Jack ile evlerimize dağıldıktan sonra ben direk yatmıştım, fakat anlam veremediğim bazı seslere uyanmıştım.
Saate baktığımda gece iki olduğunu gördüm, sesleri daha dikkatli dinlediğimde ise bunun yine o aynı at olduğunu fark ettim.
Yatağımdan kalktım ve ayakkabılarımı giyinip sessizce odamdan çıktım, merdivenlerden indikten sonra etrafı kontrol edip kapıdan çıktım ve ahıra yürümeye başladım.
Yürüdükçe sesler daha da artıyordu, attı gördüğümde yine her zamanki gibi etrafında dönüyordu ve arada bir kapıya tekme atıyordu.
Onu köşeden izledim, taki o beni görene kadar. Beni gördüğünde gözleri parladı, yani bildiğiniz sarı bir ışık gibi parladı ve bana bakmaya başladı, aynanda da sesler kesildi.
Belki gece olduğu için ve benim çok uykum olduğu için hayal gördüğümü sandım ve atın önüne geçtim.
Biraz bekledikten sonra kafasını bana doğru uzattı, o an aklıma Jack'in dedikleri geldi ve bir adım uzaklaştım.
Ama o çok uslu duruyordu, hiç ısıracakmış gibi durmuyordu, acaba bir sevmeyi denese miydim?
Bir kaç adım yürüdüm ve ona yaklaştım, daha sonra elimi uzattım.
" beni ısırmasın umarım?" Diyerek burnuna dokundum.
Ama o hiç bir şey yapmadı, normal bir at gibi sevdirdi kendisini bana.
Onu severken saçlarının birbirine dolandığını ve kendisinin de çok kirlendiğini fark ettim.
" seni hiç taramıyorlar mı? Çok kötü olmuşsun." Dedim ve kapısını yavaşça açtım.
Yine hiç bir şey yapmadı, normal bir at gibiydi.
" bekle burada, hemen geleceğim." Diyerek çıktım ve dün Jack'in bana gösterdiği yere gidip kendi atımın kutusunu aldım.
" seni birazcık tarayalım."
Yine atın yanına girdim ve o yine hiç bir şey yapmadı, kutuyu açtım ve içinden bir saç tarağı çıkartıp up uzun olan saçlarını taramaya başladım.
O bir Frizya atıydı ve saçları çok uzundu, kendisi de çok büyüktü ve kalıplıydı.
" sana niye böyle davranıyorlar ki? Sen çok uslu bir atsın." Diyerek kendisini temizlemeye başladım.
Saçları zor olsada açılmıştı ve artık eskisinden daha da temiz görünüyordu.
Eşyaları kutusuna geri yerleştirdim ve samanların üzerine oturdum.
Otururken atı devam sevdim ve saat baya geç olduğu için de uyuya kaldım.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonuncu peri
FantasyAnnesinin ölümümden sonra zengin babasının çiftliğine taşınmak zorunda kalan Amelia babası tarafından ilgiyle ve sevgi dolu bir şekilde karşılanır, fakat kendisi atlardan hiç hoşlanmaz ama orada kaldığı sürece atlarla ilgilenmek sorunda kalır. Bir...