RIZA

<11>

Merhabalar hoşgeldiniz
Yeni bölümü atmakta biraz geciktim üzgünüm (üşendim)
Hepinizden bol bol yorum ve oy bekliyorum çünkü her ne kadar bölüm bir sayıda okunsada kimse oy vermiyor ve yorum yapmıyor bu da yazma isteğimi düşürüyor.
Medyadaki şarkı isteğe bağlı açılabilir
İyi okumalar
(Billie Eilish, Charli xcx-Gues featuring billie eilish)

<>

Yemek odasına geçtiğimde sürekli oturduğum sandalyeyi tercih ettim. Deren'in gözleri giydiğim kıyafetlerimde dolanırken hoşuna gittiğini belli eden bir gülümseme kondurdu dudaklarına, moda ve onun getirdiği şeylere kafayı bozmuştu. Bir an önce mezun olsaydıda kurtulsaydım.

Ana yemeğin yanında, bir tabağın içinde duran mezeden çok az tabağıma bıraktım. Biyolojik babam Gökay Duman ona ne zaman verdiğimi hatırlamadığım kimliğimi uzattı bana. Rahmetli babamın soyadı silinmiş ve ismim Rıza Duman olarak kalmıştı.

Gözlerim bir süre daha kimlikte gezdiğinde anne ve baba adınında değişmiş olmasını umursamdım, Amerika'da kullandığım kimliğimde adım değişmediği sürece mülklerdeki adımı değiştirmek zorunda kalmazdım. Reşit olunca soyadımı geri koyar ve konuyu kapatırdım.

Mezeden bir çatal alıp ağzıma koydum, ikizim Ekin bana baktığında onu yeni fark ettiğimi düşünerek konuşmaya başladı. Bir süredir diyeceği şeyi demeyip düzgün zamanı bulma amacıyla bana kesik bakışlar atıyordu.

"Rıza"diye seslendi en başta söze başlarken, ona döndüğümde ne diyeceğini bekledim. "Bizim okulda okumaya başlayacaksın ya haftaya, seni bizimkilerle tanıştırayım dedim. Zaten okul şimdiden ikizim olduğunu biliyor, arkadaşlarımın tanışmasında bir şey yok. Eğer istersen yarın dışarı çıkalım diyorum"dedi bana.

Kafamı onaylarca salladığımda karşılık verdim. "Başka bir günde benim arkadaşlarımla tanışırsın o zaman, burada pek arkadaşım yok ama en yakın arkadaşlarımda geldi benle. Aynı anda okulunuza başlayacağız"dediğimde o da onaylamıştı.

Konuşmaya girmesini istemediğim sanırım tek kişi girdi. Çağrı "Ekin sen iyi misin abicim? Ne verdi bu piç sana? Nasıl tanıştırıyorsun onu? Ne diye sokuyorsun kendi ortamına, rezil etsin diye mi?"diye sordu. Ben konuşmaya başlamadan konuşmaya girmesini beklemediğim birisi girdi bu sefer.

İlk kez konuştuğu konu moda değildi. Kim olduğunu tahmin ettiniz!?

Deren "Allah aşkına abi çocuk nasıl rezil edecek Ekin'i. Amerika'dan gelmiş ikizi var, tam hava atmalık"dedi gülerek. Yanımda otururken konuşmasını bitirince omzuma hafifçe vurmuştu.

Hayat Hanım konuşmalardan çok soyutlaşmıştı, elindeki telefonunda yaptığı parmak hareketleri onun klavye kullandığını belli ediyor fakat ne yaptığını göremiyordum.

Yemeği biten Furkan yemek boyunca hiç konuşmamıştı. Sesini az duyduğum Altay bile Barın ve Ceylin'le şu an sohbet ediyor olsada o sessizdi.

Deha, Gökay Beyle konuşuyordu fakat konuşma sebebinin bir izin için olduğu belliydi çünkü sessizce yalvarıyordu. Pek belli olmasada sert yüz hatlarının aksine dudağı büzülmüştü.

"Baba lütfen ya!"dedi bu sefer, sesi tüm repliklerinin aksine bu sefer benim olduğum yerden duyulurdu. Deren göz devirdi ve diyet yaptığını belli eden garip, kahverengi renkli suyundan bir yudum aldı. Daha çok smoothie gibiydi.

Ana yemekten bir çatal aldığımda bardağımdaki vişne suyundan içtim. Sıkılmıştım, eskiden yediğim yemeklerde Dora ve Doruk yüzünden sıkılmam mümkün olmuyordu ama şu an çok mümkündü.

Furkan daha fazla sessizce oturmaya dayanamayıp ayağa kalktı, Deha hâlâ izin almaya çalışıyordu.

"Size iyi tıkınmalar ben proje ödevi yapmalıyım diyince ona döndüm. Hayat Hanım kafasını kaldırmadan bana karşı konuşmuştu.

Hayat Hanım "Rıza'cım istersen Furkan'a proje ödevinde yardım et, saatlerdir başımın etini yiyordu yardım edin diye. Sen sıkılmış duruyorsun"dediğinde Furkan'a baktım. Ondan onay istediğimi anlayınca omuz silkmişti.

Yemeğim bitmişti ve ben tabaktaki son şeyleri tırtıklıyordum, yardım etmek eğlenceli olabilirdi. Kafa sallarken vişne suyunu kafama dikip bardağı kenara bıraktım.

Sandalyeden kalkıp Furkan'ın peşine takıldığımda yemek odasından çıkmıştım. Asansörlerden onun odasının olduğu kata çıktık, indiğimizde önden giderek odasına girmiş ama benim içinde kapıyı açık bırakmıştı.

İzin almaya gerek duymadan yatağının uzuna oturduğumda yatağın yanındaki prize silikon tabancası taktı. "Silikon tabancası kullanmayı bilmiyorum, öğrenmeye de hevesli değilim zaten bu yüzden yardım istedim. Silikon tabancası sende, okey midir?"dediğinde kafamı salladım.

Başını çevirerek çalışma masasına geçmiş ve yere çalışma masasından kucakladığı kartonları sermişti. İyimiz çoktu...

<>

Evetttt
Bölümmm sonuuu
Lütfen oy vermediyseniz oy vermeyi ve bol bol yorum yapmayı unutmayın
Beni takip ederseniz sevinirim
Kitabım hakkında düşünceleriniz ve istekleriniz??
Görüşmek dileğiyle
Hoşçakalın