İDİL'DENKaranlık koridoru elimde silah ile koşuyordum..Nefes nefese kalmıştım ama aklımda sadece Hazan'a ulaşmak vardı..
Elimdeki soğuk metal tabancayı sıkıca kavradım..Koridorun köşesine sırtımı yaslayıp derin bir nefes aldım ve başımı çıkarıp yaslandığım koridorun ilerisine baktım.Dört tane adam ayakta duruyordu ve ortalarında Hazan sandalyede bağlı duruyordu.
Derin bir nefes verdim..Bu adamları tabiki indirebilirdim ama Hazan'a bir zarar gelmesinden korktuğum için yerimde bekledim.Ne yapacaktım? Nihatların gelmesi uzun sürerdi..
Başımın arkasına dayanan soğuk metal ile gözlerimi kabullenmiş bir bıkkınlıkla kapatıp başımı duvara yasladım."Verin o silahı İdil Hanım.." dediğinde Kaya'ya baktım..
Hazan'ın başında dört tane silahlı adam olduğunu bilmesem ölmek pahasına Kaya'nın alnının ortasına sıkabilirdim..Ama yapamadım..Dediği gibi silahı eline bıraktım.
"Kaya..Hazan'ı bırak..Derdin benimle değil mi! Bırak Hazan'ı.." dediğimde silahı başıma daha sıkı dayadı."Bırakamam İdil Hanım..O benim hayat teminatım..Şimdi yürüyün.." diyerek beni ittirdiğinde o arkamdan başıma silah tutuyordu. Ben önde o arkada ortaya doğru yürüdük.
Hazan beni böyle görünce ağlamaya başladı. Kurtarmamı beklerken ben de onun gibi esir düşmüştüm..
"Tamam..Hazan..Ağlama güzelim..Her şey yoluna girecek ağlama.." Hazan'ı sakinleştirmeye çalışıyordum. O ise sadece bana bakarak ağlamayı sürdürüyordu."Diz çökün.." dediğinde Hazan'ın önündeki sandalyede diz çöktüm. Silah başımın tepesinde ve bakışlarım Hazan'ın yaşlarla dolu gözlerindeydi.
"Risk alamam İdil Hanım..Ayça Line ve Kemal Efe beni bekliyor..Ailemi kurtardım..Gitmem lazım.." elindeki silahı sıkıca kavradı.
"Bir gün peşime düşeceğiniz korkusu ile yaşayamam.." derin bir nefes verdi. Yüzünden süzülen ter damlalarını burdan görebiliyordum.Silahı benim kafamdan çekip Hazan'a doğrulttuğunda hemen bağırdım.
"Kaya..Hayır..Yapma..Söz veriyorum peşine falan düşmeyeceğim..Siktir git Kaya..Bırak git artık.." umrumda değildi. Ona yalvarmalıydım çünkü sevdiğim kadın onun tuttuğu silahın ucundaydı.
"Özür dilerim İdil Hanım.." cümlesi biter bitmez silahın patlama sesi ile irkildim.
Kan ter içinde yerimden doğrulduğumda etrafıma bakındım. Nefes nefeseydim..Her yerimden terler akarken yatak odamda olduğumu anlamam epey uzun sürdü.
Zaten yetersiz nefesim ile ağlamaya başladım. Artık iyice boğuluyor gibiydim. Bu ne kötü bir kabustu böyle..Ben bile burda bu haldeyken Hazan kim bilir nasıldı?Yataktan çıkıp hızlı adımlarla banyoya yürüdüm. Elimi yüzümü soğuk suyla yıkarken hala hızlı nefes alıyordum. Sakinleşmek imkansızdı çünkü bu gördüğüm kabus gerçek gibiydi..O silahın Hazan'ın başında patladığı an kalbimi yerinden çıkarıyordu.
Yüzümden akan terle karışık su damlaları ile aynadaki yansımama baktım. Derin nefesler alıp verirken omuzlarım ve göğsüm hareket ediyor ve içime bir parça hava çekmek için uğraşıyordum..
Ellerim lavaboyu sımsıkı tutarken gözlerimdeki öfke aynayı çatlatacak cinstendi.
Aldığım haplar ve içtiğim bardaklarca viski sağolsun bu kabuslar da yanında gelmişti.Dişlerimi sıktığımı fark ettiğimde ağzımı açarak derin bir nefes aldım.
Ben burda ne yapıyordum? Hazan ve bebeğim kim bilir ne haldeyken ben burda ne yapıyordum böyle?
Kendimden de onu 10 gündür bulamamaktan da bıkmıştım.
