²¹Hapishane

575 94 193
                                    

İyi okumalar,
yorum yapmayı unutmayın.

...

Dani

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Dani

...

Sorun değil, Zaux'als. Eğer yapamazsan sorun değil, seni her zaman seveceğimi bilerek yaşamanı istiyorum.

[Aif'is'in Günceleri, Sayfa 36]

...

[yazar'dan]

Dani, önünde serili olan satranç tahtasına bakıp iç geçirirken rakibi atını oynayıp kalesini kaptırmıştı.

Karşısındaki kör kadın ondan daha iyi çıkmıştı.

Başını kaldırıp baktığında, neredeyse kırklarının sonunda olan bu kadın gözüne bağlı sargıyla ona bakıyordu ve dudaklarında ürkütücü bir sırıtış yer almıştı. Uzun kahverengi saçları, üzerine giymiş olduğu yıpranmış kirli beyaz tulumunun omuzlarında dağılıyordu. Aslında güzel bir kadındı ancak Dani, onu sargısız gördüğünde ürkmüştü.

Kadın bunu anlatmasa bile bulunduğu ortamdakilerin söylediklerine göre yukarıdakiler kadının gözlerini oymuştu başlarına bir şey gelmesini önlemek için.

Kadının gözleri, baktığı kişiye gerçekleri söyletirdi.

Dani piyonunu iki adım öne çıkardı kadına bakarken, ardından kadın hiç vakit kaybetmeden oyunun oynadığında, "Şah mat." dedi.

Dani, şaşkınlıkla satranç tahtasına baktı. Kadının onu alt ettiğini gördüğünde, içinden bir küfür savurdu ve derin nefes alıp verdi. Şahını mat etmesine sebep olan piyonunu öne oynamıştı kadını inceleyeyim derken... her neyse, zaten bu oyunda o kadar berbattı ki kör bir kadına yenildiği için kendisini kötü hissetmiyordu. Bir bebek bile yenerdi onu. Başını iki yana sallayıp dirseklerini kapalı avlunun ortasındaki dikdörtgen metal masaya yasladı.

"Göremediğin halde nasıl oynuyorsun anlamıyorum."

"Göremediğimi kim söyledi sana?" diye sordu kadın. "Bu sargı benim görmemi engellemez. Titreşimleri ve kokuları çok iyi hissederim, mesela senin yıkanma vaktin gelmiş. Kokuyorsun."

"Caroline, hiç komik değilsin."

Gerçekten kokuyor muydu?

Caroline düşünceli bir şekilde homurdanırken, Dani onu orada bırakıp masadan kalktı ve koğuşuna gitmek için avludan çıktı. Attığı her bir adım metal plakalar üzerinde yankılanıyor, elini boynundaki tasmaya atıp çekiştirdi. Tasmanın gittikçe küçüldüğünü, artık dayanamayacak şekilde baskıladığını hissediyordu ve bu da onun yeryüzünü hissetmesine engel oluyordu. Dışarıdayken dünyayı hissederdi, ama buradayken hiçbir türlü hissetmiyordu.

GenesisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin