BABA

748 51 7
                                    

Yeni bölümden herkes selam.

Keyifli okumalar.

***

Sabah uyandığımda Mirhan ortalarda yoktu. Koltuğun üzerindeki çarşafları toplayıp çocukları kontrol ettim. Hepsi hala uyuyordu. Üzerimi değistirip aşağıya indim. Sanırım Mirhanın nerde olduğunu biliyordum.

Evin etrafindan dolanıp arka bahçeye çıktım. Biraz yürüdükten sonra arka bahçenin kapısını açıp çıktım. Tam tahmin ettiğim gibi Mirhan önüne dizmiş olduğu şişelere ateş ediyordu.

Gidip yanında durdum. "Yemin olsun Neva o adamı Miranı bizden ayırdığı her bir gün için pişman edeceğim" dedi önündeki şişeyi vurarak. "Ölmek için yalvaracak" dedi bir şişe daha vurarak.

"Mirhan" diyecek oldum ki sözümü kesti. "Sakın bana onu öldürme deme Neva" dedikten hemen sonra bir şişe daha vurdu. "Mirhan" dedim tekrardan araya girdi. "Her şeyi iste bunu isteme" dedi.

O şişeyi vurmadan hemen önce sinir ile silahı elinden aldım. Şişeyi hedef alıp vurdum. "O adamı bensiz öldürürsen seni bir daha eve almam Mirhan ağa" dedikten hemen sonra önümde duran beş şişeyi de art arda vurdum.

"Ne" dedi şaşkın bir şekilde. "Duydun Mirhan ağa o adamı bensiz öldürmeyeceksin. O şeref bana ait" dedim hırs ile. Benim her şeyimi elimden almıştı o şerefsiz.

"İşte benim karım" dedi Mirhan..

•••

Hesna annenin bizi kahvaltıya çağırması ile çocuklara beraber oraya gittik. Kahvaltıda sonra Miran dahil tüm çocuklar okula gitti. Adar abi ve Ali çoktan Mira'nın kaydını yapmıştı.

Biz daha oturmuş çay içerken Mirhanın telefonu çaldı. Açlıktan bir süre muzip bir şekilde gülümseyip geliyorum dedi. Ayağa kalktığında ne oldu dercesine ona baktım.

"Hayde karıcığım temizlik yapacağız" diyince hemen anladım. Ayağa kalktım "zevkle kocacığım" dedim. Aile üyeleri anlamaz gözlerle bize bakıyordu. "Ne temizliği Mirhan" dedi Adar abi.

"Neva ile temizlik işine girdik abi" dedi Mirhan. O sırada Hesna anne ayağa kalktı. "Sizce benim bu temizliğe katılmaya hakkım yok mu" dedi. Alaylı bir şekilde güldüm "en çok senin" dedim.

"Buyur validem" dedi Mirhan. Hesna anne önümüze geçti. Mirhan bana elini uzatınca tutum. "Yav ne temizliği ne oluyor" dedi hala hiç bir şey anlamayan Yusuf. "A salak oğlum baban olacak şerefisiz bu dünyadan temizleyeceğiz hala anlamadın" dedi
Hesna anne.

Hesna anne önden konaktan çıkarken ben ve Mirhan da el ele arkasından çıktık. Konaktan çıkmadan hemen önce "Şilan yenge Yarkın sana emanet" dedim ve çıktım konaktan.

Birbirimize bakıp güldük. Gün intikam günüydü..

Biz arabaya binerken Adar abi, Yusuf ve Ali'nin de arkamızdan arabaya binip geldiğini gördüm. Uzun bir yolun ardından harabe depo gibi bir yere geldik.

Hep birlikte arabadan inerken aklımda olan tek şey o adamdan hesap sormak. Mirhan yine elimi tutunca ona gülümsedim. Kendince bana güç vermeye çalışıyordu.

Hep birlikte içeriye girdiğimize Hazar bey bir sandalyede bağlanmış olarak oturuyordu. Hiç bir çizik olamayan suratına baktım. Zevk ile o suratı kanatacaktım.

"Burada kim varmış" dedi Hesna anne. "Hesna! Hasne yardım et bana" dedi Hazar bey. "Senin bu oğlun kim bilir bana ne yapacak Hesna yardım et" diye yalvarıyordu adeta.

"Sen bunlar gibi değilsin merhametlisin Hesna" dedi bu defa da. Hesna anne alay eder bir şekilde güldü. "Merhametimi köpekler yedi" dedi. Hazar beyin gözünde daha büyük bir korku oluştu.

Saklı BahçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin