Sabah herkesten önce uyanmıştım ve bellanın ahırını temizlemiştim, şimdik işe Steven- aman aresin ahırının önünde babamı bekliyordum.
" yine mi oradasın!" Arkamdan gelen sesle yerimden on metre havaya sıçradım.
" Jack ödümü koparttın!"
" bugün babama Ares- aman Steven'in tehlikeli olmadığını göstereceğim." Dedim.
" bu çok tehlikeli Amelia."
" sen öyle san." Dedim ve Jack'e bakmaya başladım, benden o kadar uzakta duruyordu ki buna gülesim gelmişti.
" gelsene?" Dedim.
" yok, ben korkuyorum yaklaşmam ona." Dedi ve olduğu yerde devam durdu.
" Amelia! Çok yakınsın dikkat et." Diyerek yanıma geldi babam.
" sakin ol baba, bir şey yapmıyor." Dedim.
" tamam herkes geldiğine göre söyleyin bakalım, nasıl kanıtlayayım? Ne yapayım?"
" dokun." Dedi Jack.Bende Arese baktım, pek de emin değildim doğruyu söylemek gerekirse.
" dokun dokun." Dedi içimdeki o ses, yani Ares bende hemen dokundum ve sevdim.
" ısırdı mı? Açayım mı gözlerimi?" Jack'e döndüğümde gözlerinin kapalı olduğunu gördüm ve gülmeye başladım.
" açma elim koptu yerde şu anda."
" dalga geçme ya!" Dedi ve gözlerini açtı.
" ahırına girdiğini söylemiştin, ilk geldiğinden bu zamana kadar eğitilmek dışında asla ahırından çıkmamıştı ve kimse girmemişti." Dedi babam.
Bende ahırın kapısını açtım ve içine girdim, tabi bende biraz korkuyordum ama içimdeki o konuşan kişinin bu at olduğunu inanmak istiyordum ki ölmeyeyim.
" girdim, sevdim ikiniz de gördünüz şimdi Ares- aman Steven benim atım, değil mi?"
" sevmekle ve yanına yaklaşmakla bittiğini mi sanıyorsun, üzerine binmelisin en önemlisi o." Dedi Jack.
" Jack doğru söylüyor Amelia, üzerine binmelisin."
" sadece sen, eyer istemiyorum üzerimde." Dedi Ares.
İç çektim ve ikisinin de yüzüne bakmaya başladım.
" tamam, ama eyersiz."
" yok artık bu daha tehlikeli, sen adrenalin falan mı istiyorsun?" Diye sordu Jack." bırak, denesin bakalım." Dedi babam.
" dizgini nerede?" Diye sordum.
" dizgin mi? Onu da istemem!" Dedi Ares.
" Ares ne olur." Dedim sessizce.
" tabi dizgini getirelim." Jack atların eşyalarının olduğu odaya girip dizgini getirdi.
Annemden az çok bildiğin için dizgini takmayı biliyordum.
" sen biliyor olabilirsin ama ben o şeyi ağızımda nasıl tutacağımı bilmiyorum!" Dedi Ares.
Arese yaklaştım ve dizgini takmayı denedim.
" sen benim aklımı mı okuyorsun?" Diye sordum sessizce.
" evet." Dedi, konuşmasından sırıttığını anlayabiliyordum.
" o zaman rüyamda dediklerimi-"
" Amelia atla konuşmayı bırakta tak artık dizgini." Dedi Jack.
Dizgini zar zor taktıktan sonra aresi dışarıya çıkarttım.
" evet biliyorum, gerçekte de yakışıklıyım bu arada sen beni bir de gerçekte gör." Dedi.
Herkesin gözleri bizim üzerimize dikilmişti, şok içinde bakıyorlardı ve aralarında konuşuyorlardı.
" nereye gideceğiz?" Diye sordum.
" şuraya gir, burada atlar eğitiliyor." Dedi babam, bende gösterttiği yere girdim.
" şunu koy yanına binmek daha kolay olur." Jack bana tabure verdi, bende aresin yanına koydum ve tabureye çıktım.
" hazır mısın?" Diye sordum arese.
" hazırım." Aresinin üzerine zor olsada bindim ve yerleşmeye çalıştım.
" kalçanı hareket ettirmesen iyi olacak." Dedi Ares ve hareketlenmeye başladı.
" pardon, binemedim de."
" bindim, başka ne istiyorsunuz ne yapayım?" Diye sordum.
" valla ben inanamıyorum, Steven'ı böyle görmek çok değişik." Dedi Jack.
" tamam, senin olsun Steven, ama dikkatli ol." Dedi babam." dikkatli olacağım baba söz." Dedim ve aresi hareket ettirip orman yolunu aldım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonuncu peri
FantasyAnnesinin ölümümden sonra zengin babasının çiftliğine taşınmak zorunda kalan Amelia babası tarafından ilgiyle ve sevgi dolu bir şekilde karşılanır, fakat kendisi atlardan hiç hoşlanmaz ama orada kaldığı sürece atlarla ilgilenmek sorunda kalır. Bir...