Bazen düşünüyordum, uzun uzun, herhangi bir yere odaklanarak duruyordum saatlerce. Bu hikayenin kötüsü kim diye? Bütün oklarım ilk başta Aiden'a dönüyordu sonra usulca bir başka sebepler doğuyordu. O benim kötümdü, Aiden sonsuza kadar kalbimde var olacak o yaraydı. Ama kötü kimdi? Belki de kötü benim hiç tanımadığım, bir kez olsun kokusunu soluyamadığım Babamdı. Onu Babasız bırakmıştı, sonra başka bir düşünce kendini ortaya atıyordu elbette Babam kötü bir adam değildi. Olamazdı neden durduk yere öldürmek isteseydi ki dostunu? Kalbimi delip deşen o ince sızı tekrar kendini ortaya attığında istemsiz korkulukları daha çok sıktım. Kimdi kötü?
Bir türlü cevabını bulamadığım o soruyu tekrar bir kenara bıraktı karşımdaki adam. Gri gözleri gözlerimle buluştuğunda bedenim artık ruhumla bütünleşmezdi, tıpkı gözleri bende olmadığında olduğu gibi. Dudaklarından süzülen o kafasını sarayımın kapısına asmak benim için şereftir sözcüğü susturdu dudaklarımı, çünkü ondan hemen önce konuşmak için neler olduğunu sormak için hatta ve hatta alacağım sert yanıta rağmen bir yanlışlık olduğunu söylemek için can atıyordum. Kalbim ihtimallerin ışığında teklediğinde şok dalgası bedenimi sardı, Aiden kalan son aile üyemi de benden alacak mıydı? Canımdan can mı koparacaktı ben ölmeden önce?
Sesini duyduğum anda yorgun bünyemi zorlayarak çıkmıştım merdivenlere ama duyduklarım yorgun bedenimi de aşmış üstesinden gelmişti. Yorgun değildim, ölüyordum. Belime vuran ağrı dişlerimin birbirini sıkarcasına birbirine baskı yapmasına neden olduğunda karnımı tuttum. Hareket etmek istedim hatta o gür ve sert sesiyle emir verip kapıdan çıktığında ardından hareket etmek istedim, ettim de ama sonucunu kırılan kaburgamla ödedim. Nefesimin dahi çıkmasına izin vermeyen acıyla yere doğru eğildiğimde bir diğer çıtırtı sesi doldurdu iç avluyu, o an konuşan herkes pür dikkat bana doğru döndüğünde dudaklarımdan bir inilti koptu. Belime vuran acı beni sırt üstü yere doğru yatırmak adına geriye doğru attığında dudaklarımdan çıkan acılı feryada karşı çıkamadan bağırdım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bağ
FantasyKaderin bana oynadığı o cilveli oyundu karnımdaki bağ. İki krallığın acımasız savaşının ortasında kalmış hamile bir kadın mı? Ondan hamileydim ve daha onun kim olduğunu bile bilmeden... Kehanet gercekleşmişti, iki krallığın efendisi bir Vamp...