yirmi beş

7.8K 463 135
                                    

İnsan kaç yaşına gelirse gelsin anne ve babasının eksikliğini daima hissedermiş. Ben çok büyük değildim belki ancak üzerime yüklenen her sorumluluk beni büyütmüş, olgunlaştırmıştı. Anneme belki de en çok ihtiyacım olduğu zamandaydım. Ona içime sığmayan hisleri anlatmaya, bana yol çizmesine öyle ihtiyacım vardı ki, duygularımla nasıl başa çıkmam gerektiğini bilmiyordum.

Aslında Yaman'la sevgili olduğumuzu düşünürsek neden duygularımla başa çıkmam gerektiğini anlamıyorda olabilirsiniz.

Bende anlamıyordum.

Yani Yaman'ı.

Hayatımızda değişen hiçbir şey yoktu. Sevgili olmamız sanırım benim hayalimdi. Acaba fazla düşünmekten halüsinasyon mu görmüştüm?

"Saçmalam Esma, delirdin gece gece."

Ona sarıldığım o an hayal olamayacak kadar gerçekti. Üzerinden bir hafta geçmiş ve biz doğru düzgün oturup konuşamamıştık bile sonrasında.

Beni sevdiğini söylememişti. Sadece ilgisi vardı. Bunu biliyordum zaten. İnsan çok istediği bir şeye ulaştıktan sonra ona olan tüm ilgisini yitirir ya, biz onu yaşamış gibiydik. Oysa benimle vakit geçirir, benim hissettiklerimi o da hisseder diye beklemiştim.

Dediklerini yapıyordu işin özü. Hesap vermiyor, oturup iki kelimeyi çok görüyordu bana. Son iki gecedir geç dönüyordu. Uzun zamandır gece hayatından biraz uzaklaşmışken biz sevgili olduktan sonra ışık hızıyla dönmesi içimde koca bir boşluk yaratmıştı.

Çok değil sadece bir haftayı geride bırakmıştık. İlk hafta böyleyse devamını ben göremiyordum.

Çünkü devamı olmayacak Esma. Bu ilişkinin bir sonu yok.

İçimdeki sesi susturmak istedim defalarca. Ancak onu susturabilecek tek mutlu anı çok görmüştü bana.

Elim telefona gidiyor, ona nerede olduğu sormak için kıvranıyordum. Ama yapamıyordum işte. Hesap vermem diyen adam dediğini yapıyordu. Ben bunun böyle olacağını bilmeden kabul etmiştim.

"Kendine bu eziyeti yapacak mısın Esma?" diye kendi kendimi yiyip bitirdim gece boyu.

Sabaha kadar gözüme uyku girmedi. Düşündüm uzun uzun. Her düşüncenin sonu aslında aynıydı. Geriye kabullenmek kalıyordu.

"Esma kalktın mı kızım?" diyen Nurgül ablanın sesiyle yanaklarımı kurulayıp boğazımı temizledim.

"Kalktım abla, geliyorum hemen sofrayı hazırlamaya."

"Sesin boğuk geliyor, iyi misin yavrum?"

"İyiyim abla geç sen bekleme beni. Geliyorum hemen."

Anlayışlı birkaç sözden sonra usulca uzaklaştı ayak sesleri. Aynadan yüzümü süzerken ağlamaktan kızarmış gözlerimle pişmanlıkla doldum. Meraklı sözlere vereceğim cevapları düşünerek odadan çıktım.

İşte o an karşımda Yaman'ı görmeyi beklemiyordum. Gözlerim şaşkınlıkla aralanırken yüzündeki gülümseme tüm sıkıntılarımı unutturmuştu. Yüzündeki gülümseme benim gözlerime değmesiyle sönerken kaşları çatıldı. "Esma, güzelim niye ağladın sen?" diyerek yanaklarımı avuçları arasına aldı.

Bana güzelim dedi duydunuz mu?

Yaman bana dokunuyor ve endişeyle beni süzüyor.

Sebebi o tüm bunların, hatırlıyorsun değil mi Esma?

Akıl mı kaldı bende be? Duygulandık yalan mı söyleyelim yani?

Ellerinden kurtulmak istemesemde almam gereken cevaplar ve hissettirmem gereken bir kırgınlık vardı. Geriye doğru bir adım attım. Bu onu memnun etmezken elleri yanına düştü.

"Bir sorun mu var?"

Alaycı bir gülümseme firar etti dudaklarımdan. "Sevgili olduğumuzun ilk haftası yüzüme bakmayan sensin. Gerçekten bu soruyu soruyor musun bana?"

Bir üzüntü, bir pişmanlık, bir özür bekledim belki. Hiçbirinin esamesi okunmadı ne yüzünde ne sözünde.

"Yoğundum, o yüzden vakit ayıramadım sana. Bulduğum ilk fırsatta da işte burada, yanındayım Esma."

İnanmıyordum. Eğer instagramda fotoğraflarına denk düşmemiş olsaydım kanabilirdim.

"Bunu bana söyleyemez miydin Yaman? Kaç gece seni bekledim, gelmedin. Kaç sabah sana yetişmek için erken kalktım, sen eve uğramadın bile. Sonra fotoğraflarını gördüm arkadaşlarınla. Bunaltma Esma dedim, görmezden geldim," derken sustum. Devam etseydim ağlayacaktım.

Neden mi?

Konuştukça yaptıklarının daha çok farkına varıyordum çünkü. Resmen beni yok saymış olmuyor muydu? Sanki değersiz hissettirmiş gibi değil miydi?

"Yoğun geçiyordu işler. Kafa dağıttık hepsi bu," diyerek önemsiz dercesine elini salladı. Sonra "Bunları biz başta konuştuk Esma. Hesap vermekten hoşlanmadığımı söylemiştim. Haber veremedim çünkü ya şirketteydi ya da şarjım yoktu. Kimseyle de haber yollayamazdım. Konuşmuştuk bunu ilişkimiz gizli kalacak diye."

Haklı. Bile bile attın kendini bu ateşe. Aklını mı kullansan artık Esma?

"Gerçekten mi ya? Beni günler sonra görüyorsun ve sarılmak yerine bu tavırda neyin nesi?"

Şaşkındım, hemde çok. "Ben mi suçlu oldum şimdi?"

Sıkkınca derin nefes aldı. "Senin keyfin yok sanırım. Sonra konuşalım biz Esma."

Arkasını dönüp ilerlerken gerçekler yüzüme pat diye çarpıverdi.

Sen hiçbir zaman onun yanında yürümeyeceksin, o seni arkasında bırakmaya dünden razı be Esma.

"Yaman," derken merdivenlerin önünde durdu. Gözleri beni bulurken "Sadece bir kere dürüst ol ve söyle olur mu? Beni hayatında istediğine emin misin?"

❄️

Müsait olamadım bir türlü. Devamı gelecek. Ortalama bir bu kadar belki daha az yolumuz kaldı. Henüz net değil gerçi.

Yorumlarda buluşalım.

Seviliyorsunuz🎈

KAR TANESİ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin