Sabah erkenden uyanmış, Melisa ben ve Leyla çarşıya inmiştik.
Saatlerdir mağazadan mağaza giriyorduk. Aldıklarımız ise çeyizlik eşyaydı hep. Neler almıştım neler..
Çift bornozlarından, terliklere havululara. İkimize uygun gecelik pijama takımlarına kadar çok hoş şeyler almıştım.
İkimizin ortak yaşayacağı eve taşındığımızda mutfak dolaplarına dizeceğim bir çok porselen kahvaltı ve yemek takımları almıştım.
Bir sürü şekilli bardaklara ne demeli.. ya peki mini fincanlar..
Kendimi kaybetmiştim adeta.
Çarşının içinde elimizde poşetlerle gezerken, Melisa bizi durdurmuştu.
"Ay şunlara bi' bakın!" Dedi neşeyle.
Gösterdiği yer ise bebek giysilerin satıldığı bir mağazaydı.
"Çok tatlı değiller mi?"
Yüzümde istemsizce bir gülümseme oluşurken, bir kaç adım atıp erkek bebek tulumlarının önünde durdum.
"Öyleler.." diye mırıldandım.
"Hala olacağım zaman çok tatlı şeyler alacağım!" Dedi Melisa.
"Bende teyze olacağım zaman ona neler neler alacağım!" Diye şakadan kapıştı Leyla, Melisa'yla.
İkisinin gülüşleri kulaklarımı doldururken ben hayallere dalmış gitmiştim..
"Ülkü hadi, bebek olduğunda bakarız uzun uzun. Gel şu karşıda ki züccaciyeye girelim" Leyla'nın eğlenen sesine karşılık sırıttım.
Gözlerim karşıdan şapkalı gözlüklü dört kişiyi gördü, birden hepsinin bakışlarını üstümde görmeyi beklemediğim için azıcık tırsmıştım.
Ben onlara bakınca hepsinin bakışları benden kaçmış başka yönlere dönmüştü.
Rahatsız olduğum için kızların koluna girip hızlıca yürüdüm.
"Çok şey aldık, bence bugünlük bu kadar yeter ne dersiniz?"
"Off değil mi? Kollarımız kopacak"
"Ben ağabeyimi arayayım bizi alsın"
"Sanmam ben pek geleceğini, işi vardır"
"Bir soralım hiç değilse"
"İyi sor bakalım"
Çıkışta bir köşeye oturup eşyalarla dinlemeye başladık. Melisa ise Metehan'la konuşmuştu sanırım bizi alacaktı. Yüzünde onu anlatan bir ifade vardı.
"Geliyor! Alacakmış"
"Kaç dakikaya?"
"15 dakikaya burdayım dedi"
"İyi bari.."
Tam o sırada benim telefonum çalmıştı. Arayan ağabeyimdi, açıp kulağıma koydum.
"Efendim ağabey?"
"Ne yapıyorsun güzelim?"
"İyi çarşıdayız Metehan'ı bekliyoruz"
"Ne aldınız?"
"Çeyizlik işte"
Derin bir nefes vermişti.
"Ne çabuk büyüdün ağabeyim sen?"
"Senin için kabullenmesi zor olacak galiba"
Cevap yoktu. Kısa bir sessizliğin ardından konuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzler Silinmez
Romance"Gözlerin en kıymetli hazinemdi.." Öylesine yazılmış bir asker, doktor kurgusudur.