Yılbaşına bir hafta kalmıştı, yeni yıla Metehan'la gireceğim için ise ayrı bir mutluydum.
Hayatımda herşey yolunda ilerliyordu, sorun yok diye biliyordum.
Tabii son üç dört gündür Ayaz'ın bana bakıp bakıp gülmesi dışında.
Az kalmıştı ağız burun girmeme..
Acildeki nöbetimin üçüncü günüydü, yavaş yavaş tükeniyordum. Yarım saat vardı bitmesine nöbetimin.
Oturduğum köşeden suluğumu alıp suyumu kana kana içerken omzumda yine bir el hissettim.
Sıçrayıp suyu boğazıma kaçırmadan içtikten sonra hızlıca başımı çevirip kim olduğuna baktım.
Sikeceğim belanı..
"Şu içene yılan bile dokunmaz salak boğazıma kaçıyordu"
"Kusura bakma görmedim"
"Çek lan şu elini"
"seninle konuşmak istiyorum"
"Ayaz, ben seninle ne konuşacağım ya?"
"İkimiz arasındaki ilişkiyi iyileştirecek bir konu var"
"Yaa kardeşim yürü git Allah aşkına" dedim ayaklanırken.
"Ayıp oluyor kardeşim falan?"
"Ayıbını si-" sustum.
"Azıcık ya"
"Bak dinle Ayaz, senin anlatacağın hiç bir şey sana karşı olan bakış açımı değiştirmez. Sanıyorsan yeniden birlikte olucağımızı yanılıyorsun. Ben başka birini seviyorum anlıyor musun? Hayatımda başka biri var"
"Sen benim için bu dünyaya geldin Ülkü, biz birimiz için varız. Bak yıllar sonra tekrar bir araya geldik"
"Geç kaldın Ayaz, senden önce hayatıma giren kişi beni tekrar buldu. Çok geç.."
"Sana söz veriyorum bana âşık olacaksın"
"Ya bir siktir git ya" diyerek ona arkamı döndüm.
"Göreceksin, yakında tamamen bana ait olacaksın"
"Aynen aynen" diyerek elimi salladım.
Takıntılı psikopat! Ben bunu Metehan'a anlatmazsam kızacak, anlatırsam ortalık karışacak..
Ben kendi derdime yanarken Leyla ortalıkta telefonuna bakarak geziyordu. Artık emindim sevgilisi olduğuna ama neden benden gizliyordu?
Neden?
İçimde birde buna karşı bir kırıklık olmuştu.
Telefonumun çaldığını duyduğum da elimi cebime atıp çıkardım. Gördüğüm isim kalbimi tekledi.
"Bebeğim!" Dedim uykusuzluktan gelen bir gevşeklikle.
Güldü.
"O ağzını yerim, ne zaman çıkıyorsun nöbetten?"
"On bir gibi"
"Yarım saat var. Ben seni alacağım"
"Tamam aşkım, öptüm"
"Bende seni"
Telefonu kapatıp hastalarla ilgilenmeye başladım.
"Doktor abla ayağım hep böyle mi kalacak?" Dedi, küçük çocuk ayağındaki sargıyı göstererek.
"Hayır tatlım, bileğini incitmişsin. İki hafta böyle kalması lazım"
"İki hafta kaç gün?"
"Ön dört canım"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
İzler Silinmez
Romance"Gözlerin en kıymetli hazinemdi.." Öylesine yazılmış bir asker, doktor kurgusudur.