44

3.8K 208 3
                                    

"Dünyayı bir tur dönecek
Bu birkaç dakika sürecek
Onunla dönücem ben
Beni ben diye sevecek
Yıldızlara götürecek
Orda kalacağım ben
Meteorları tutacak
Uzaya savuracak
Alkış tutacağım ben
Yenilgi nedir bilmeyecek
Bir dokunsa devirecek
Ay bayılacam ben..."

Tüm cilvem ile şarkıya eşlik edip İlkere doğru salınıyordum. Arabanın içinde sesim yankılanırken tüm neşemle olduğun yerde dans etme derdindeydim. İlker ise dudağının bir yanı kıvrılmış gülerek beni izliyordu. Araba sürmeye odaklanmaya çalışsa da tüm dikkat bendeydi.

"Ah, onunla kurulur dünyada cennet
Önüme dikilen kork-korksun
Ah, hep onu aradım bulurum elbet
Kahramanım o evet
O bir he-man, bat-man, pac-man, mad-man
Yanında duracam ben..."

Kollarımı boynuna sarıp yanağına sıkı bir öpücük bıraktım. "Uslu dur kızım kaza yaptıracaksın." Hiç umursamadan boynuna da ruj izimi bıraktım. "Başak tehlikeli sulardasın Başak..."

"Sevgilimi öpüyorum ne var canım? Yol uzun dayanamadım." Şarkı dönüp durmaya devam ederken yeni bir Nil Karaibrahimgil şarkısıyla oynamaya devam ettim. "Benden rahatsız mı oldun yoksa sevgilimi?"

"Tövbe haşa, yolumu şaşırtıyorsun. Gidelim çiftliğe istediğin kadar öp." Beni görür görmez dudağıma yapışan o değilmiş gibi gayet profesyonel arabasını sürüyordu. Kısa sürede dediği gibi çiftliğe geldiğimizde arabadan aldıklarımı boşaltıp eve girdik.

"Ya çok özlemişim... Daha sık gelelim İlkeeerrr." Kahverengi ve tonlarıyla düzenlenmiş evin mimarı bendim. Her notası odun kokan evin dış yapısı da odundandı. Tam çiftliğe yakışır şekilde içinde sıcacık bir tatil havası vardı.

"Geliriz sevgilim. Üst kata çık odamıza yerleş ben bir dışarıya bakayım." Hemen akçaya bakmak istiyordum hatta binip bir kaç tur arsa etrafında dönsem fena olmazdı.

"Bende seninle çıkıyım." İtiraz etmeden elini omzuma atıp benimle dışarıya açılan kapıdan çıktı. Dört tarafı çitlerle çevrilmiş azımsanmayacak kadar geniş alana doğru yürüdük. Tozu dumana katarak koşan atların yanına geldiğim de ilk dikkatimi Karaca çekti.

Hemen ardından yanında yavrusuyla koşan Akçayı gördüm. Boyu bacaklarına zor gelen, siyah lekeli beyaz at çok güzeldi. Anne ve babasının renklerini almış koşturuyordu. "Ama bu çok tatlı... Adı ne oldu?"

"Sen koy istedim. Annemde sana bıraktı. Akça ve Karacayı sen koymuştun çiftliğe ilk geldiğinde yavrularına koymakta senin hakkın."

"Alaca olsun. Ak ve karanın karışımı demek. Tam onluk bir isim İlker." Ellerini arkadan belime sarıp omzuma dudaklarını bastırdı. "Binelim mi?"

"Binelim güzelim. Akça biraz huysuz seni görmek ona iyi gelecektir." Dediği gibide oldu Akça ben görür görmez yanaşıp bana sırnaştı.

Gün batana kadar ara ara gezip ara ara sevdik. Atların insan ruhuna iyi geldiği doğru mu bilmem ama bana çok iyi geliyordu. İş temposu ile geçen haftalarımın ardından ilaç gibi saatler yaşamıştık. Kendimi kaybettiğim taslakların yerini çiftliğin alması bir an bana buraya yerleşip gitmeme fikrini getirdi.

Tabii böyle bir lüksüm yoktu...

Güneş batmaya başladığında içeri girip banyoya atmıştık kendimizi. Öpüşüp sevişerek geçen banyo sefamızdan sonra tastamamdım. Sevdiğim adamın kollarında, yanan şöminenin ısısıyla, elimizdeki şarap kadehleriyle huzur doluydum.

"Burada zamanı durduramaz mıyız?"

"İstemezdim." Meraklı gözlerle ona bakarken kollarını bedenimden ayırdı. "Beni bekle sevgilim."

"Ya gitmesene. Hem ne demek istemezdim." Beni dinlemedin içeriye gitti. Mutfağa adımladığını gördüğümde umursamadan oturduğum yere yayıldım.

Bir süre sonra adım seslerini duyduğumda bakışlarım ona döndü. Elinde bir pasta üstünde 28 yazan mum ile bana geliyordu. Gözlerim önce saate takıldı 00.00. Sonra takvime bugün benim doğum günümdü.

"İyi ki doğdun sevgilim." Gözlerim doldu. Unutmuştum. Kendimi o kadar günlerin seline bırakmıştım ki unutmuştum. "Nice benli senelere." Gözümden bir yaş aktı.

"Seni çok seviyorum." Gözleri pastayı işaret ettiğinde gözlerimi kapatıp bir dilek diledim. "Her yılımda bu adam yanımda olsun. İyi kilerim hep onunla olsun." Mumlarımı üfledim.

Pastayı orta sehpaya koyduğunda kocaman sarıldım. "İyi ki doğmuşsun, beni bulmuşsun. Seni çok seviyorum sarışın." Ağlamak için dudaklarına sığındım. Hiç bırakmayacağıma yemin eder gibi dolu dolu öptüm...

 Hiç bırakmayacağıma yemin eder gibi dolu dolu öptüm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KALPSİZİN BİRİ +18  | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin