[TAMAMLANDI]
Tuhaf tiplerle dolu hapishanede danışmanlığa başlayan William, aynı zamanda deli bir bilim insanı olan babasının inşa ettiği gizli laboratuvarda zorlu bir yolculuğa çıkar.
İyi okumalar, oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sabah Yıldızı
...
Bugün gözlerinin içine baka baka 'iyiyiz' diyerek yalan söyledim yine, özür dilerim.
[Aif'is'in Günceleri Sayfa 25]
...
"En son ne zaman ağladın?"
Sorduğum soruyla birlikte aynadan kendime baktım. Sorgu odasındaydık her zamanki gibi, buradan başka bir yere adım atamıyordum. Elim kolum bağlıydı. Arkamda kalan sarışın adama aynanın yansımasından arada bir göz atarken, bir yandan kendimi inceliyordum. Gömleğimin orta kısımları kurumuş kan lekeleriyle kaplıydı.
Jeremy bana sarıldığında bedeninde ne kadar kan varsa bana geçirmişti ve önü açık önlüğümün tamamı kanla kaplanmıştı.
Önlük şu an Aiden'ın karşısındaki boş sandalyenin sırtlığında asılıydı.
Gözlerini ondan ayıramıyordu.
"Sen bana ne olduğunu anlatacak mısın?" diye sorduğunda, sessiz kaldım. Sesi öylesine soğuk çıkmıştı ki ensemden itibaren ürpermeden edememiştim. "Bu kimin kanı?"
"Fark eder mi?"
Fark etmeyeceğini o da biliyordu ki sorduğum soruya herhangi bir cevap vermeyerek sessiz kaldı. Çatık kaşlarının altındaki öfke dolu gözleri sürekli asılı duran önlüğü inceliyor, kanın kime ait olduğunu anlamaya çalışıyordu. Jeremy'ye ait olduğunu anlaması uzun sürmezdi, belki de hiç anlamazdı ama aşağıda bir yerlerde o hapishanede eksik olan tek kişi Jeremy'ydi ve o şu anda laboratuvardaydı hala.
Tekrar ediyorum, elim kolum bağlıydı onu benden aldıkları sırada.
Sana dokunmasına izin verme, demişti.
Leonard'dan bahsettiği apaçık ortadayken aslında onun ne demek istediğini tam olarak anlayamıyordum, başım ağrıyordu ucundan. Ve ne kadar düşünürsem düşüneyim başımın ağrısı gittikçe artıyor, gözlerime kadar vurarak yüzümün buruşmasına sebep oluyordu. Benim ciddi anlamda uykuya ve zihnimi boşaltmaya ihtiyacım vardı.
"En son on yıl önce ağladım." diyen Aiden ile girdiğim transtan çıktım ve gözlerimi art arda kırpıştırarak aynadan bakmayı sürdürdüm ona. "En yakın arkadaşımın ölümünde."