İlker Bey: İyi misin?
İlker Bey: Bir şey mi oldu?
İlker Bey: Hemen geliyorum.
Siz: Bir şey olmadı. Sadece gelmeni istiyorum konuşmak için.
Siz: Eğer işin varsa sonra buluşabiliriz.
Siz: O kadar önemli değil.
İlker Bey: Sen istediysen önemlidir.
Siz: İşin vardır diye dedim.
İlker Bey: Senden önemli hiçbir işim yok birazdan oradayım.
Çantamı ve kabanımı alıp odamdan ayrıldım. Arabam olmadığı için taksiyi durdurduğumda sahilin adresini verdim.
Fazla uzak olmadığı için hızla varmıştık. O gün akşam ki gibi değildi hislerim. En azından o gün kadar hayalkırıklığı dolu değildim. Bu benim kabullenişim olduğunun farkındaydım.
"Sende yara almak için doğmuşsun Başak. Alış artık kızım." Beni karnımda taşıyan annem bile bana düşmanken aksisi mümkün müydü?
Sahilde ki banka oturduğumda çok beklemeden tanıdık siyah araç yaklaşıp durdu. İçinden beklediğim adam indiğinde yanıma oturmasını bekledim.
"Erken haber verseydin keşke. Bekletmezdim." Hayır sesini özlemişim olamazdım.
Kimi kandırıyorsun kızım köpek gibi seviyorsun işte.
"Birden karar verdim. Planladığım bir şey değildi."
"Bir şey olmuş. Aniden kararını değiştirecek bir kadın değilsin sen. Nazlanmıyordun ki ikna olasın. Bir şey olmuş gözlerinden belli." Az önce annemin doldurmaktan çekinmediği gözlerimi okuyordu. "Başak anlat bana."
"Sen anlat. Diyorsun ya anlatsam anlarsın diye anlat. Belki annemi de anlarım bu kadar kıramaz beni." Gözyaşımı benden önce sildiğinde anlatması için sessiz kaldım.
"Babam hep aile kurmamı istedi bu zamana kadar. Bir çok aile dostunun kızıyla da görüşmemi istedi. Son kurban Serpilmiş. Bu sefer ciddiydi bunu çok iyi anladım. Senin için yemeğe çıktığımda ilk defa biriyle yemeğe çıkmamdan güç almış olmalı ki Serpilin babasıyla konuşmuş." Benim için mi çıkmıştı o yemeğe. "Sonra bildiğin gibi olmadı. Hiç istemedim zaten yanlış anlama. Serpili kovduktan sonra öğrendim bunları."
"Serpilin bana yaptıkları bu yüzden miymiş?" Başını sallayıp onayladı.
"Öğrenince babamla tartıştık. O sinirle karşıma geçip madem niyetin Başak o zaman beni uğraştırma dedi. İnkar edemedim Başak." Şokla gözlerim açıldığında bir şey diyemedim. "Babamda sessizliğimden güç almış. Annenle iş toplantısında konuşmuşlar. Senin gönlünün olmadığını biliyordum. Mantık evliliği için bir araya gelsinler demişler. Bende sana sormak istedim."
"Sen..." Algılama yeteneğimi mi kaybetmiştim ben. "Sen niye inkar edemedin ki?" Aptal değilsin Başak anladın.
"Başak benim hep önceliğim iş oldu. İlişkiler bana hep uzak oldu. Ama sen..." İlk defa gözlerimin içine bu kadar derin bakıyordu. "Bilmiyorum, dile getiremediğim şeyler oluyor."
"Bunun çözümü mantık evliliği değildi. İş yemeğine çıkar gibi benimle konuşmak hiç değildi İlker."
"İlk defa böyle bir şey yaşıyorum. Ne yapacağımı bilemedim gerildim. Baskı altında kaldım ama bir yanım olumlu konuşmanı istedim. Beceremedim seni kırdım özür dilerim." Tek bildiğim İlkerin gerçekten kalpsiz olduğuydu. Şuan bile bir insan ancak bu kadar duygusuz duygularını açıklayabilirdi.
"Tamam seni affediyorum. İş konusunda da birlikte çalışabiliriz. Eski işime dönmemi bekleme."
"Razıyım Başak yeter ki benimle konuş. Ne olursa olsun seni görmemek bile beni cazalandırmana yetti." Ne olursa olsun dediği hisleriydi ve hala saçmalıyordu.
"Birbirimize zaman verelim olur mu İlker. Sende düşün bunu."
"Düşünürsem yakarım Başak. Sen dedin ya beni düşün diye. Senin için senden vazgeçtim ben. Bunu kabul ediyorum." Kendim için bizden vazgeçen bendim. Kariyerim için... "Sen düşün. Belki önceliklerinin yerini alabilirim."
Sonra sustuk. İkimizde konuşamadık. Gerçekten haklı mıydı? Hiçe saydığım aşkım önem duyduğum değerlerimden daha mı değerliydi?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALPSİZİN BİRİ +18 | TEXTİNG
Teen FictionSiz: Sırf beraber çalıştığımız için bana böyle davranmanıza izin veremem, İlker Bey? İlker bey: Davranışlarımın sebebi sadece beraber çalışmamız değil Başak hanım. Siz: Peki ya ne? Siz: Ne bu haddinizi aşmalarınız? Siz: Sabrımı zorlamalarınız. İlker...