•mutluluğun son kullanma tarihi•

1K 86 71
                                    

İDİL'DEN

Telefonum çaldığında açarak kulağıma dayadım.
"İdil Değirmenci?" karşıdaki erkek sesi adımı söylediğinde telefonu kulağımdan çekip numaraya baktım. Tanımadığım bir numaraydı.

"Evet..Benim.." dediğimde karşıdaki ses hemen konuştu.

"İyi günler..Ben polis memuruyum. Üzerinize ruhsatlı araçla kaza yapılmış.." hızla yerimden doğruldum.

"Hazan..Arabayı süren kız iyi mi?" paniklemiştim. Tüm vücudumu ter basmıştı. Ellerim titrerken kalbim hızlandı.
"Hastaneye kaldırıldı. Ben olay yerinden arıyorum.." dediğinde çantamı alıp hızla yürümeye başladım.

"Hangi hastane? Durumu nasıl? Bilgi verir misiniz?" hızlı hızlı soruyordum.

"Deva Hastanesi sanırım..Kazanın tutanağını tutup çekici ile otoparka göndereceğiz..Gelecekseniz biraz bekleyebiliriz.." polis memurunu dinlerken hızla merdivenlerden iniyordum.

"İstediğinizi yapın.." telefonu kapatıp koşmaya başladım. Bir yandan da Hazan'ı arıyordum. Ama çalmıyordu bile..Gözlerim kararıyor kalbim hızla çarpıyordu.

Ona bir şey olması düşüncesi bile nefesimi kesiyordu. Hızla arabaya atladım ve konumu girerek gaza bastım. Burdan çıktığında üzgündü benim yüzümden mi kaza yapmıştı?
Dikkatle yola odaklanmaya çalışarak onu düşünüyordum.. Ona bir şey olursa ne yapardım ben?
Yol bir türlü bitmek bilmezken korkum her an artıyordu.

Hastanenin otoparkına park edip koşarak binaya yürüdüm. Danışma kısmına geldiğimde nefes nefese ve panik halindeydim.
"Hazan..Hazan Ertekin..Trafik kazası yapmış.." dediğimde genç erkek bilgisayardan birkaç tuşa basıp ekrana baktı.

"Acilde şu an.." parmağını havaya kaldırıp ileriyi işaret etti. "Acil ileride sağda.." dediğinde koşarak koridoru aştım. Sağa dönüp perdelerle ayrılmış alanları gördüm. Hızlıca etrafa bakındım.

Ayakkabılarını bir bölümün alt kısmında gördüğümde koşarak perdeyi açtım.
Hazan..Sedyede yatıyordu ve başında bir hemşire kaşına dikiş atıyordu..
Onu öyle görünce donakaldım.
"İyiyim..Bir şeyim yok.." dediğinde kendime geldim. Sedyenin yan kısmına oturarak hemen elini tuttum ve ona baktım.

Kaşı kanıyordu ve oraya dikiş atılıyordu. Başının yan tarafında pansuman yapılmış kapatılmıştı. Kollarında çizikler gözlerinde de korku vardı.

"Hazan.." dilim tutulmuştu sanki..Kalbimin atışını kulaklarımda hissediyordum. Adrenalin tüm vücudumda dolaşırken tam anlamıyla korkmuştum.

"Önüme köpek çıktı..Çarpmayayım diye çevirince ağaca çarptım.." dediğinde onu duymuyor sadece dikkatle izliyordum. Her yerini incelerken ona bir şey olduysa korkusu hala içimdeydi.

"Araba nasıl? Bir de yeniydi ya..Çok özür dilerim.." derin bir nefes aldım. Hemen Hazan'a sarıldım.
"Saçmalama..Senden değerli mi? Boşver.." hala sakinleşemiyordum.

Trafik kazası ve Hazan bana başka bir travmayı hatırlatmıştı. Duygu..Onunla yaptığımız o kaza..Duvara çarpıp bin parça olan o arabada onun sıkışıp kaldığı o an..Sadece yan taraftan elini tutabiliyordum. Parmaklarımın ucunda yavaşlayan nabzını hissederken onunla konuşmaya çalışıyordum ama anlamsız inlemeler dışında bir şey yoktu.

Telefonumun ışığıyla baktığımda patlayan hava yastıklarına rağmen yüzü gözü kan içindeydi. Direksiyon ile öne uzayan konsol onu oturduğu koltuğa sıkıştırıyor ve bilinci her geçen saniye kayboluyordu.

Ablamı arayıp yardım isterken onun soğuk elini tutuyor ve gözlerini açması için yalvarıyordum.

"İdil..İdil.." Hazan'ın sesi ile kendime geldim. O bana seslenene kadar onu uzun ve sıkı sıkı sardığımın farkında değildim.

Yangın Sayılır gxgHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin