on beş

10.3K 575 139
                                    

Asya abla: Esma'cım merhaba, haftasonu arkadaşımın doğum gününü kutlayacağız.

Asya abla: Müsait olursan seni de davet etmek istedim.

Esma: Davetin için teşekkür ederim Asya abla.

Esma: Müsaitim gelirim.

Asya abla: Çok sevindim canım. Kalabalık olmayacağız. Evde küçük bir kutlama olacak.

Esma: Sen bana konum atarsın olur mu?

Asya abla: Olur canım. İstersen arkadaşımın kardeşi burada olacak. Ona seni aldırabilirim.

Esma: Teşekkür ederim, kendim gelirim Asya abla.

-

Yaman'dan uzak, kırgın kalbimle sanki dinlenmeye değilmiş gibi yorgun bir hafta geçirmiştim. Şimdi doğum gününe, oradan konağa geçecektim. Yaman'la karşılaşmaya çok hazırlıklı değildim ama zaten bu hafta içinde Kartal Bey'le konuşup işten ayrılacaktım.

"Abla gidiyor musun?" diyen Yasemin'e başımı salladım.

"Gidiyorum şimdi ablacım. Sınavlarına iyi çalış, bir şey olursa beni muhakkak ara olur mu? Bana ulaşamazsan Rukiye teyzeye söyle. Anlaştık mı?"

"Merak etme abla alıştım ben artık. Hem Rukiye teyze çok yardım ediyor bana. Aklın bende kalmasın."

Kardeşimin burada kalması okula yakın olması açısından daha iyiydi. Şimdi ne yapacağımı da bilemediğim için onu peşimden sürüklemek mantıklı gelmiyordu. Karşı dairede yıllardır komşumuz olan Rukiye teyzenin olması içimi rahatlatıyordu bir nevi.

"Okuldan eve geldiğinde, giderken sürekli bana mesaj atıyorsun. İçeriye para bıraktım ama olurda yetmezse söyle bana. Ben çıkınca kapıyı kilitle ve kimseye açma."

"Ablacım tamam, hadi git sen. Geç kalacaksın doğum gününe."

Sıkıca sarılarak vedalaştım onunla. El sallayarak ayrıldım binadan. Asya ablanın evine giden otobüs olmayınca taksi çağırmıştım. Gidene kadar sessiz ama içimde susmayan düşüncelerle yolculuk bitmişti. Konumdaki binanın önüne gelince yavaş adımlarla dairenin önüne çıktım. Kapının önünde çok ayakkabı yoktu. Kalabalık olmaması beni rahatlatırken üstümü son kez kontrol ettim. Siyah bir kazak ve siyah bol paça pantolon. Saçlarımı her zaman olduğu gibi tepeden sımsıkı toplamıştım.

Zili çalıp açılan kapıda beliren Asya ablaya gülümsedim. "Esma'cım hoş geldin," diyerek kocaman bir tebessümle içeri davet etti beni.

"Hoşbuldum abla. Geç kaldım biraz," diyerek mahcup bir ifadeyle baktım.

"İyi ki geldin. Pastayı kestik Ela'yı daha fazla bekletemedim," diye güldü.

İçeri onunla birlikte girdim. Beni oradakilere takdim ederken sırayla hepsiyle tanıştım. Ela tanışırken hem aldığım hediyeyi vermiş hemde onun için güzel temennilerde bulunmuştum. Aynı okulda oldukları öğretmen arkadaşlar, Ela'nın kardeşi Arda ve sevgilisi Cemre..

Arda ve Cemre'yle aynı yaştaydık ancak geri kalanların hepsi büyüktü benden. Nasıl hitap edeceğimi bilemezken Asya abla anlamış gibi isimleriyle hitap etmemi söylemişti. Bende büyük olmaları sanki abla-abi demem gerekiyormuş algısı yaratıyordu.

Yaman da senden büyük Esma. Hemde beş yaş kadarcık.

Olur olur. Çok değil.

Oldukça keyifli, bol sohbetli geçmişti günün geri kalanı. İlk baştaki gerginliğim giderek yok olmuş sakinlemiştim. Kimse hayatımla ilgili bir şey sormamısa veya yagıylacı bir tavır sergilememişti.

Sanki herkes Yaman'la Duygu.

Konuyu hep nasıl Yaman'a getiriyorsun Esma? Of.

Yavaş yavaş herkes dağılırken "Bende kalkayım artık abla," diyerek müsaade istedim.

"Arda bıraksın seni Esma. Yalnız gitme hava epey karardı," diyen Asya ablaya itiraz edecekken benden önce arkadaşı Yasin Bey söze girdi.

"Eğer sakıncası yoksa ben bırakabilirim gideceğin yere. Hem Arda bir daha çıkmasın."

"Hiç gerek yok ben kendim geçerim," diyerek itiraz ettim. "Zahmet vermek istemem gerçekten."

"Ne zahmeti, çıkalım mı?"

Israrı görmezden gelemeyip kabul ettim. Vedalaşarak ayrıldık. Sessiz başlayan yolculuk benim yolu tarif ederken konuşmam bozdu. Konağa yaklaşırken "Karasu'ların orada mı kalıyorsun?" diye sordu.

Yani bu beklediğim bir soruydu. Bu sokağın sonu onlara çıkıyordu çünkü.

"Evet, evlerinde yatılı çalışıyorum," diye mırıldandım.

Utanacağım ya da beni rencide edecek herhangi bir şey söylemedi. Araba konağın önünde dururken "Kendine iyi bak, tanıştığıma çok memnun oldum," diye gülümsedi.

Kırıcı olmamak adına nazikçe tebessüm ettim. "Bende Yasin Bey. İyi akşamlar."

Bahçe kapısından girene kadar beklemiş sonrasında gitmişti. Derin bir nefes alıp canımı yakmaya başlayan kocaman eve baktım. Burada çok zaman geçirmiştim. Artık duygularım baş edemeyeceğim kadar çoktu. Ben hiç büyümesine engel olmamıştım. Hayaller kurmuş bir gün belki Yaman da beni sever, belki fark eder demiştim. İşte bunlar hep hayal olarak kalacak şeylerdi. Biz yan yana gelemeyecek onun için ayak takımının içinden biriydim.

Eve ilerlerken kapıda dikilmiş dik dik bakan Yaman'la karşılaştım. Yok saymalı ve yanından geçip gitmeliydim. Keza öyle yaptım, konuşana kadar. "Nereden geliyorsun bu saatte? Kimdi o arabasından indiğin adam?"

Yanımda uzun boyuyla dikilmiş gözlerini bana indirmişti. Sinirli ve gergin gibiydi.

Her zaman olduğu gibi.

Göğsündeki bakışlarımı yüzüne çevirdim. "Arkadaşım."

"Nereden arkadaşın oluyormuş acaba? Niye gülüyordu o adam sana?"

Sanane diye çığlık atmama saniyeler kala falan..

"Yaman Bey," derken gergince elimdeki çantanın sapını sıktım.

Yüzüme doğru eğilip tek kaşını kaldırdı. "Efendim Esma?"

İşte bu kadar yakınıma girmemeliydi. Beni merak etmemeli, sorgulamamalıydı.

"Ben odama geçeyim."

"Soru sordum sana," derken beni sallamıyor musun der gibiydi daha çok.

"Bende cevap verdim."

Hem yerini hatırlatıp hemde laf etmesi komikti. Kendiyle çelişip duruyordu.

"Nerede tanıştınız arkadaşınla?"

"Sizi ilgilendiren bir şey görmüyorum. Arkadaşım işte. Neyi merak ediyorsunuz?"

Geriye çekilip omuz silkti. "Merak değil. Sadece buraya kadar gelmiş bırakmış. Akrabamız falan sanar seni, başımıza bela gelsin istemem. Burada çalıştığını biliyor mu?"

Canım acıdı. "Aklınız kalmasın işten ayrıldığımda gelmez bir daha. Akrabanız olmadığımı çalışanınız olduğumu biliyor."

Gözleriyle ateş edebilseydi yapardı. Onu öfkeli ve kızgın bir halde arkamda bıraktım.

Bundan sonra hep arkamda bırakacağım gibi.

❄️

Dayanamayıp yazdım. Bir sonraki bölüm Yaman'dan olacak. Tabi Asya ve Kartal'dan sonra.

Seviliyorsunuz🎈

KAR TANESİ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin