^1.29.BÖLÜM^: 'Gölgesinden kaçmaya çalışıp düşlerindeki krallığa sığınan çocuk'

622 82 138
                                    

Merhabalar canlarım ben geldim ve hızlıca toparlandım.

Hepiniz o kadar tatlısınız ki söylemiş miydim?

Sınırlarımız fazlasıyla aşılmış bu yüzden o kadar mutlu oldum ki anlatamam. Yorumlarınızı da okumak çok güzel bir his ve inanılamaz eğlenceli bu yüzden bol bol yorum yapmayı unutmayın.

Bu seferki sınırımız da 80 oy ve 80 yorum olsun.

Isaac Duncan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Isaac Duncan

29.Bölüm

...📖...

Uzun, karanlık koridorda ilerlerken dördümüz de bu koridorun nereye çıkacağını sorguluyorduk. Bundan daha da önemlisi, herkesin zihni, problemlere çözüm üretmek için çarklı bir makinenin gürültüyle çalışması gibi düşüncelerle doluydu.

Daha iki saat önce ihtiyarın anlattığı şeyler kafamda dolaşıp duruyordu.

Tekrardan ihtiyarın anlattıklarını düşündüm.

Elindeki kitabı masaya koyarak, üzerindeki daha önce hiç görmesem bile bir şekilde tanıdık gelen çeşitli çizimleri önümüze doğru itti.

"Bu, büyükçe bir avuç içi kadar olan taş, aranızdaki bağı koparmakta en önemli rolü oynayan şeylerden biri. Aynı şekilde, bağı tekrar oluşturmakta da çok önemli bir rol oynuyor. Bu yüzden tekrar soruyorum: Bu sefer bağı oluşturmakta emin misiniz? Başka şansınız olmayacak. Daha önce, ne olursa olsun, bu bağı koparmak istemiştiniz. Şimdi ise tekrar birleştirmek istiyorsunuz."

Gözlerim, sayfadaki resimde gezindi. Kan kırmızısı taş, simsiyah dumana benzer bir yaratığın tam kalbinin içindeydi.

Sormayayım diyorum ama... Bu taşı nereden alacaktı? İhtiyar bu yaratığın içinden değildir umarım?

"İhtiyar, çok az zamanımızın kaldığını sen söyledin. Ne kadar hızlı yapabilirsen o kadar hızlı yap," dedi Nilvera, kararlı olduğumuzu göstermek için kendinden emin bir şekilde. Ben ise hâlâ bu bağı oluşturduktan sonra ne olacağını düşünüyordum.

Romanın sonunda İlia vahşice katlediliyordu ama hiç ruh kırılmasından bahsedilmemişti. Öyleyse Lenora nasıl kaçırılmıştı? Ve en ilginç olanı, İlia ve Lenora, ruh kırılmasını bilmelerine rağmen aralarındaki bağı, ölecek olsalar bile bozmuşlardı. Bu bağ gerçekten bir tanrının sembolü müydü yoksa bir çeşit şeytanın sembolü mü?

Görüdeki beni kovalayan o yaratığı düşündüm. Ya aslında bu bağ onlara zorla işlenmişse? Bir çeşit ritüelin kurbanıysak? Bu sembol üzerimizde olduğu ve aktif olduğu sürece biz bir çeşit şeytana yaklaşıyorsak? İlia ve Lenora bu yüzden, ölecek olsalar, ruhları kırılsa bile bu bağı bozmayı kabul ettiyse?

GÖLGESİZ DÜŞLER KRALLIĞI-( Kırılma Serisi-1 )-"Mücadele"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin