İzler Silinmez

2.8

Melisa'yla baya iyi anlaşıyorduk, kanım baya kaynamıştı ona. Hatta öyleki evimde kalıyor, ben işten dönene kadar akşam yemeğine öyle lezzetli yiyecekler hazırlıyordu ki, parmaklarımı yiyecektim neredeyse.

Günler geçmiş zaman akmıştı, yarın Metehan'nın doğum günüydü. 30 yaşına ayak basacaktı.

Ben ise bugün işten çıktığım gibi çarşıya inmiştim, hediye bakıyordum Metehan'a.

Artık buraları biliyordum, alıştım. Tek gidip geliyorum bazı yerlere.

Dikkatimi bir mağaza çekmişti, hızlıca oraya yönelip içeri girdim.

Alacağım şeye şuan tam olarak karar vermiştim. Yarına kadar hazır olacağını, beni arayacaklarını söylediklerinde içim rahat bir şekilde çıkmıştım.

Evi tekrar süslemek için süslere bakındım. Konfeti, 3 ve 0 yazılı Gold balon aldım. Farklı değişik süslerden de alıp çarşıdan çıktım.

Çağırdığım taksiye binip, evime yol aldım.

İçim içime sığmıyordu, yıllar sonra benimle kutlayacağı ilk doğum günüydü. Nasıl sevineceği geliyor aklıma, belli etmesede çok mutlu olacağını biliyorum.

Çarşıdan kendime, ve çeyizime aldığım şeylerde vardı. Yavaş yavaş başlıyordum, belki çeyizimi kuracak kimse yoktu, mutlu günümde yanımda duracak tek kişi ağabeyimdi belki. Ama olsun..

Kabinde denediğim ve fotoğrafını çektiğim, dekolteli dantelli kırmızı elbiseyi Metehan'a atma fikri çık aklımdan..

Bunu atarsam ortalık fena karışırdı.

Düğün gecesi giymeyi planlıyorum, o gece onu delirtmek çok hoşuma gidecekti çünkü.

Hain planlarla aklımdan geçenleri bir kenara bırakıp geldiğim evin önünde taksiden indim.

Evde Melisa olduğu için kapıyı çaldım, çok sürmeden açılmıştı.

"Hoşgeldin!"

"Hoşbuldum" diyerek ayakkabılarımı çıkarmaya başladım. Elimdeki poşetleride Melisa'ya tutturmuştum.

"Oo neler aldın?"

"İçeri geçelim bakarız"

Kapıyı kapatıp içeri girdiğimizde halının üstüne oturduk. Metehan için aldığım süsleri koyduğum poşeti aldım.

"Yarın doğum günü, biz senle şimdi pasta yapacağız. Dolapta yarına kadar dinlensin."

"Görür ki?"

"Görmez, pasta bittiğinde onun evine geçeriz."

"Ha olur o zaman. Diğer poşettekiler ne?"

"Çok fena şeyler"

"Ne?"

"Eh biliyorsun düğünüm var yakında, çeyizlik bir kaç şey"

"Bakayım"

"Bak"

Elini poşetlerin birine uzatıp aldı. Beyaz geceliğimin altına giyinmek için aldığım gelin terliğim. Beyaz süslü püslüydü.

"Aa çok güzelmiş"

"Değil mi?"

Diğer poşete uzandı eli. Lacivert sırt ve göğüs dekolteli gecelik elbisesi..

"Kız! Bune!" Dedi şaşkınlıkla elbiseye bakarken. "Sen adamı kalp krizine sokmak istiyorsun galiba" diye tamamladı cümlesini.

"Bu elbiselerle cilve yapıp delirtemezsem olmaz ki?"