38

6.5K 280 2
                                    

"Yenge valla hepsi yalan. Milletin ağzı torba değil ki büzeyim. Tutturmuşlar yok Tuncay zampara yok baba parası yiyor yok kız düşkünü. Tamam baba parası yiyor olabilirim ama diğerleri komple yalan. Ben sap arkadaşlarıma yardım amaçlı zevce bulup tanışmalarına vesile oluyorum." Kısaca pezevenklik yapıyordu.

Ateşli geçen saatlerin ardından İlker beni elleriyle yıkayıp bir güzel giydirmiş giydirirkende benimle ilgilenmeyi eksik etmemişti. Tam aşk dolu bir gün geçirmeye devam ederiz derken Tuncay elinde bira şişeleri ile evimize gelip, beni görünce hayal kırıklığına uğramıştı.

"Bu kız ayarladıkların arasında benim sevgilimde var ya hani Tuncay. O yüzden bence artık sus. Neydi o mankenler. Boyum kadar bacakları vardı."

"Bak işte abi kız güzelden anlıyor. Senin bu sevgilin beğenmedi." Kafasına yediği yastıkla sustuğunda ben kızarmış ateş saçan gözlerimle ona bakıyordum. "Tabii bunu sana demeseydim iyidi."

"Geç kaldın canım çok geç kaldın."

Çalan kapıyı evin çalışanı açtığında elinde bir buket çiçekle Sena içeri girdi. Hastane ve bizim ev arasında gidip gelmekten perişan olsa da hala cıvıl cıvıl ve neşeliydi. "Sevgilime çiçek almış ya. Bak Başak bu kız bu hikayenin sonunda eş cinsel çıkarsa saygı duyarım. Ama sana aşıksa pek pozitif yaklaşamam."

"Ağlama enişte ağlama. Çiçek bana gelmiş, hastaneye. Bil bakalım eski hayranlarımdan kim hortladı."

Tahmin etmesi zor değildi. "Enes." Başıyla sözlerimi tasdikledi. "Ne istiyormuş yine?"

"Barışalım Sena. Olmuyor Sena. Nişan attığım için pişmanım Sena. Bla bla Sena." Senanın bakışları Tuncayı buldu. "Bu kim?"

"Merhaba güzel bayan. Ben İlkerin en yakın arkadaşı Tuncay. Sizde anladığım üzere Senasın."

"6 yıllık doktorum ilk defa gelişimini tamamlamamış bir insan görüyorum."

Tuncay adeta malak gibi kaldı. "Anlamadım."

"Bayan değil demekten dilimizde tüy bitti. Bayan tuvalette yazar." Tuncaya dank ettiğindeki yüz ifadesine hepimiz güldük. "Memnun oldum Tuncay bey."

"Sizin güzelliğiniz karşısında nutkum tutuldu affedin lütfen." Yavşaktı. Hemde yürüyen iki ayaklı evrimini tamamlamamış evrim teorisinin ilk üç aşamasında olan bir yavşaktı.

"Arkadaşını arkadaşımdan uzak tut." İlker tehlikeyi anlamış gibi hemen olaya el attı.

"Başağımı özledin Sena hayırdır." Keşke el atmasaydı. Ben tarafından karın boşluğuna dirseği yediğinde inledi.

"Diyorum ki acaba Başağı bana mı götürsem. Hani ben doktorum ya imkanım çok." Bunu sırf sinir etmek için söylediği o kadar belliydi ki.

"Sevgilimden uzak dur doktor bayan kadın."

"Sen yokken biz vardık enişteciğim. Ha bu arada yıllık izin aldım. Artık her an beraberiz." Sevinçle ellerimi alkışla çırptım. Haftalardır o kader yorulmuştu ki bunu hak etmişti. "Geçen senenin iznini yeni kullandım. Bu seneyi de kullanayım dedim. Ne yapsak tekrar Londraya mı gitsek?"

"Çok afedersiniz ama nah gidersiniz."

"İlker çok ayıp."

"Daha ayıp konuşmadım sevgilim." Sinirini yediğim.

"Eee bizde gidelim." Tuncaycığım ah Tuncaycığım. "Sektör alıma geçmedi mi? İşler başlamadan tatil yapmak bize de iyi gelir."

"Olmaz Başağın ayağı kötü."

"Birader şimdi binelim gidelim demedik zaten. Biz bir hafta içinde gidişleri otelleri falan ayarlarız. O zamana kadar da doktor hanım yengemi iyileştirir."

"Kırık değil zaten bir kaç güne toparlar." Tam Senadan beklediğim heyecandı. Gezmek dediğin an akan sular dururdu.

"Bu iki manyağı bir araya getirmemeliydik Sevgilim." İlkerin bakışları beni destekler nitelikteydi.

"Sen ne diyorsun bu işe?"

"İşleri ayarlaya bilirsem bir kaç tasarım görüşmesi için bana da fırsat olabilir."

Herkes oluru olan bir günde anlaştığın da resmen beş dakika da tatil planı yapmıştık. Eski benin asla yapmayacağı kadar cesurca bir hareketti bu. Şimdi heyecanla karşılıyorum.

KALPSİZİN BİRİ +18  | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin