Annesinin ölümümden sonra zengin babasının çiftliğine taşınmak zorunda kalan Amelia babası tarafından ilgiyle ve sevgi dolu bir şekilde karşılanır, fakat kendisi atlardan hiç hoşlanmaz ama orada kaldığı sürece atlarla ilgilenmek sorunda kalır. Bir...
Yaklaşık üç saatimi almıştı kaleyi gezmek, en sonunda yorulduğum için geri odama döndüm ve Aresin burada olmadığını fark ettim.
Neredeydi acaba?
" Amelia gelmişsin."
Kapımın açılmasıyla içeriye Ares ve Elinde bir başka elbiseyle Tanya ve Jennifer girdi.
" Jennifer?"
" Amelia ben düşündüm ama yinede seni oraya göndermek istemiyorum ama başka planım da yok bu yüzden senin planını kabul ediyorum."
" peki bu elbise ne için?"
" o elbise yüzünü gizlemek için, bu iksir de senin yüzünü biraz değiştirecek."
" nasıl yani?"
" korkma geri eski haline dönecek sadece bir süreliğine daha sonra etkisi geçecek."
" yüzüme ne yapacak o?"
" benim annem ona çalışan insanların yüzünün yarısını yakar onun olduğunu belli ettirmek için, bu da senin yüzünün yarısına iz bırakacak ama canını yakmadan." Dedi.
" o zaman yüzümü neden kapatıyorum ki?"
" annemin çalışanları böyle şeyler giyinirler ve yüzlerinin yarısı yanık oldulu için gizlerler." Dedi.
" öylesine annemin çalışanı olarak içeriye giremezsin anlarlar." Dedi.
" tamam, anlamamaları için ne gerekiyorsa yaparım." Dedim.
" ilk önce üzerini değiştir biz seni bekleyeceğiz." Dediler ve odadan çıktılar, Tanyada bana elbiseyi giyinmemde yardımcı oldu.
İşim bittiğinde onları çağırdım ve iksiri aldım.
" korkma hiç bir şey hissetmeyeceksin."
İksirin kapağını açıp içtiğimde aynanda da aynaya bakıyordum, bir süre sonra yüzümün yarısında yanık izi oluştuğunda korkmuştum, fakat sonra kimsenin planında olmayan o şey oldu, yüzümdeki yara bir anda yok oldu.
" bu planda var mıydı?" Diye sorduğumda Jennifer yanıma yaklaştı ve yüzümü inceledi.
" hayır yoktu, ama dur yanımda yedeği vardı onu da iç, belki ben bir hata yapmışımdır." Dedi ve diğerini de verdi.
Onu da içtiğimde aynı şey oldu, ilk önce iz çıktı ama daha sonra geri yok oldu.
" bu neden oluyor?" Diye sordu Ares Jennifer'a.
" bilmiyorum, sen normal bir insan olduğuna emin misin?" Diye sordu.
" evet."
Cevap vermeme kalmadan Jennifer belindeki hançeri çıkarttı ve bir anda bileğimi kesti.
O an ne olduğunu anlamadım ve bütün kan bileğimden akmaya başladı, ve ben yere düştüm.
O kadar çok kan kaybediyordum ki bir anda öleceğim sandım.
" Jennifer ne yaptın sen!" Dedi Ares ve yanıma çöktü.
" sakin ol Ares." Dedi Jennifer.
Bir kaç saniye sonra Jennifer da yanıma çöktü ve bileğimi izlemeye başladı ama ben kendimi bayılacakmışım gibi hissediyorum çünkü burası resmen kan gölüne dönmüştü ve canım çok yanıyordu.
" bak! Görüyor musun!" Dedi Jennifer ve Arese bileğimi işaret etti.
" kendi kendine iyileşiyor, Amelia sen normal bir insan değilsin." Dedi.
" kendi kendi iyileştirme gücün var." Dediğinde yavaş yavaş kendimi iyi hissetmeye başlamıştım ve acılarım bir anda dinmişti.
" bu...bu nasıl olur?" Dedi Ares.
Kendimi iyi hissettiğimde yerden Aresin yardımıyla kalktım.
" peki şimdik ne yapacağız?" Diye sordum.
" bilmiyorum, bu içindeki şey işimizi zorlaştıracak gibi." Dedi.
" renk yapsak? Yani yüzümün yarısını maskeyle kapatsam ve maskenin kenarlarını boya yapsak?"
" boya çıktığında ne yapacaksın?" Diye sordu Jennifer.
" Helenanın boyaları vardır herhalde, o boyamama yardım etmez mi?" Diye sordum.
" eder." Dedi Ares.
" tamam o zaman ben sana bir maske getireceğim onu takarsın ve biraz da renk kullanırız, sonra seni karşı kraliyete bırakacağız." Dedi.
" tamam." Dediğimde Jennifer odadan çıktı, Tanyada gelip yerleri temizlemişti.
" bu yaptığımız şey benim hiç içime sinmiyor." Dedi Ares.
" korkma, bak ölemiyorum da." Dedim gülerek.
" gülme Amelia, içindeki şeyin daha ne olduğunu bile bilmiyorum." Dedi.
" biraz pozitif düşün Ares hep olumsuz düşünüyorsun."
" korkuyorum, sana bir şey olacak diye korkuyorum." Dedi.
" korkma, bir şey olmayacak." Dedim.
Bir kaç saat bekledikten sonra Jennifer geldi ve maskeyi bana verdi.
" bu maske normal bir maske değil, yüzünde yara varmış gibi gösteriyor yani boyaya da gerek kalmadı." Dedi.
" teşekkür ederim Jennifer." Dedi Ares.
" rica ederim Ares, Amelia hadi tak."
Maskeyi yüzüme taktığımda ilk başta hiç bir şey gözükmedi ama sonra yan tarafa döndüğümde sanki yüzümün yarısı kanlar içerisindeymiş gibi göründü.
" bu çok iyi bir şey." Dedim hayranlık duyarak.
" artık seni bırakabiliriz." Dediğinde Aresle bakıştık.
Hala beni bırakmak istemiyordu ama mecburdu kardeşi için bunu yapmalıydı.
" ben isterseniz sizi biraz yalnız bırakayım." Dedi Jennifer ve çıktı.
Jennifer çıktığı an Ares bana sımsıkı sarıldı.
" yapamayacağım Amelia."
" yapmalısın, kardeşin için."
" ama sen? Ya seni kaybedersem?"
" hiç bir şey olmayacak korkma." Dedim.
Sonra bende ayrıldı ve dudağıma uzun bir öpücük kondurdu.
Daha sonra odadan çıktık ve karşı kaleye doğru gittik, Ares'de yüzünü kapatmıştı Jennifer da aynı şekilde.
" şimdi bu kapıdan sonrası şövalyelerle dolu, seni içeride durduracaklar ve sen de seni kimin gönderdiğini ve niye gönderdiğini söyleyeceksin."
" tamam."
" hazır mısın?" Diye sordu Jennifer.
" evet." Dedim ve Arese döndüm, hala içi rahat değildi bu bakışlarından belliydi.
" kendine dikkat et." Dedi.
" sende." Dedim ve kapıdan içeriye geçip son bir kez yüzüne bakıp kapıyı kapattım.
Jenniferin Ameliaya getirdiği elbise
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.