heyyüüü,, bayaaadır yoktum sarışın hariç diğer hikayeleri bir türlü ilerletemediğim için arşivledim mazur görün lütfen :( bu aralar içim çok sıkıldığı için -kişisel olarak fazla kafa karışıklığı içinde olduğum dönemlerdeyim- bir şeyler karalayıp vakit geçirmek istiyorum, destek olursanız bir o kadar da motive olurum keyifli okumalar <3
•
"Ben sana söyledim kardeşim, o lavuk rahat durmaz." Kerem çokbilmiş bir tavırla salona girdiğinde Barış yüzünü sıvazladı sinirle.
"Rahatını sikerim onun."
Omuz silkti kumral çocuk, yuvarlak gözlüklerini takarken. Ben demiştim demeyi çoğu şeyden çok seviyordu, bu yüzden bugün en az on defa arkadaşına bunu söylemişti. Çünkü uyarmıştı, söylemişti. Egosunu oldukça tatmin ediyordu bu cümle.
Ben demiştim...
Sarışın arkadaşına defalarca dikkatli olmasını, göz önünde çok bulunmamasını söylemesine rağmen Barış o şaşalı gece hayatından bir türlü vazgeçememiş, başına belki uzun bir süre akıllardan silinmeyecek bir bela almıştı çünkü kimse bir sabah uyanıp Barış Alper'in bir kadını hamile bıraktığı haberini görmeyi ummuyordu. Üstelik, kadının sevgilisi kapıya bile dayanmıştı fakat bu medyaya yansımayan tarafıydı. Hoş, onun da bu deli hastanesinden hallice olan apartman sayesinde basına yayılacağından emindi.
"Taşınmam lazım." diye mırıldanarak el yordamıyla aradığı telefonunu buldu ve rehberine girdi.
Kerem'in kahkahası evi inletirken göz devirmeyi ihmal etmedi Barış. Kumral adam, arkadaşının yanına attı kendini. "Adamın kılığı görmedin mi Barış? Mafyadan hallice bir şey, seni bulamaz mı sence?"
Derin bir nefes alıp parmaklarını rehberinde kayıtlı emlakçıların üzerinde gezdirdi. "Burada oturup evimin kurşunlanmasını ya da kapıdan çıktığım an başıma silah dayanmasını mı bekleyeyim anasını satayım?" dedi telefonunu kilitleyip yanına fırlatarak.
"Hmm..." Gözlüğünü düzeltip düşünür gibi yaptı Kerem. "Polise gidebiliriz kanka, ne de olsa hamile değil kadın diyorsun. Niye gitmiyoruz?" dedi gözlerini kısarak. Bal gibi biliyordu arkadaşının o kadınla bir şeyler yaşadığını.
"Kadın hamile ya da değil, bu adamın beni rahatsız edebileceği anlamına gelmiyor Kerem!" Sinirleri iyice geriliyordu Barış'ın. Kendisini çaresiz hissettiği çok an olmuştu. Ön çapraz bağlarını koparıp aylarca futbol oynayamadığında çok çaresiz hissetmişti mesela. Ya da çeyrek final maçında penaltı kaçırıp takımının elenmesine sebep olduğunda... Ama hepsi bir şekilde geçmişti, bir şekilde üstesinden gelebilmişti ama bu seferki hayatını tümden değiştirebilecek bir çaresizlikti. Yalnızlığı dibine kadar hissettiği bir sekanstı.
Boğazını temizledi ve iç çekti. Kerem, arkadaşının sırtını sıvazladı. Kadının sevgilisi birkaç defa eve gelip tehditler savurduğundan dolayı Barış'ın yalnız kalmasını istememişti, bir süre de olsa yanında kalacaktı.
"Belki de bu sefer sen haklısıdır kanka, tanıdığım birkaç emlakçı var. Hem bilmem kaç milyon euroluk topçu olarak hala bir apartman dairesinde kalıyor olman zaten garip, villa tutalım sana."
Barış, Kerem'in dediklerine gülmeden edemedi ve ayaklandı. "Ben yatıyorum iyi geceler gülüm, yarın idmandan sonra halledelim mutlaka."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝙜𝙚𝙣 𝙯 𝙡𝙪𝙫 | barış alper yılmaz.
Fanfictionbarış alper yılmaz'ın başına aldığı bela hayatını tümden değiştirecekti.