"Biraz daha ağlarsan Şeren malikanesini basıp olay çıkaracağım Başak. Yeter kızım ciğerin soldu." Yaklaşık bir saattir İlkerin getirdiği tatlıları yiyerek İlkerin kucağında ağlıyordum. Kollarını bedenime sarmış, ayaklarımı bacakları üzerine koymuş vaziyetteydik. Elleri saçlarımı okşarken daha çok ağlayasım geliyordu.
"Onlar için değil ki. Regl olduğum için ağlıyorum ben. Karnım ağrıyor." İç çeke çeke söylediğim sözler sonrası burnumu çekmiştim. Şuan beş yaşında bir çocuk gibi hissediyordum.
"Yapma sevgilim. İnan hiçbiri için değmez."
"Bana kötü ithamlar yaptı. Sana aşık olabilme ihtimalim aklına bile gelmiyor." Elimdeki sufleden bir kaşık daha aldım. "Şimdi ben ona inat seninle evlenmeyeceğim."
Adeta bağırarak "Ne." dediğinde yüzümü buruşturdum. "Ne demek inat evlenmeyeceğim. Benim suçum ne kızım."
"Bana ne." Yine bir çocukluk yaparak omuzlarımı sirktiğimde yüzümü yüzüne kaldırdı. "Biz evlenirsek annemin istediği olur gene. İstemiyorum."
"Ama yine senin istediğin olmayacak."
"Seninle evlenmek istediğimi kim söyledi." Bakışlarına yıldırım düştüğünde gülümsedim. "Şaka şaka istiyorum. Ama evlensek bile annem bilmesin. Ömür boyu saklayalım ondan aşkım."
"Beni deli edip karşıma geçip güleceksin Başak. O nasıl olacak sevgilim."
"Onu da sen düşün. İlk şıkı da tercih edebilirsin, evlenememek. Ama sana bir seçenek daha sunuyorum işte. Evlenip anneme demeyiz o da ömür boyu bekar kaldım diye kahrolur." Bir an annemin yaşlılığı gözümün önüne geldi. Hala peşimde dolaşıp bekar erkekleri bana talip diye getirdiğini düşündüm.
Tabii bana her talip geldiğinde kuduran İlkeri de.
"Ya da evleniriz ve annene gerçek aşkın ne olduğunu gösteririz. Mantık evliliğinin aynı baban ve onun arasında ki ilişki gibi olduğunu ama eğer aşkı seçseydi bizim gibi bir aşk yaşayacağını gösteririz. Hem sözlerine pişman olur hem de senin verdiğin kararın, onun verdiği kararlardan daha iyi olduğunu anlar."
"Aşkım uzun uzun beni ikna etmek için cümleler kurdun ama benim tek anladığım benim mantık evliliği çocuğu olduğum. Teşekkür ederim bunun içinde ağlayacağım." Tekrar ağlamaya başladığımda çikolatalı ağızımı umursamadan başımı göğsüne gömdüm.
"Haydaaa... Tamam onun içinde aşk evliliğinden çocuk yaparız." Bu sefer şokla onun yüzüne bakan bendim.
"Bir sen az önce anneme inat çocuk yapma fikri mi sundun. İki bir ispat uğruna çocuk yapma fikri mi sundun..."
"İki soruda aynı oldu yalnız."
"Kes. Üç İlker sen çocuk mu istiyorsun?"
"İstemeyeyim mi? Kızım ben 32 yaşındayım kaçımda baba olmamı istersin."
"Dört İlker sen baba mı olmak istiyorsun?"
"Yalnız sevgilim bu iki soru da aynı oldu." Elimi hafifçe yanağına vurup tokat attım.
"Sorularıma cevap versene adam. Sana hangisi aynı hangisi değil diyen olmadı."
"Bence biz önce evlenme sorununu çözelim sonra bunları sorarsın. Malum daha zar zor sevgili olduk sevgilim. Bu aşamaları düşünüp deli olmanı istemem." Sözleri mantıklı geldiği için başımı göğsüne tekrar yaslayıp sustum. "Evin çok güzel olmuş. Beğendim."
"Ya gerçekten mi? Bende çok beğenerek yaptım."
"Eski evin bana daha yakındı ama sana uzaktı." Tek bir cümle bir çok anlam içeriyordu. "Ne yapsam sana yakın mı taşınsam?"
"Aşkım sana uygun evler burada yok. Senin o arabalarının sığdığı garaj kadar insanlar burada apartman yapıp 12 aile yaşıyor." Gerçekten tam bile zengin aile bebesiydi. Sanki biz değiliz Başak. Sus artık değiliz.
"İkidir bana laf çarpıyorsun kendi geçmişini unutup.. Yediririm bu lafları sana." Başımı kaldırıp dudaklarına öpücük kondurdum.
"Yedirsene."
"Dua et reglsin Başak, dua et." Off bu gerçeğini unutmuştum. Şimdi ne güzel sevişebilirdik.
"Şimdi git 5 gün sonra gel."
"Alışmam lazım. Malum aynı evde yaşarken de her ay bu zamanlarında yanında olacağım." Tam soru soracakken dudaklarımı öpüp susturdu. "Evet sevgilim aynı evde yaşayacağız. Benim istediğim gibi büyük kocaman evimiz olacak. Senin istediğin gibi her köşesinde senin imzan olacak. Ben mimarlığımı konuşturacağım, sende iç mimarlığını. O evin içinde ömür boyu yaşayacağız. Belki bir kaç kişi daha eklenecek belki tek başımıza olacağız. Ama Başak senin her damla göz yaşın için sana gerçek aşk dolu o evi yaşatacağım." Kollarımı bedenine sarıp sıkı sıkı sarıldım. Başıma sayısız öpücüklerini kondururken bir kez daha ağladım ama bu sefer ki verdiğim kararın mutluluğundandı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALPSİZİN BİRİ +18 | TEXTİNG
Teen FictionSiz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey? İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım. Siz: Peki ya ne? Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız? Siz: Sabrımı zorlamalarınız. İlker...