.
" Amelia mı?"
" evet ne oldu ki?"
" senin adın onunla aynı." Dedi.
" kiminle?"
" sonuncu periyle aynı." Dedi.
" yani şimdik o ben miyim?" Diye sordum.
" bilmiyorum, sırtında da bir şey yok." Dedi.
Bende sırtımı ger kapatıp onu izlemeye başladım.
Helena kitaplığından bir kaç tane kitap almıştı ve sayfalarını karıştırmaya başlamıştı.
" inanamıyorum, baksana bu peri tıpatıp seninle aynı." Dediğinde ayağa kalkıp kitaptaki periye baktım.
" onun kulakları sivri, benimkiler öyle değil."
" zamanla o da olur."" bence ben peri değilim." Dedim ve geri yerime oturdum.
" bunu zamanla anlarız." Dediğinde içeriye bir kadın girdi.
" kral Robert geldi efendim." Dedi kadın.
" tamam yeni hizmetçiye kalacağı odayı gösterin." Dedi ve bana çaktırmadan gülümsedi, bende kafamla karşılık verip kadını takip etmeye başladım.
" siz burada kalacaksınız sabah erken kalkıp kraliçeyi hazırlayacaksınız."
" tamam." Dedim soğuk bir şekilde ve kadının gidişini izledim sonra da kapıyı kapattım.
Yatağın üzerine konulmuş olan kıyafetleri giyinip yatmıştım taki Aresi duyana kadar.
" çok mu kötü görünüyor?" Diye sordu.
" hayır."
" bana gerçekleri söyle ne olur." Dediğinde sesinin titrediğini fark ettim.
" kabuk bağlamış olan eski yaraları ve bazı morlukları vardı sadece." Dedim.
" canım çok yanıyor Amelia, o Roberti geberteceğim."
" yapma ne olur, yanında da değilim ki sarılamıyorum." Dedim.
Bu his çok kötü bir şeydi çok zor durumdaydım.
" tamam, az kaldı zaten kavuşacağım kardeşime." Dediğinde içim az da olsa rahatlamıştı.
" bu arada Helenanın dediği şeyi Jennifer da dedi."
" Peri olayını mı?" Diye sordum.
" evet, o da senin sonuncu peri olduğundan şüpheleniyor."
" ama bende o iyileştirme özelliğinden başka bir belirti yok."
" sonradan geliyor zaten."" anladım."
" neyse sen uyu artık yarın kesin erken kalkman gerekiyordur."" evet."
" iyi geceler."
" iyi geceler."
Bugün çok yorulduğum için gözlerimi kapattığım an uyumuşum.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonuncu peri
FantasyAnnesinin ölümümden sonra zengin babasının çiftliğine taşınmak zorunda kalan Amelia babası tarafından ilgiyle ve sevgi dolu bir şekilde karşılanır, fakat kendisi atlardan hiç hoşlanmaz ama orada kaldığı sürece atlarla ilgilenmek sorunda kalır. Bir...