43. bölüm

1.6K 191 13
                                    

Yuriy masumca uyurken odasının kapısı aralandı, Timuçin yılan gibi içeri süzüldü. Elinde minik bir paket vardı, yatağa ilerleyip pikeyi açtı ve içeri sıvıştı.

Yuriy kokusunu almış gibi onu kendine çekti, ama Tim'in farklı bir planı vardı. Onu istiyordu ve alacaktı...

Dudaklarını usul usul öpmeye başladı, uykusunda ona sakince karşılık vermesiyle biraz saldırganlaştı, Yuriy'i uyandıran da bu olmuştu.

"Immmm..." sessiz iniltisi bir kabullenişti resmen...

Tim dudaklarını boynuna indirince gözlerini tembelce açtı, arzu uykusunu toz bulutu gibi dağıtırken yutkundu. Sertliği yine yukarıyı gösteriyordu, Tim'in ufak bir hareketiyle sırt üstü döndü.

Kucağına oturan minik fırtına onun kalbini oradan oraya savuruyordu sanki, derin bir nefes alıp beyaz omzuna içli bir öpücük kondurdu. Tim boynuna iri bir morluk kondururken gayet mutluydu, gözlerini kapatıp daha çok hissetmeye çalıştı.

Minik ama dolgun kalçalar kucağında yerini alıp sürtününce sesli bir şekilde inledi, bu ses minik kurabiyenin çok hoşuna gitmişti. Eğilip göğüs ucunu emdi, Yuriy o kadar hassastı ki...

"Bebeğim... sakin ol biraz... beni zor duruma sokuyorsun..." nefes nefese konuşurken kelimeleri zor toparladı.

"Hayatım... doğum günün kutlu olsun.. nice bizli yaşlara... artık yirmibir oldun ve benim gözümde reşitsin... İyi ki doğdun Yuriy Anton..." dudakları kıvrılan genç ona sıkıca sarılınca kıkırdadı Timuçin.

"Hediyeni açmak ister misin?" Kutuyu ona uzatınca hevesle eline aldı, kutuda bir krem ve anahtar vardı. Yuriy'in kaşları çatıldı.

"Bu nereyi açıyor?" Tim üstündeki sabahlığı çıkartıp kıyafetini gözler önüne serdi, Yuriy daha seksi bir şey görmemişti.

Siyah deri giysi vücudunu sıkıca sarıyordu ve öndeki fermuarıyla bir gram ten göstermiyordu. Kolları yoktu, omuzları derin bir oyuk şeklinde açıktı ve önünde fermuarı tutan minik bir kilit vardı.

Yuriy ona kocaman olmuş gözlerle bakarken Tim gülümsedi, yüzü al al olsa da arsız bir ifadesi vardı. Dudağını ısırıp gence sokuldu ve kulağını hafifçe yaladı.

"Eeee.... hediyeni açmayacak mısın? Hediyen oldukça hevesli..." sıcak nefesi kulağına vururken genç Rus sıcak olsa da titredi.

"A-açacağım..." anahtarı kilide sokup titrek ellerle çevirdi, ufak bir klik sesiyle kilit serbest kaldı.

"Beğendin mi sevgilim?" Kendini ona sürtünce hızlı bir baş sallaması kazandı.

"Çok güzelsin..." Tim bunu duyunca güldü.

"Biliyorum, sende çok güzelsin... çok hem de..." uzanıp sakin bir şekilde öpmeye başladı.

Yuriy ilk kez kendini bu kadar pasif buluyordu bir ilişkide, yataktan yükselip ona aynı şevkle karşılık verdi. Ciddi anlamda tahrik sınırını geçmişti, ensesinden sıkıca tutup dilini ağzına yolladı.

"Hadi... hadi sevgilim..." Yuriy o kadar çok zevk alıyordu ki... önceden olan sevişmelerine lanet etti.

Duygularla sevişmek bir harikaydı, duygusuz olan her anı kafasından sildi. Tim onun bakışlarıyla minicik gülümsedi, ona derin derin bakıyordu.

"Bebeğim... emin misin? Durmak istemiyorum ama bu virajdan önceki son dönemeç, tekrar soruyorum.. emin misin?" Tim büyük bir güvenle başını salladı.

"Sana güveniyorum, eminim hayatım." Bunu duymak iri yarı Rus'un kalbini tekletmişti, sonunda güvenine layık olabilmişti demek.

"Seni seviyorum güzel şey, çok seviyorum..." Tim onu kendine çekip öptü ve aynı şekilde Rusça cevap verdi.

Patron BeyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin